Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Adli Yargı ile Askeri Yargı Arasındaki Görev Uyuşmazlıkları, 5918 Sayılı Kanun ve 5982 Sayılı Kanunla Yapılan Anayasa Değişikliğinin Anlamı

Yener Mutlu KAYNAR

ÖZET:

Askeri yargı alanında halen en çok tartışılan husus, bu yargı organlarının görev sahalarına ilişkindir. Askeri yargı organlarının asker olmayanlar tarafından işlenen suçlar hakkında görevli sayılmalarının uygun olup olmadığı ve asker kişiler tarafından işlenmiş olsalar bile sırf askeri suç niteliği taşımayan suçlar hakkında askeri yargı organlarının görevli olmalarının gerekli bulunup bulunmadığı halen tartışılmaktadır. Bu makalede askeri mahkemelerin görev alanlarının sınırları, Askeri Yargıtay, Yargıtay ve Uyuşmazlık Mahkemesi kararları incelenerek belirlenmeye çalışılacaktır. Ayrıca uygulamada karşılaşılan sorunlar ile bazı durumlarda askeri mahkemelerin görevli sayılmalarının sakıncaları ortaya konacaktır.

Anahtar Kelimeler: Görev Bakımından Yetki, Adli Yargı, Askeri Yargı, Görevsizlik Kararı, Uyuşmazlık Mahkemesi, Doğal Hâkim İlkesi.

1. Genel Olarak

Görev bakımından yetki , hangi mahkemenin muhakemenin hangi aşamasındaki göreve bakacağını ifade eder.1 Görevli mahkemenin belirlenmesinde, genellikle suçun öngördüğü cezanın ağırlığı veya hafifliği ya da sanığın sıfatı göz önünde tutulur.2 Davaya bakan mahkeme, görevli olup olmadığına, kovuşturma evresinin her aşamasında re'sen karar verebilir.3 Zira görev kuralları, kamu düzenine ilişkindir. Bu durumda mahkemece, askeri veya adli mahkemelerin görevli olduğu sonucuna varılırsa, kovuşturma hangi aşamada olursa olsun re’sen görevsizlik kararı verilmelidir. Bu durum temyiz mahkemeleri için de geçerlidir. Görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olmasının bir sonucu olarak, davaya bakan askeri ve adli mahkemeler gibi temyiz mahkemeleri olan Askeri Yargıtay ve Yargıtay da, yürürlükte olan kanunlara göre görev hususunu belirlemeli, kanunlarda yapılacak olan değişiklikleri veya yasanın iptali için Anayasa Mahkemesine başvuru yapıldığında bunu bekletici mesele yapmamalı, yürürlükte olan yasalara göre kararını vermelidir. Daha sonra yasada bir değişiklik yapılır veya Anayasa Mahkemesi yasanın iptaline karar verirse davaya bakan mahkeme derhal görevsizlik kararı vermelidir.4 Bu durum “doğal hâkim ” ilkesinin de tabii bir sonucudur.

Mahkemece verilen yargı yolunu değiştirmeye yönelik görevsizlik kararları , CMK’nın 223’üncü maddesinin 10’uncu fıkrasındaki, “Adli yargı dışındaki bir yargı merciine yönelik görevsizlik kararı kanun yolu bakımından hüküm sayılır” düzenlemesi ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu'nun 9.12.1931 tarihli ve E: 1931/12, K: 1931/48 sayılı kararı uyarınca temyiz yasa yoluna tabidir. Bu nedenle CMK’nın 268’inci maddesinden farklı olarak, yargı merciinin değiştirilmesine yönelik görevsizlik kararları, temyiz yasa yolu ile Yargıtay tarafından incelenmektedir.