Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Bir Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı Çerçevesinde Hukuki Ayıp ve Zapttan Sorumluluğun Birbirinden Ayırt Edilmesi

Distinction Between Warranty of Quality and Warranty of Title in the Context of a Supreme Court Decision

Numan TEKELİOĞLU

Satıcının, satılanın ayıbından ve üçüncü kişinin üstün hakkı dolayısıyla zaptından sorumluluğu, satış sözleşmesine ilişkin temel konulardandır. TBK m.219 hükmünde, ayıbın maddi, ekonomik veya hukuki ayıp şeklinde ortaya çıkabileceği ifade edilmiştir. Zapttan sorumluluk ise, “tam zapt” ve “kısmi zapt” olmak üzere iki kısma ayrılarak incelenmektedir. Ayıbın bir türü olarak hukuki ayıp, zapttan sorumlulukla benzerlik göstermektedir. Bu benzerlikten ötürü, pek çok Yargıtay kararında hukuki ayıp ve zapttan sorumluluğun birbirinin yerine kullanıldığı görülmektedir. Ancak bu iki kurumun hukuki sonuçları birbirinden farklıdır. Dolayısıyla hukuki ayıp ve zapttan sorumluluğun şartlarının bilinmeli ve somut olayda hangi kurumun uygulanması gerektiği doğru bir şekilde tespit edilmelidir. Bu çalışmada, bir Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı ele alınarak, hukuki ayıp ve zapttan sorumluluğun birbirinden nasıl ayırt edileceği üzerinde durulmuştur.

Satış Sözleşmesi, Hukuki Ayıp, Zapttan Sorumluluk, Kavramların Ayırt Edilmesi, Yargıtay Kararı.

The liability of the seller for the sale and the third person for the superior right constitute two of the most fundamental aspects of the sales contract. It has been stated that, in the judgment of TBK Article 291, it may appear as material, economic or legal shame. Warranty of title is divided into two groups as “full dispossession” and “partial dispossession”. Legal defect as a type of defect is similar to the warranty of title. Because of this similarity, it is seen that these concepts have been used instead of each other in many Supreme Court decisions. However, the legal consequences of these two institutions are different. Therefore, it is important to know the conditions of warranty of quality and warranty of title and which institution should be applied to the concrete case. In this study, a decision of a Supreme Court of Civil General Assembly has been examined and it has been tried to focus on how to distinguish warranty of quality from warranty of title.

Sales Contract, Legal Defect, Warranty of Title, Distinction of Concepts, Decision of Supreme Court.

GİRİŞ

Her sözleşme ilişkisinde tarafların gerçekleşmesini bekledikleri bir veya birden çok menfaat söz konusudur. Satış sözleşmesinde satıcının menfaati, satacağı şeyin karşılığında bir bedel almaktır. Alıcının menfaati ise satın alacağı şeyi, ondan beklediği faydalar çerçevesinde kullanabilmektir. Ancak alıcının bu menfaatinin gerçekleşmesi her zaman mümkün olmayabilir. Söz gelimi, satılanın ayıplı olması veya üçüncü bir kişinin üstün hakkı sebebiyle elinden kısmen veya tamamen alınmış olması durumlarında alıcı satılandan beklediği menfaati elde edemez. Kanun koyucu, satıcının ayıptan ve zapttan sorumluluğunu düzenlemek suretiyle, alıcının sözleşmeden beklediği menfaati elde edememesi ihtimaline karşı alıcıya çeşitli imkânlar sunmuştur.

Satış sözleşmesinde ayıptan ve zapttan sorumluluk, satıcının mülkiyeti geçirme borcunun tamamlayıcısıdır1. Ayrıca hem ayıptan sorumluluk hem de zapttan sorumluluk birer sebep sorumluluğudur2. Yani satıcının ayıptan ve zapttan sorumlu tutulabilmesi için kusurlu olması şart değildir3. Nihayet her iki kurumun amacı, alıcının satılandan beklediği menfaati elde edememesine karşılık ona bir koruma sağlamaktır. Tüm bu benzerlikler, ayıptan ve zapttan sorumluluğun karıştırılmasına yol açmaktadır. Özellikle de ayıbın bir türü olarak hukuki ayıp, zapttan sorumlulukla oldukça benzerlik göstermektedir. Bu sebeple de, pek çok yargı kararında benzer olaylarda bazen hukuki ayıbın, bazen de zapttan sorumluluğun uygulandığı görülmektedir4. Hal böyle olmakla birlikte, ayıptan sorumluluk ve zapttan sorumluluğun hukuki sonuçları birbirinden farklıdır. Bu sebeple, hukuki ayıp ve zapttan sorumluluğun birbirinden iyi ayırt edilmesi gerekir. Aksi takdirde, benzer olaylarda farklı hukuki sonuçların ortaya çıkması sebebiyle yargı kararlarında istikrarsızlık doğması kaçınılmazdır.

I. OLAYIN ÖZETİ VE MERCİ KARARLARI

Dava konusu ihtilaf, davacı şirket ile davalı satıcı arasında yapılan araç satışı sonrasında, satışa konu araca gümrük idaresi tarafından el konulmasından kaynaklanmaktadır.