Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İrade Özgürlüğü, Nedensellik ve Determinasyon Modern Nörolojik Araştırmalar Neticesinde Modern Kusur Ceza Hukuku'nun Sonu mu Geliyor?

Christian JÄGER,Hasan ÇİTAKLAYIM

Kusur sorusu Ceza Hukuku'nun ezeli bir konusu ve bizatihi kendisinin temel meselesi.1 Modern beyin araştırmaları önümüze, kusur tartışması için ifade ettiği anlam henüz yeterli ölçüde değerlendirilemeyen veriler getirdi. Hukukçularının bakışlarını Nöroloji Bilimi'nin bulgularını göz önüne alarak kendi alanlarına yönlendirme gerekliliğini kabul eden bir kanaatle, dostum ve meslektaşım Eduardo Demetrio Crespo2 2009 yılında İspanya Atılım ve Ekonomi Bakanlığınca desteklenen bir araştırma projesini "Neurocienca y Derecho penal: nuevas perspectivas en el ámbiato de la culpabilidad y tratamiento jurídico-penal de la peligrosidad" genel başlığı altında gerçekleştirdi. Projenin en önemli ayakları Barselona ve Toledo' da düzenlenen nörologların, psikologların ve hukukçuların katılımıyla gerçekleşen müstesna bir disiplinler arası tartışmayı mümkün kılan konferanslardı. Bu ve müteakiben gelen Bettina Weiβer ve Eduardo Demetrio Crespo'nun, içersinde modern beyin araştırmalarının sarsıcı ve son derece güncel bildirimlerine kısmi olarak ışık tutulan makaleleri 2013 yılında İspanyolca basılması planlanan Sempozyum Kitabı'ndan önce yayınlanmaktadır.

I. GİRİŞ

Teknolojik veriler gibi aynı şekilde, buna uygun olan biyolojik veriler de hukuka sınırlar getirmelidir.3 İnsani irade özgürlüğünün reddi ile modern nörolojik araştırmalar Kusur Ceza Hukuku' muzun temellerini sarsıyor ve benzeri görülmedik tezleri ile Nedensellik Öğretimize de etki ediyor. Çünkü bu araştırmalara göre; "bilinçli bir idrakin temelinde yatan nörolojik süreçler bilinçsiz nörobiyolojik süreçlerle birlikte, içerisinde gerçek bir mental aktivite bulunan herhangi bir fasıla olmaksızın bağlıdırlar".4

Ceza Hukuku'nda bilinenden bu yana fiziki ve psikolojik aracı nedensellik arasında ayrım yapılmaktadır5. Bu bağlamda bilinmesi mecbur olan bir durum olarak şunu ifade etmek gereklidir. O da bu kavram çiftinin kullanımının anlamlı hale gelebilmesi için insani iradesel karar almanın sadece doğa yasalarına dayanan açıklamasının reddinin zorunlu olduğudur.6