Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yargı Makamlarınca Hükmedilen Vekâlet Ücretlerine İlişkin Bir Sorun ve Çözüm Önerisi

Refik AY

Avukatlık Kanununun 169’uncu maddesi “Yargı mercilerince karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, avukatlık ücret tarifesinde yazılı miktardan az ve üç katından fazla olamaz” hükmünü amirdir . Yargı mercileri ki bu merciler; mahkemeler ve icra daireleridir , vekili avukat olan dosyalarda karşı yana yükletilmek üzere vekâlet ücreti olarak avukatlık asgari ücret tarifesinde belirtilen miktardan aşağı olmamak kaydıyla üst sınır olarak bu rakamın en fazla üç misline kadar vekâlet ücreti takdir etmek yetkisi verildiği halde, uygulamada mutlak olarak asgari hadden avukatlık ücreti takdir edildiği görüldüğünden bu yazımızda, yasada bu hususta alt ve üst sınır getirildiği halde dosyada avukatın vermiş olduğu emeği , çabası , işin önemi , niteliği ve davanın süresi nazara alınarak niçin alt sınırdan uzaklaşarak vekâlet ücretinin verilmediğine ilişkin eleştiri getirilmektedir .

Avukatlık Ücreti, Avukatlık Ücret Tarifesi, Yargılama Giderleri, Asgari Tutar.

Yargılama Giderleri

Tarafların davanın görülmesi ve sonuçlanması için ödedikleri paraların tümüne, yargılama giderleri denilmektedir.1 HUMK’un 423’üncü maddesi yargılama giderlerinin neler olduğunu maddeler halinde saymak suretiyle düzenlemiştir. Anılan bu düzenlemede “davanın ehemmiyetine göre kanun mucibince takdir olunacak vekil ücretleri” şeklinde belirtilmiştir. Madde eski Türkçe ile yazıldığından sadeleştirmek gerekirse “davanın özelliğine göre yasa gereğince takdir edilecek vekâlet ücretleri” yargılama gideri olarak sayılmıştır. Yine CMK’nın 324/1 maddesinde “harçlar ve tarifelerine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet hazinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderleridir.” denilmek suretiyle, vekâlet ücretinin yargılama gideri olduğu açıkça belirtilmiştir. Benzer şekilde, İYUK’un 31/1 maddesinde (değişik 10.06.1994 tarihli ve 4001 sayılı Kanunla) Bu kanunda hüküm bulunmayan hususlarda; hâkimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sükûnunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemlerde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır. Ancak, davanın ihbarı ve bilirkişi seçimi Danıştay, Mahkeme ve Hâkim tarafından re’sen yapılır.” şeklindeki düzenleme ile yargılama giderleri konusunda HUMK’a atıf yapılmakta, HUMK hükümlerine göre de, yukarıda zikredildiği üzere avukatlık vekâlet ücretinin yargılama giderlerinden sayılmaktadır. Keza 353 sayılı Askeri Mahkemelerin Kuruluş ve Yargılaması Hakkında Kanunun “Müdafi ücreti” başlıklı 92’nci maddesi, 29.06.2006 tarihli ve 5530 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılmıştır. 5530 sayılı Kanunun 61’inci maddesinde açıkça, 353 sayılı Kanunda hüküm olmayan hallerde CMK hükümlerinin uygulanacağını düzenlendiğinden, bu Kanuna tabi işlerde de, yargılama gideri kabilinden olan avukatlık vekâlet ücretine ilişkin CMK hükümleri tatbik edilecektir. Öte yandan, 2949 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 35’inci maddesinde, yüce divan sıfatıyla bakılan davalarda yürürlükteki kanunlara göre yargılama yapılacağı ve hüküm verileceği şeklinde açık bir hüküm bulunduğu ve burada da CMK hükümleri uygulanacağından, avukatlık vekâlet ücreti CMK hükümleri dikkate alınarak takdir edilecektir.

Avukatlık Ücreti

Avukatlık (vekâlet) ücreti; Avukatlık Kanunun 164’üncü maddesinde avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır. Anayasa Mahkemesi de, 03.03.2004 tarihli ve E: 2002/126, K: 2004/27 sayılı Kararında “vekâlet ücreti, savunma hakkının en önemli parçası olan hukuksal danışmanlık görevinin konunun uzmanı olan hukukçular tarafından yapılmasının doğal sonucudur. Avukatların mesleklerini serbestçe ve herhangi bir kaygı olmadan yapabilmesi için yaptıkları hizmetin karşılığı olan makul bir ücret almaları gerekir.” şeklinde vekâlet ücretine ilişkin yaklaşımını ortaya koymuştur.

Pozitif hukukumuzda avukatlık (vekâlet) ücretinin esas itibariyle iki türü bulunmaktadır: