Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ceza Muhakemesi Hukukunda “Şüphe” Kavramı

Özkan GÜLTEKİN

ÖZET:

Şüphenin varlığı veya yokluğu ile şüphe var ise kuvvet derecesi, ceza muhakemesi hukuku açısından çok önemlidir. Zira; ceza muhakemesinin varlık sebebi suç şüphesidir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda, soruşturmanın başlatılması, koruma tedbirlerine karar verilmesi, iddianame düzenlenmesi ve iddianamenin iadesi gibi çok önemli işlemler, şüphe durumlarına göre yürütülmektedir ve sonuçlandırılmaktadır. Şüphede, soruşturma veya kovuşturma makamlarının delillere ve olgulara dayanan bir tahmini söz konusudur. Şüphenin içinde daima bir yanılma payı vardır. Yanılma payının derecesine göre şüphe; basit, makul, yeterli veya kuvvetli olarak sınıflandırılabilir. Bu çalışmada, ceza muhakemesi hukukunda şüphe kavramı incelenmiş olup, şüphenin dereceleri ile aralarındaki farklar tüm yönleri ile ele alınmıştır.

Anahtar Kelimeler: Şüphe, kuşku, şüphenin dereceleri, basit şüphe, makul şüphe, yeterli şüphe, kuvvetli şüphe, ceza muhakemesi hukuku, soruşturma, kovuşturma, iddianame.

I. Şüphenin Tanımı

Şüphe kavramı sözlükte; “Bir şeyin olup olmadığı hakkında tereddüde düşme”1, “Kuşku, zihnin bir konuda kesin bir sonuca varamayıp duraksaması”2, “Zihnin birçok düşünce arasında bir tercih yapmasında duraksaması”3 anlamlarına gelmektedir. Türk Dil Kurumunun Türkçe Sözlük adlı eserinde ise şüphe; “Kuşku, kuruntu”4; kuşku ise; “Bir olguyla ilgili gerçeğin ne olduğunu kestirememekten doğan kararsızlık, kuruntu, işkil, şüphe, acaba, başkalarının iyi niyet ve amaçlarını kötüye yorarak işkillenme duygusu.”5olarak tanımlanmıştır. Mülga 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 94’üncü maddesinde6 “şüphe” kavramına yer verilmiş olmasına rağmen, şüphenin derecelerinden söz edilmemiştir.

II. Ceza Muhakemesi Hukukunda Şüphenin Önemi

Şüphenin varlığı veya yokluğu ile şüphe var ise kuvvet derecesi, ceza muhakemesi hukuku açısından çok önemlidir. Zira; ceza muhakemesinde soruşturma, failin suç teşkil eden bir hareketi yapıp yapmadığı konusundaki “şüphe” ile başlamakta, bu şüphe belirli bir aralığa ulaştığında kovuşturmaya geçilmekte, şüphenin yerini kesinliğin alması durumunda ise muhakeme işlemi sona ermektedir7. Ceza muhakemesinin varlık sebebi suç şüphesi dir. Bir hukuk devletinde ise, böyle bir şüphe ancak delillerle tarif edilebilir8 ve delillere dayandırılabilir. O hâlde; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda, soruşturmanın başlatılması, koruma tedbirlerine karar verilmesi, iddianame düzenlenmesi gibi çok önemli işlemlerin, şüphe kavramı ya da onun türevleri sayılabilecek diğer şüphe durumlarına göre yürütülmesi öngörülmüştür9. Kaldı ki; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda düzenlenen koruma tedbirleri adlî niteliklidir. Başka bir deyimle, bir suç şüphesi ile ilgili olarak uygulanacak tedbirlerdir. Bu bakımdan bu tedbirlere başvurulabilmesi için bir suç şüphesinin bulunması gerekir10.