Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türkiye’de Devletleştirme ve Kamulaştırma Uygulamalarının Özel Orman Mülkiyeti Üzerine Etkileri

The Impact of Nationalization and Expropriation Procedures on Private Forest Ownership in Turkey

Yavuz GÜLOĞLU

Türkiye’de mülkiyet bakımından ormanlar devlete, kamu tüzel kişilerine ve kişilere ait olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Osmanlı Devletinden itibaren ormanlar üzerinde özel mülkiyet hakkı tanınmıştır. Ancak farklı sebeplerle özel mülkiyet altındaki orman arazileri sayı ve alan bakımından sürekli azalmaktadır. Kamulaştırma ve devletleştirme uygulamaları da bu azalma üzerinde etki eden sebepler arasında gösterilebilir.

İdare, özel hukuk usullerini izleyerek mal edinebileceği gibi ihtiyaç duyduğu malı satın alamaması nedeniyle kamunun zarara uğramaması için özel hukuk gerçek ve tüzel kişilerinin mallarını kamusal usul ve esaslarla zorla edinme imkânına sahiptir. İdare, devletleştirme ve özellikle kamulaştırma usulünü özel mülkiyete tabi ormanlar üzerinde sık sık kullanmaktadır. Bu uygulamalar özel orman varlığını sürekli azaltmaktadır. Cumhuriyet döneminde kişilere ait ormanların devletleştirilmesi ve kamulaştırılması sürecinin hız kazandığı görülmektedir.

Bu çalışmada, idarenin kamu hizmetlerini yürütmek için ihtiyaç duyduğu taşınmaz malları edinme usullerinden devletleştirme ve kamulaştırma usulü uygulamalarının özel orman mülkiyeti üzerine etkisi incelenecektir.

Özel Ormanlar, Kamulaştırma, Devletleştirme, Mülkiyet, Kamu Malları.

In Turkey, there are three groups of forests belonging to state, public legal entities and persons, in terms of property. The right of private property on forests has been entitled since the Ottoman Empire. However, the number and area of private forests have been consistently decreasing for various reasons. The nationalization and expropriation applications can also be shown among the reasons for this decrease.

The administration not only has the opportunity of getting the properties of private law real persons and legal entities by force in order to prevent any public loss due to not being able to buy the property it needs, but it can also own property by following private law methods. The administration often uses nationalization and especially the expropriation methods on forests subject to private property. These applications have consistently decreased forest entities. It is observed that the process of nationalization and expropriation of forests belong to people has accelerated in Republican Period.

In this study, the effects of nationalization and expropriation, two methods by which administration gets the immovable properties it needs in order to carry out public services, on private forest property will be examined.

Private Forests, Expropriation, Nationalization, Property, Public Good.

GİRİŞ

Kamu hizmeti, toplum için önem kazanmış ortak ve genel bir ihtiyacın tatminine yönelik olarak kamu tüzel kişileri veya onların denetimi altında özel kişilerce yürütülen bir faaliyet olarak tanımlanmaktadır.1 İdare, Anayasa ve kanunlarla kendisine verilen görev ve hizmetleri yerine getirebilmek için taşınır ve taşınmaz mallar ile irtifak haklarına ihtiyaç duymaktadır. Kamu malları, kamusal hizmetlerin ve halkın doğrudan doğruya alakaları olan ve bu açıdan idare hukuku kurallarına tabi olduğu kabul edilen mallardır.2 Kamu malları aynı zamanda kamu tüzel kişilerinin mülkiyeti altında olan ve idare hukuku rejimine tabi olan mallardır.3

İdare ihtiyaç duyduğu mal veya hakları, diğer kişiler gibi sözleşme yapmak suretiyle elde etme imkânı her zaman bulunmaktadır. Ancak, mal veya hakkın sahibi olan gerçek ve tüzel kişinin sözleşme yapmaya yanaşmaması durumunda, ihtiyaç duyulan mal veya haklar, mal sahibinin rızası hilafına hukuki vasıtalar yoluyla elde edilebilmektedir.

