Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk ve Alman Ceza Muhakemesinde Şüpheli veya Sanığın Vücudundan Kan Örneği Alınmasına İlişkin Karar

Taking Blood Sample from the Suspect or the Accused inTurkish and German Criminal Procedure Law

Zehra BAŞER DOĞAN

Şüpheli ve sanığın vücudundan kan örneği alınması Türk Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 75’inci maddesinde ve Alman Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 81a maddesinde düzenlenmiştir. Türk CMK’daki düzenleme Alman düzenlemesine yakın olsa da özellikle vücuttan kan örneği alınmasına ilişkin alınan karar konusunda benzer hususların yanı sıra önemli farklar da bulunmaktadır. Her iki hukuk sisteminde hakim kararı gerekliliği kuraldır. Ancak istisnai durumlarda savcılığa da karar verme yetkisi tanınmıştır. Alman düzenlemesinde savcının yanı sıra kolluğa da istisnai bir yetki tanınmıştır. Hakim veya savcı kararı bulunmayan hallerde ilgilinin rızası, Alman ceza muhakemesi hukukunda karar alınmasını gereksiz kılarken, Türk ceza muhakemesi hukukunda bir sonuç doğurmamaktadır. Özellikle trafik kontrollerinde, alkol veya uyuşturucu madde etkisi altında bulunan şüphelinin rızası geçerli olmayabilmektedir, bu sebepten Alman hukukunda rıza konusu da belirli koşullara dayandırılmıştır. Türk ceza muhakemesi literatüründe ise hakim veya savcı kararının bulunmasına rağmen rıza koşulu gerekliliği tartışmalıdır. Sonuç olarak Türk CMK’daki düzenlemenin, daha ağır şartlara bağlanmış olması sebebiyle daha “güvenceli” bir usul benimsediği kabul edilmektedir.

Vücuttan Kan Örneği Alınması, Hakim Kararı, Gecikmesinde Sakınca Bulunan Hal, İlgilinin Rızası, Delil Değerlendirme Yasağı.

§ 75 of the Turkish Penal Procedure Code and § 81a of the German Penal Procedure Code regulate taking of a blood sample from the body of the suspect or the accused. Even though the Turkish regulation is similar to the German regulation, there are important differences concerning the issue of order competence. In both systems of justice the competence of the judge is the rule. But exceptionally the prosecution is also competent to order taking of a blood sample. According to the German regulation beside of the prosecution the police is also secondarily authorized. While the German Penal Procedure Law provides that the order is legally superfluous in case of consent of the person concerned, in Turkish Penal Procedure Law a consent doesn’t take effect to the requirement of an order. Especially within the framework of traffic controls the consent of the person concerned is to handle with care if he stays under alcohol or narcotic substances. That’s why German law makes high demands on the consent. However the Turkish doctrine requires partially consent of the person concerned in spite of the existence of an order. This shows that the Turkish regulation makes great demands on taking blood and that this regulation is “safer”.

Taking Blood, Competence of Judge, Peril in Delay, Consent, Inadmissibility of Evidence.

Trafik kontrolleri kapsamında sürücüye kolluk görevlileri tarafından yapılan alkol testi sonucunda bir kabahat veya suç işlendiğine dair şüphe oluşabilmektedir ve bu suçun takibi bakımından gerekli delillerin toplanması amacıyla vücuttan kan örneği alınması gerekebilmektedir. Zira bir belirtinin ceza muhakemesi bakımından “delil” oluşturabilmesi için inceleme yapılması gerekmektedir.1 Beden muayenesi de kişinin vücudundaki emare niteliğindeki delillerin elde edilmesi veya tespit edilmesi amacıyla yapılmaktadır.2

Gerek Türk gerekse Alman ceza muhakemesi hukukunda şüpheli veya sanığın beden muayenesi ve vücudundan örnek alınması Ceza Muhakemesi Kanunlarında açıkça düzenlenmiştir. Türk ceza muhakemesi hukukunda vücuttan örnek alımı iç beden muayenesi3 koşullarına tabi tutulmuştur.4

Alman Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (Alm. CMK) 81a maddesinin 1'inci fıkrasında beden muayenesi düzenlenmiştir. Buna göre muhakeme için önemli olguların tespit edilebilmesi için şüphelinin beden muayenesi yapılabilmektedir. Şüphelinin, rızası olmasa dahi, sağlığı için bir tehlike oluşturmaması koşuluyla vücudundan kan örneği alınması ve diğer muayenelerin bir hekim tarafından yapılması mümkündür. İkinci fıkrada buna ilişkin kararı hakimin vereceği düzenlenmiştir. Kararın beklenmesi sonucundaki gecikme nedeniyle soruşturmanın amacı tehlikeye düşecekse savcılık ve savcılığın soruşturmacıları da bu kararı verebilmektedirler.5