Çocuğun Cinsel İstismarı Suçunda Vücuda Temas Şartı Var mıdır?

Murat KAYA

ÖZET:

TCK’nın 103’üncü maddesinde düzenlenen çocuğun cinsel istismarı suçu, “her türlü cinsel davranış” kanuni tanımının 765 sayılı TCK’ye oranla getirdiği genişleyen maddi unsur, madde gerekçesine de dayanarak, “temas” olmaksızın bu suçun oluşmayacağı yönünde görüşleri beraberinde getirmektedir. Mevcut yasal düzenleme karşısında “hakkaniyete” uygun olmayacağı gerekçe edilerek suçun oluşumu için temas şartı öngörülemez.

Anahtar Kelimeler: Çocuğun Cinsel İstismarı, Cinsel Saldırı, Vücut Dokunulmazlığı.

I. Giriş

Yargıtay uygulamasıyla doktrindeki görüş ayrılığı gösteren bu sorunun çözümü, vücuda temas şartının kanuni unsuru bulunan “Cinsel Saldırı” suçu ile birlikte değerlendirildiği takdirde mümkün olacağından, mesele “Cinsel Saldırı” suçu ile birlikte değerlendirilecek ve bu amacın çizdiği sınır dahilinde “Cinsel Saldırı” ve “Cinsel Taciz” suçuna değinilerek, mukayeseli hukuktan da bir örnek verilip pozitif hukukun bu soruya vermesi gereken cevap ortaya konmaya çalışılacaktır.

II. Kanuni Düzenleme

“Çocukların Cinsel İstismarı” suçu, 5237 sayılı TCK’nin “İkinci Kitap” başlığında “Kişilere Karşı Suçlar” kısmının “Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlar” başlıklı altıncı bölümünde düzenlenmiştir. Aynı bölümün 102’nci maddesinde “Cinsel Saldırı” 104’üncü maddesinde “Reşit Olmayanla Cinsel İlişki”, 105’inci maddede ise “Cinsel Taciz” suçu düzenlenmiştir.