İdarenin özel mülkiyette bulunan mal veya haklara ulaşabilmesi için izlemesi gereken belli usul kuralları bulunmaktadır.4 Hukuk devletinde kamunun ihtiyaç duyduğu mallara kavuşmasını sağlamak amacıyla kişilerin mülkiyeti altındaki malların, öncelikle onların rızasını alarak idarenin mülkiyetine katılması amaçlanmaktadır. Ancak idare, özel mülkiyete tabi bir mala ihtiyaç duyması halinde bu mala ne kadar fiyat teklif ederse etsin özel hukuk gerçek ve tüzel kişisi, idareye malını satmak istemeyebilir. Böyle bir durumda idarenin özel hukuk usulleri çerçevesinde kişiyi zorlaması mümkün değildir. Ancak, idarenin bu mala kavuşamaması nedeniyle kamu da zarar görebilir. Özel hukuk gerçek ve tüzel kişilerinin malik oldukları malları kamu hizmetlerinin görülmesi için satmamaları halinde hizmetin geri kalması ve hususi bir menfaatin korunması için umumi menfaatlerin terk veya ihmal edilmesi kabul edilemez.5 Bu nedenle Anayasa ve kanunlarla idareye özel hukuktan farklı olarak malın sahibi özel hukuk kişisinin rızasına ihtiyaç duymaksızın mal edinme imkânları tanınmıştır.

Osmanlı Devletinde ilk defa 1856 yılında6 Devlete kamulaştırma yapabilme hakkının tanınmasıyla birlikte ormanların da kamulaştırılmasının önü açılmış, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurulmasından itibaren yasalaşan ormanlarla ilgili birçok kanuni düzenlemede kamulaştırmaya ilişkin hükümler eklenmiştir. Bugüne kadar Türkiye’deki orman varlığı içinde çok az yer kaplayan özel ormanlar7 üzerinde, bir kez devletleştirme ve birçok kez de kamulaştırma işlemi yapılmıştır.8

Çalışmada, idarenin özel mülkiyete tabi mal veya haklara ulaşabilmesinin hukuksal yol ve araçlarından devletleştirme, kamulaştırma, kaynak veya irtifak hakkı tesisi, istimval ve geçici işgale kısaca değinildikten sonra bu hukuksal araçların özel mülkiyet altında bulunan orman alanları üzerinde kullanılmasının özel orman mülkiyeti üzerine etkisi incelenmiştir. Bu bağlamda XX. yüzyılda ormanlara ilişkin olarak kabul edilen yasal düzenlemelerle, ormanların kamulaştırılması ve devletleştirilmesine izin veren hükümlerinin uygulanmasına dair idarenin işlemleriyle Türkiye’de özel mülkiyet altındaki özel orman alanları arasındaki ilişki irdelenmiştir.

1. İdarenin Kamu Hukuku Usullerine Göre Mal Edinme Yöntemleri

Kamu hukukunda mal edinme usulleri, özünde malın mülkiyetinin “cebri devri” niteliğinde olan usullerdir.9 Genel olarak kamu hukukunda idarenin taşınmaz malların mülkiyetini elde etmede kullanılan kamulaştırma ile taşınır malların mülkiyetini elde etmede kullanılan istimval olmak üzere iki tür mal edinme usulü bulunmaktadır. İstimval ve devletleştirme, kullanılma şartları ve hukuki araçlarıyla günlük hayatta her an ortaya çıkan müesseselerden değildir. Temel olarak özel mülkiyete tabi ormanlar üzerinde kamulaştırma ve devletleştirme usulünün uygulandığı görülmektedir. Ancak idarenin mal edinme usulü sadece bununla sınırlı değildir. Türkiye’de idarenin mal edinme usullerini genel olarak yedi başlık altında toplayabiliriz.