Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ceza Hukukunda Hukuki Hata

Legal Error in Criminal Law

Cengiz APAYDIN

Ceza sorumluluğu kişisel olup, kusura dayanmaktadır. Bu kurala göre, bir kişinin bir fiilinden dolayı sorumlu tutulabilmesi için kusurlu olması gerektiğinden hareket edilerek, kaçınamayacağı bir hataya bağlı olarak yaptığı fiilin hukuka aykırı olduğunu bilmeyen kişinin kusurlu sayılamayacağı açıktır. Hata, hukuki hata ve fiili hata olarak ikiye ayrılmaktadır. Hukuki hataya düşmekte kusurlu olan fail, fiilden dolayı sorumlu olacaktır. Hatanın kaçınılabilir olması halinde ise ancak cezasının indirilmesi mümkündür. Hatanın kusurluluğu kaldırabilmesi için, failin hataya düşmesinde taksir düzeyinde bile bir kusurunun bulunmaması gerekir.

Hata, Hukuki Hata, Hata Nedeniyle Verilen Kararlar.

Criminal responsibility is individual and depends on faults. Due to this rule, considering the fact that, for keeping someone responsible for his/her act, he/she must be faulty. It is clear that, someone may not be deemed faulty, if he/she shall not be aware that his/her act, which was caused by an unavoidable error, is contrary to law. Errors are separated into two groups; legal and factual errors. In legal errors, the faulty perpetrator will be responsible for his/her act. If the error is in an avoidable manner, then his/her penalty may only be diminished. An error may abolish the fault only when the perpetrator shall not have any fault in falling into such error, even in the level of negligence.

Error, Legal Error, Decisions Given Due to Errors.

1. Hata Kavramı

5237 sayılı TCK’nın önemli değişiklikler getirmiş olduğu kurumların başında Yasanın “hata” ile ilgili düzenlemeleri gelmektedir. TCK’nın 30’uncu maddesinde “hata hali” dört fıkra halinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerin, Alman Ceza Kanununun 16’ncı ve 17’nci maddelerindeki düzenlenmelerle benzerlik gösterdiği görülmektedir. Ancak yasakoyucu Alman Ceza Kanunundan bir adım daha öteye geçerek 30’uncu maddenin 3’üncü fıkrasında ceza sorumluluğunu kaldıran ve azaltan sebeplerin maddi koşullarında hatayı da açıkça düzenlemiştir. Düzenleme kaynağını, esasen son hükümet tasarısından, yani son Dönmezer Tasarısı’ndan almaktadır. Madde gerekçesinde, hükümet tasarısının 23’üncü maddesinin üçüncü fıkrasında “hukuka uygunluk nedenlerinde hata” ile ilgili hüküm, bölüm başlığına paralel olarak değiştirilmiş, madde metnindeki “hukuka uygunluk nedenleri” yerine “ceza sorumluluğunu kaldıran ve azaltan nedenler” konulduğu belirtilmiştir1.

Hata sözlük anlamı itibarıyla yanılgı, yanlış, istemeyerek, bilmeyerek gibi anlamlara gelir. Hata etmek ise yanlışlık yapmak, yanılgıya düşmektir. Bu çerçevede hata bilmemek ya da yanlış bilmektir. Diğer bir ifadeyle, yanlışı doğru veya doğruyu yanlış sanmaktır2. Hata, gerçeğin bilinmemesi veya yeteri derecede bilinmemesi nedeniyle iradenin yanlış şekilde oluşmasını ifade etmektedir3. Hata, genel olarak, failin tasavvuru ile gerçeğin birbirine uymaması anlamına gelen bir kavramdır4. Diğer bir ifadeyle hata, yanlış bilgi sahibi olmayı; kişinin bir konudaki bilgisi ile gerçeğin farklı olmasını ifade eder. Yani failin iradesiyle objektif durum uyuşmaz5. Görüldüğü üzere, hata halinde failin iradesi ile gerçek arasında fark vardır. İşte failin irade ettiği ile gerçekleşen farklı ise kişinin hataya düştüğü kabul edilir. O halde hata, failin iç dünyasına ilişkin olup, sübjektif bir nitelik taşır. Bu nedenle ceza hukukunda hata, kişinin kusuru üzerinde etkili bir hal olarak kabul edilir6.

Genel olarak hata kavramı, maddi veya normatif dünyaya ilişkin farazi bir düşünceninveya gerçekliğin olduğundan farklı biçimde kabul edilmesi veya değerlendirilmesi şeklinde tanımlanabilir7. Hatanın bilmemek veya yanlış bilmekten ibaret iki görünüm şekli söz konusudur8. Hata, gerçeğin bilinmemesi yüzünden ortaya çıkabileceği gibi, yeterli derecede bilinmemesinin bir sonucu da olabilir ve bu bakımdan bilmemeyi de kapsar9. Bilgisizlik bir kişinin davranış şeklini etkileyip, değiştirebilir. Bu nedenle hata, bir konuda yanlış bilgi sahibi olma veya hiç bilgi sahibi olmama şeklinde tarif edilebilir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun hatayı düzenleyen hükmünde, “Fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları bilmeyen bir kimse, kasten hareket etmiş olmaz." (TCK m.30/1) denilerek bu husus ortaya konulmuştur. Bilmeme, eksik ve yanlış bilmeyi de kapsar10. Hatanın görünüm şekilleri, öncelikle kastı kaldıran hata ve kusurluluğu etkileyen hata olarak iki ana bölüme ayrılmaktadır. Kastı kaldıran hata ise kendi içinde maddi unsurlarda hata, nitelikli unsurlarda hata, hukuka uygunluk nedenlerinin maddi unsurlarda hata ve hukuka uygunluk nedenlerinin sınırında hata şeklinde alt başlıklara ayrılmaktadır. Kusurluluğu etkileyen hata ise, öncelikle yasak hatası ve kusurluluğu etkileyen nedenlerinin maddi şartlarında hata şeklinde alt başlıklara ayrılmaktadır. Son olarak da yasak hatası doğrudan yasak hatası ve dolaylı yasak hatası şeklinde alt başlıklara ayrılmaktadır11.