Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Ceza Yargılamasında Gizli Tanık 
uygulamasına Bakış Açısı

Barış DUMAN

Çalışmada Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi karar ışığında “gizli tanık” kavramı ele alınmıştır.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Gizli Tanık, Adil Yargılanma Hakkı

I. GİRİŞ

04.11.1950 tarihinde Roma’da Avrupa Konseyi çerçevesindeki üye ülkeler arasında imzalanan İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerinin Korunması Konusunda Avrupa Konvensiyonu -kullanılan adıyla- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, toplum içinde yaşayan insanın, doğuştan var olan yaşama hakkı (m. 2), işkenceye tabi tutulmama hakkı (m. 3) gibi doğal hakların yanı sıra, insanların karşılıklı iletişimiyle gelişecek düşünceyi açıklama (m. 10), toplanma ve dernek kurma (m. 11), evlenme (m. 12), adil yargılanma (m. 6) gibi temel hakları ve özgürlükleri koruma altına almıştır.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS), inceleyeceğimiz konu bakımından, diğer uluslararası sözleşmelerden farkı, sözleşme hükümlerinin üye devletler tarafından uygulanılırlığının etkin bir şekilde denetimi, mahkeme aracılığıyla ifa ediliyor olmasıdır1.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde değişiklik getiren protokollerden 11 no.lu Protokolde, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, sözleşmeye aykırılık iddialarını değerlendiren yargılama makamı olarak yapılanmıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, sözleşmeye taraf bir devletin sözleşmede bildirilen temel haklara ve özgürlüklere aykırı işlem ifası durumunda, hak kaybına uğradığını iddia eden kişinin, kendi iç hukuk yollarını tükettikten sonra yapacağı başvuruda, önce başvurunun kabul edilebilirliği konusunda bir ara karar oluşturmakta, incelemeye değer gördüğü aykırılıklar sonrasında da bir nihai karar oluşturmaktadır.