Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Sigorta Sözleşmelerinde Teminatın Kapsamına Genel Bir Bakış

A General Overview of the Scope of Coverage in Insurance Contracts

Evrim AKGÜN

Sigorta teminatı (himayesi), sigorta sözleşmesinin akdi esnasında sınırları belirlenmiş olan rizikonun gerçekleşmesi halinde, sigorta ettirenin sigortacıdan talep etmeye hak kazandığı edimi teşkil eder. Gerçek ve tüzel kişiler kendilerini ekonomik olarak güvende hissetmek ve muhtemel zararlardan korunmak amacıyla sigorta sözleşmeleri akdederler ancak tüm rizikoların sigortalanması sigorta tekniği bakımından mümkün değildir. Bu nedenle sigorta sözleşmelerinde sigorta teminatının (himayesinin) kapsamının belirlenmesi ve sınırlandırılması bir zorunluluk teşkil eder.Bu çalışmada öncelikle sigorta teminatının kapsamının belirlenmesinde uygulanan esaslar açıklanmış, bundan sonra ise sigorta teminatının sınırlandırılmasına ilişkin hallere yer verilmiştir. Sigorta teminatının kapsamının belirlenmesi bakımından “rizikonun genelliği” ile “belirli rizikolar” esası olmak üzere iki farklı yöntem mevcuttur. Buna ilişkin kanuni düzenleme Türk Ticaret Kanunu’nun 1409. madde hükmü ile Sigortacılık Kanunu’nun m.11/4 hükmünde yer almaktadır. Çalışmamızda, ilgili hükümlerin arasındaki ilişki ve farklılıklar da incelenmiş, bunların uygulanabilirliği tespit edilmiştir.Sözleşmede sigortacı tarafından sağlanan sigorta teminatı şu bakımlardan sınırlandırılabilir: konu, sebep, yer, zaman, miktar, kişi, riziko ve rizikonun gerçekleşme şekli. Çalışmada tüm bu haller ele alınarak açıklanmış ve örneklerle somutlaştırılmıştır.

Sigorta Sözleşmesi, Sigorta Teminatının Kapsamı, Rizikonun Sınırlandırılması, Rizikonun Genelliği, Belirli Rizikolar.

Insurance coverage is a deed that the policyholder is entitled to claim from the insurer, in case the risk that was bordered by the execution of the insurance contract, occurs. Legal and real persons conclude insurance contracts in order to feel economically safe and protected from the possible harm, however, in terms of insurance technic it is not possible to be insured for all the risks that can be faced. Therefore, it is an obligation to determine and limit the scope of insurance coverage in the insurance contracts.In this study; first, the principles that are applied to determine the scope of the insurance coverage are explained, then the conditions regarding the limitation of the insurance coverage are addressed. There are two different methods to determine the insurance coverage, namely “all risks” and “named perils”. The legislation regarding this subject are given in Article 1409 of the Turkish Commercial Code and Article 11/4 of the Insurance Law. In this overview, the applicability of the relations and differences between these provisions are determined as well.Insurance coverage provided in the contract by the insurer can be restricted in the following aspects: subject, cause, place, time, amount, person, risk and the manner of the risk realization. All these aspects are explained and exemplified in this study.

Insurance Contract, Scope of Insurance Coverage, Limitation of Risk, All Risks, Named Perils.

A. Genel Olarak

Sigorta teminatı (himayesi), sigorta ettirenin sözleşme akdedilirken sınırları belirlenen rizikonun gerçekleşmesi sonucunda sigortacıdan talebe hak kazandığı edimdir1. Bu edimin içeriği her türlü sigorta sözleşmesi bakımından farklılık göstermektedir.

Gerçek ve tüzel kişiler kendilerini ekonomik olarak güvende hissetmek ve muhtemel zararlardan korunmak amacıyla sigorta sözleşmeleri akdederler2. Ancak maruz kalınabilecek bütün rizikoların süresiz olarak ve bu rizikolardan birinin gerçekleşmesi durumunda gerçekleşecek bütün zararların sigortalanması sigorta tekniği bakımından mümkün olmadığından, sigorta sözleşmesinde sigorta teminatının (himayesinin) kapsamının belirlenmesi ve sınırlandırılması bir zorunluluk teşkil eder3.

B. Sigorta Teminatının Kapsamının Belirlenmesinde Uygulanan Esaslar

Sigorta sözleşmesinin esaslı unsurlarından birisini teşkil eden riziko kavramına ilişkin olarak TTK’da herhangi bir tanım yer almamaktadır; doktrindeki yazarlar ise rizikoyu çeşitli şekillerde tanımlamaktadırlar. Bu tanımlara göre riziko; sigorta ettirenin kendisini veya malını belirli bir olayın gerçekleşme ihtimaline karşı teminat altına aldığı4, sigorta sözleşmesinin taraflarının iradeleri haricinde kalan5, gerçekleşip gerçekleşmeyeceği veya gerçekleşme tarihi belirsiz olan, geleceğe ait6 bir olaydır.