Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İnsan İçin Kesip Atılan Küçük Bir Parça, Ancak İnsanlık İçin Büyük Bir Olay

Annika DIESSNER,Atacan BOZYEL,Erdal YERDELEN,Werner BEULKE

I. GİRİŞ

Köln Mahkemesinin 7.5.2012 tarihli (Az. 151 Ns 169/11)1 dini gerekçelerle ailesinin rıza vermesi sonucu erkek çocuğun sünnet edilmesi konusunda verdiği ceza hukuku bakımından önemli karar,2 – ki bu konuda verilmiş ilk karardır- gündeme bomba gibi düşmüş ve yaz tatiline rağmen siyasi ortamı hareketlendirmiştir.

Bu karara karşı, birlik halinde3 büyük bir reaksiyon ortaya çıkmıştır4. Alman hükümeti, sünnet eyleminin cezalandırılmasının önüne geçecek açık bir yasal düzenleme yapılacağını ifade ederek buna tepki olarak görüşünü dile getirmiştir5. Söz konusu sorunun temelinde yatan anlam; devlet-din ilişkisinde hatta seküler bir devletin dini temellere dayalı ritüele müdahalesinin hangi şartlarda mümkün olabileceği ve böyle bir fiilin cezalandırılabilip cezalandırılamayacağına ilişkindir.

Fritz Werner, idare hukukunu anayasal hukukun somutlaştırılması olarak tanımlamaktadır6. Werner, mutatis mutandis7 olarak aile hukuku ve ceza hukukunda aynı konuda farklı kuralların geçerli olamayacağı ve anayasal hükümlerin bu iki hukuk açısından farklı yorumlanamayacağı tezini savunmaktadır. Alman Anayasası’nın 2/2-1, 4/2 ve 6/2-1 maddeleri, ebeveyn tarafından çocuklarının yerine açıklanan rızanın etkinliğini sağlamaya yeterli olup olmadığı yeterli ise hangi düzeyde etkili olduğu açıklanmaya çalışmaktadır.