Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ücret Gelirlerinin Vergilendirilmesi

Taxation of Wage Income

İmdat TÜRKAY

Vergilendirmede önemli kuramlardan biri olan “ayırma kuramı”nın bir gereği olarak, emek gelirlerinin sermaye gelirlerine göre daha düşük oranda vergilendirilmesi gerekmektedir. 193 sayılı gelir Vergisi Kanununda ayırma kuramı ilkesi kapsamında, ücret gelirlerinin vergilendirilmesinde; brüt ücret tutarının yerine safi ücret tutarından tevkifat yapılması, farklılaştırılmış vergi tarifesi ve asgari geçim indirimi uygulaması ile yıllık beyanname verme konusunda getirilen sınırlamalar gibi birçok avantajlar yer almaktadır.

Gelir Vergisi Kanununda yedi gelir unsurundan biri olan ücret gelirlerinin vergilendirilmesi iki şekilde yapılmakta olup, birinci yöntemde işverenler tarafından gerçek usulde ücret geliri elde eden ücretlilere ödeme anında tevkifat yapılmak ve kesilen vergiyi Vergi İdaresine aktarmak suretiyle vergilendirme olmaktadır. Bu yöntemde tek işverenden ücret geliri elde eden gerçek kişi mükellef için ayrıca bir beyanname verme yükümlülüğü bulunmamakta ve kesilen vergi nihai vergi olarak ücretlilerin üzerinde kalmaktadır. Ancak ücretli yıl içinde birden fazla işverenden tevkifata tabi olarak aynı anda ücret geliri elde etmesi durumunda birden sonraki işverenlerden alınan ücret gelirinde belli bir limite kadar yine beyanname verme sorumluluğu bulunmamakta, belirlenen yıllık limitin aşılması durumunda ise birinci işverende dahil olmak üzere tüm ücret gelirleri toplanarak yıllık beyanname ile beyan edilmektedir. Ücret gelirlerinin yıllık beyanname ile vergilendirilmesinde bir diğer yöntem de tevkifata tabi tutulmadan işverenden elde edilen ücret gelirlerinin ücretliler tarafından beyan edilmesi durumudur. Bu tarz vergilendirme genellikle yurtdışında bulunan işverenlerden tevkifata tabi olmadan elde edilen ücret gelirinde söz konusu olmaktadır. Gelir vergisinden istisna edilen ücret gelirleri ise hiçbir şekilde yıllık beyanname ile beyana tabi değildir.

Gelir Vergisi, Gelir, Ücret, Ücret İstisnaları, Tevkifat, İşveren, Yıllık Beyanname, Ücret Matrahı, İndirimler, Asgari Geçim İndirimi, Vergi Tarifesi, Verginin Ödenmesi.

As a requirement of the “separation theory”, which is one of the important theories in taxation, labor income should be taxed in lower rates when compared with capital income. Within the scope of the separation theory principle under the Income Tax Law no 193, there are many advantages such as deduction from net salary instead of gross salary, differential tax table and minimum living allowance application and limitations set forth for annual return on wage income taxation.

Taxation of wage income, which is one of the seven income elements set forth in the Income Tax Law, is made in two methods; in the first method taxation is made with deduction by the employer at the time of payment to wage earner who generates income in real procedure and the deducted tax amount is transferred to the Tax Administration. In this method a real person taxpayer who generates income from a single employer doesn’t have an obligation to make an additional declaration and the deducted tax is the final tax of a wage earner. However, in case the wage earner generates income subject to deduction from more than one employer there is also no declaration obligation for the wages generated from the latter employers up to a certain limit, if the designated annual limit exceeds then all the wage incomes should be declared with an annual income declaration including the income from the first employer. Another method for taxation of wage incomes with annual declaration is the wage earners’ declaration of incomes generated from the employer, without being subject to deduction. Such taxation is usually applied for the wage incomes generated without deduction from the employers abroad. Wage incomes exempted from the income tax are under no circumstances subject to declaration with an annual declaration.

Income Tax, Income, Wage, Wage Exemptions, Deduction, Employer, Annual Declaration, Wage Amount, Discounts, Minimum Living Allowance, Tax Table, Payment of Tax.

1. Giriş

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa göre, tam ve dar mükellef gerçek kişiler tarafından 2016 takvim yılında elde edilen yedi gelir unsuruna (Ticari, zirai ve serbest meslek kazançları, ücret, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ve diğer kazançlar ve iratlar) ilişkin gelirler, aksine bir düzenleme olmadığı sürece Mart/2017 ayında yıllık gelir vergisi beyannamesiyle beyan edilecektir. Gelirin unsurlarından biri olan ücret gelirinde, ödeme anında tevkif suretiyle vergilendirme esas olmakla beraber, belli şartların gerçekleşmesi durumunda yıllık beyanname verilmesi de söz konusu olmaktadır. 2016 takvim yılında tevkifata tabi olmayan ücret geliri elde eden ücretliler ile birden fazla işverenden tevkifata tabi ücret geliri elde eden gerçek kişi tam mükelleflerin belli şartlar dahilinde yıllık beyanname vermeleri gerekmektedir. Yıllık beyannameyle beyan edilen ücret gelirlerinden ise, bazı yasal indirimler yapıldıktan sonra gelir vergisi hesaplanmaktadır. Bu çalışmada, ücret gelirlerinin vergilendirilmesinin genel esasları, ücretlilerin ve işverenlerin sorumluluğu ile hangi şartlarda ücret gelirleri için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmesi gerektiği incelenecektir.1

2. Ücret ve Ücret Kapsamında Yapılan Ödemeler

Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen paralar ve ayınlar (hizmet karşılığının mal olarak verilmesi) ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen (konut, araç sağlanması vb.) menfaatlerdir. Gerçek kişilerin bir takvim yılı içinde elde etmiş oldukları ücret gelirleri gelir vergisine tabidir. Ücret, bedensel ya da zihinsel bir emek karşılığında işverenden elde edilen hâsılayı ifade eder. Bu hâsıla para şeklinde olabileceği gibi ayni veya para ile temsil edilebilen menfaat şeklinde de olabilir. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık ilişkisi niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması ücretin niteliğini değiştirmez.2 Ücretin unsurlarının olup olmadığına bakılmaksızın kanunkoyucu aşağıda yazılı ödemeleri de ücret kapsamında değerlendirmiştir:

- Kanunla kurulan emekli sandıkları ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20’nci maddesinde belirtilen sandıklar tarafından ödenen ve en yüksek Devlet memuruna yapılan en yüksek ödeme tutarını aşan emekli, malûliyet, dul ve yetim aylıkları.