Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya (1916- 1991)

Galip DOĞAN

Demek ki ikinci alınan ders, böyle din kavgası haline getirilen parti mücadelelerinden memleketin soğumuş olduğudur.Uzun bir süre Türkiye’de çok partili rejime geçmemiş olmayı kuvvetlendiren nedenlerden biri de İkinci Meşrutiyet’ten ve Mütareke’den beri bu düşman kardeşlerin, çok partili hayatı bir ölüm kalım mücadelesine dönüştürmeleridir. Demek ki iki büyük ders var, bir tanesini söyledim. Öteki de böyle bir partizanlığın memleketi yorması…”1

Tarık Zafer Tunaya, 1952’ye kadar yalnızca akademik çevrelerin, tanıdığı, bir isimdi. “Siyasi Partiler”i yayımlanınca, entelektüel kamuoyunda birdenbire herkesin dikkatini üzerinde topladı; Kitabı da artık bu alanın ilk başvuru kaynağı oldu. Ancak Tunaya, asıl ününü 28 Mayıs 1960 günü ‘ihlal edilemeyecek’ bir Anayasa hazırlayacak ‘İlim Heyeti’nde görevlendirilmesiyle kazandı. Ancak daha üç ay bile geçmeden Komisyon’da anlaşmazlık çıktı ve Milli Birlik Komitesi’nce Komisyon’dan çıkarıldı. Yetmedi; 1960 Ekiminde Üniversite tasfiyesi sırasında ‘147’ler denilen olayda Üniversite’den de çıkarıldı. Hiç beklenmeyen bir şeydi bu. Belki de Milli Birlik Komitesi’nin aldığı en olumsuz karardı. Komite bir an önce seçime gitmek isteyen ‘Gidiciler’le, uzun bir süre -belki de hiç- seçime gitmek istemeyen ‘Kalıcılar’ arasında ikiye bölünmüştü. O sırada ‘Kalıcılar’ daha güçlü görünüyordu. Bu karar da onların eseriydi. Kalsalar “Bab-ı Âli’den de geçeceklerdi”. Ancak Üniversite tasfiyesinden kısa bir süre sonra, bunlardan 14’ü de 13 Kasım’da tasfiye edildiler.

Kürsüsünden, alkışladığı Komite tarafından atılması Tunaya Hoca’nın en büyük hayal kırıklıklarından biriydi. Sigaraya başladı; ama, Prof. Dr. Erdoğan Teziç’in deyimiyle “kibrit kullanmıyordu”. Çünkü sigarasını hiç söndürmüyordu. Kürsüsüne, ancak iki yıl sonra dönebildi. İlk dersine girişte muzafferane, “Nerede kalmıştık?” deyince, işin evveliyatını bilmeyen bir öğrenci, “Hocam ilk kez giriyorsunuz.” deyivermez mi?