Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Vergi Suçu Cezasında Adli ve 
idari Yargı Kararları Etkileşimi

Yusuf CUMHUR

Anayasamızın 125’inci maddesine göre kamu idarelerinin her türlü eylemleri ve işlemleri idari yargı denetimine tabi olduğundan, vergi idaresince verilen her türlü idari para cezası (vergi para cezası)’na karşı vergi ödevlileri vergi mahkemelerine başvurabilirler. Vergi idaresinin, VUK’un 359’uncu maddesinde belirtilen herhangi bir suçu işlediği gerekçesiyle, hem vergi ziyaı cezası kesmesi hem de ceza mahkemesinde dava açılması için Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmasına karşılık vergi ödevlisinin vergi ziyaı cezasının iptali için vergi mahkemesi nezdinde dava açması durumunda, vergi mahkemesinin ve ceza mahkemesinin kararları arasında bir etkileşim olup olmadığı incelenmektedir.

Vergi Suçu, Adli Yargı Kararı, İdari Yargı Kararı, Vergi Ödevi, Vergi Mükkellefi.

I. GİRİŞ

Vergi ödevlilerinin, vergi yasalarında öngörülen kurallara uymamaları ile oluşan vergi suçlarında hazine menfaati zarar görmekte veya bu menfaatin zarar görme ihtimali bulunmaktadır. Vergi suçu olarak belirlenen fiillerle, vergi alacaklarının zamanında ve tam olarak hazineye aktarılması engellenmekte ya da tehlikeye düşürülmektedir (VUK m. 344, 351, 359). Vergi Usul Kanunu (VUK)’nda yer alan ve ekonomik niteliği ağır basan bu suçların cezalandırılmasındaki temel amaç, vergi ödevlilerinin vergi yasalarına uygun hareket etmelerini sağlayarak hazinenin vergi alacağını garanti altına almak ve vergi kayıplarını önlemektir (Akkaya, 2000: 85-86).

Vergi suçlarını ve cezalarını, mali nitelikli suçlar ve cezalar ile ceza hukuku anlamında (kamusal nitelikli) suçlar ve cezalar olmak üzere ikili bir ayrıma tâbi tutmak mümkündür (Öncel vd., 2005: 211). VUK’ta vergi suçları ve cezaları düzenlenmiş ve temel olarak işlenen suçlara, kayba uğratılan vergi miktarına bağlı (vergi ziyaı) veya maktu (usulsüzlük) para cezası veya hapis cezası şeklinde iki tür cezanın uygulanması öngörülmüştür. Yasada para cezasının ilgili vergi dairesi (vergi idaresi) tarafından tarh edileceği hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla yasada öngörülen para cezaları vergi idaresi tarafından tespit edilmekte ve uygulanmaktadır.

“Vergi ziyaı cezası” ve “usulsüzlük cezaları” idari para cezası niteliğinde olduklarına göre, bu yaptırımların uygulanmasına yol açan vergi kanunlarına aykırı hareketler için “kabahat” nitelendirilmesinin kullanılması gerekir1 (Biyan, 2006: 521). Dolayısıyla vergi ziyaı veya usulsüzlük suçunu işleyenlere idari para cezası niteliğindeki vergi cezalarının uygulanması gerekir.