Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yargıtay Kararları Işığında 2863 Sayılı KVTVKK m. 65’te Düzenlenen Suçların Değerlendirilmesi

Assessment of Criminal Penalties Which are Regulated in 
Art. 65 of Code No. 2863 (Cultural and Natural Heritage
Protection Code) in the Light of Decisions of Supreme Court

Gizem DURSUN

2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının korunmasına ilişkin oldukça önemli bir düzenlemedir. Kültür ve tabiat varlıklarının korunması, oldukça önem arz eden bir konudur. Bu sebeple 2863 sy. KvTVKK’da bir takım cezai yaptırımlar da öngörülmüştür. Çalışmamız kapsamında, 2863 sy. Kanun m. 65’te düzenlenen üç suç tipini değerlendireceğiz. Bu düzenlemeler caydırıcılığın sağlanması bakımından her ne kadar yeterli olmasa da, yerindedir. Ancak uygulamadaki aksaklıkların giderilebilmesi için değişikliğe gidilmesi ve düzenlemede belirliliğin sağlanması oldukça önem taşımaktadır.

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, 2863 sayılı Kanun, m. 65.

Protection of cultural and natural heritage is very significant subject and Code No. 2863 (Cultural And Natural Heritage Protection Code) which is related with protection of cultural and natural heritage is one of the most important regulation. Because of this importance, some criminal penalties are regulated in Code No. 2863. In this study, art. 65 and three different criminal penalties that are regulated in art. 65 will be discussed. These penalties aren’t enough to be persuader but favorable. Barely, removing the practice problems in our law will be possible with some revisions and providing the legal certainty.

Cultural and Natural Heritage Protection Act, Law No. 2863, art. 65.

Giriş

2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının korunmasına ilişkin olarak birçok hüküm getirmekte olan önemli bir düzenlemedir.

Kültür ve tabiat varlıklarının korunması, oldukça önem arz eden ve kendisine atfedilen önem günden güne artan bir konudur. Zira kültür ve tabiat varlıklarının korunması ve nesilden nesle aktarılması, hem ülke, hem de insanlık adına oldukça önemlidir. Taşıdıkları değer, esasında bir toplumun geçmişine dair bilgi edinmesinden, daha köklü temellere sahip olmasına farklı hususlardan oluşmaktadır.

Bu doğrultuda kanun koyucu, 2863 sy. KvTVKK’da kültür ve tabiat varlıklarının korunması amacıyla tespit ve tesciline ilişkin düzenlemeler yaparken, bu düzenlemelerin yanı sıra birtakım yükümlülük ve yasaklar da belirlemiş, bu düzenlemelere riayet edilmemesini ise cezai yaptırımlara bağlamıştır.

Çalışmamız kapsamında, sözünü etmiş olduğumuz 2863 sy. Kanun m. 65’te düzenlenen suç tiplerini değerlendireceğiz. Ancak, maddede yer alan suç tiplerine ilişkin açıklamalarımıza geçmeden önce, bu kanunda düzenlenen suçların kanun yapma tekniği bakımından yetersiz olduğunu ifade etmemiz gerekmektedir. Zira düzenlemeler oldukça karmaşık ve hatta yer yer belirlilik ilkesinden dahi uzaktır. Suç tiplerinin başlıklarının olmaması ceza yargılamaları bakımından karmaşa yaratmaktadır. Konuya ilişkin incelemeleri yapan Yargıtay 12. Ceza Dairesinin kararlarında da bu husus göze çarpmaktadır. Zira tüm kararlarda genel bir tercih olan “2863 sy. Kanuna Muhalefet Suçu” ifadesi kullanılmıştır. Ancak biz bunun yerinde bir yaklaşım olmadığı kanaatinde olduğumuzdan çalışmada maddede düzenlenen suç tipleri için,

I. Tescil Edilen Sit Alanları ile Korunması Gerekli Kültür ve Tabiat Varlıkları ile Koruma Alanlarına Zarar Verme Suçu (2863 sy. KvTVKK m. 65/1)

2863 sayılı KvTVKK m. 65/1’e göre “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu Kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler” iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacaktır. Madde 65/1 bakımından meydana gelen hareketlerin, korunması amaçlanan kültür ve tabiat varlığını yurt dışına çıkarmak amacıyla gerçekleştirilmiş olması halinde ise hükmedilecek ceza arttırılarak tayin edilecektir (m. 65/3). Bu anlamda 2863 sayılı KvTVKK’nın 9. maddesinde öngörülen yasaklara riayet edilmesini amaçlayan kanun koyucunun, bu yasaklara uyulmaması halinde cezai yaptırımlara başvurmak suretiyle bazı fiilleri suç olarak tanımladığını ifade etmek yanlış olmayacaktır1 . Bu maddede düzenleme bulan suç tipini, tescil edilen sit alanları ile korunması gerekli kültür ve tabiat varlıkları ile koruma alanlarına zarar verme suçu şeklinde ifade etmeyi uygun görüyoruz2 .

2863 sayılı KvTVKK’nın amacı, taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının korunmasını sağlamak, bu konuda yapılacak işlem ve faaliyetleri düzenlemektir3 . 2863 sayılı KvTVKK m. 65’te düzenlenen suç tipleri ile korunması amaçlanan birden fazla hukuksal değerin olduğu ancak, korunan öncelikli hukuksal değerin devletin otoritesi olduğu ifade edilebilecektir. Bu tür düzenlemelere ihtiyaç duyulmasının temelinde yatan neden de tarihi ve kültürel miras niteliğindeki bu varlıkların korunması, kültür mirasının devlet eliyle korunarak nesilden nesle aktarılmasının sağlanmasıdır. Diğer yandan tarihi anlamı ve önemi olan kültür varlıklarının tarih biliminin gelişimine katkıları ve arkeolojik önemi de oldukça büyüktür4 . Eski devirlere ilişkin tarihi, sosyal, ekonomik, siyasi gelişmelere dair bilgi edinmemizi sağlayan en kıymetli değer de kültür varlıklarıdır5 . Yine, kültür varlıklarının korunmasının ifade etmiş olduğumuz öneminin yanı sıra, devlet bakımından ekonomik değeri de oldukça önemlidir. Zira ülke içerisinde bulundurulmaları, sergilenmeleri, turizm aracı olmaları turizm geliri elde edilmesini sağlamaktadır6 . Kaldı ki, bu sebeple 2863 sayılı KvTVKK m. 5’te kültür varlıklarının devlet malı niteliğini haiz olacağı ifade edilerek, ifade etmiş olduğumuz korumanın sağlanması amacıyla en önemli adım atılmış ve aslında bir yandan da devlet otoritesi aracılığıyla korunması amaçlanmıştır7 .