Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Alman Ceza Kanunu'nda Dolandırıcılık Suçunun Maddî Unsuru Olarak Aldatma

Sibel KILIÇARSLAN İSFEN

I. Al. CK. PRG. 263 İLE KORUNAN HUKUKÎ DEĞER

Dolandırıcılık suçunu oluşturan fiil; failin, kendine veya başkasına hukuka aykırı bir yarar sağlamak amacıyla, mağdurun malvarlığına, yanlış olgular öne sürmek veya doğru olguları çarpıtmak veya saklamak suretiyle bir hataya sebep olarak veya hatanın sürmesini sağlayarak zarar vermesidir.

Dolandırıcılık suçu, irade özgürlüğüne veya hakikate karşı işlenebilen bir suç değil1, doğrudan malvarlığına karşı işlenebilen bir suçtur.2 Her türlü aldatma bu suç kapsamında olmayıp, sadece malvarlığına zarar verecek nitelikteki hile ve desiselerin sebep olduğu aldatma fiili dolandırıcılık suçu kapsamında değerlendirilmektedir.3 Dolayısıyla, mağdurun malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunmasını sağlayıcı davranış sonucu malvarlığında oluşan zarar ile failin kendisi veya üçüncü kişi lehine maddî yarar sağlamayı amaçlayarak yaptığı hile ve desise neticesinde mağdurda yanlış bir tasavvurun oluşması noktasında kesintisiz bir illiyet bağının kurulabilmesi şarttır.4

II. DOLANDIRICILIĞIN MADDÎ UNSUR OLARAK "ALDATMA"

Olgulara ilişkin aldatma fiili; gerçeğe aykırı bir iddiayla veya başka bir davranışla, karşı tarafta yanlış veya eksik bir algının oluşmasına sebep olmaktır.5 Zira aldatma, kavramsal olarak diğerinin düşünce ve tahayyülünde bir etki oluşturma fiilidir. Öyle ki, mağdurun hatası aldatmayla birebir örtüşmelidir, örneğin bir toplu taşıma aracına biletsiz binen kimsenin, kondüktörün kaçak yolcu olmadığını düşünmesine sebep olması; ancak kondüktörün biletsiz yolcu olup olmadığına ilişkin sorusunu, kaçak binen yolcunun cevapsız bırakması halinde söz konusudur. Dolayısıyla ancak bu soru yoluyla dolandırıcılık anlamında bir hata oluşmasına sebep olunduğundan ve hile yapıldığından bahsedilebilecektir.6 Buna ilaveten, failin kendisinin bizzat mağdura etki etmesi de gerekli değildir.7