Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Hukukumuzda “Aile” Kavramı

Selma ÇETİNER

ÖZET:

Çalışmada dar anlamda, geniş anlamda ve en geniş anlamda aile kavramları üzerinde durularak, konu Türk ve yabancı mevzuat açısından ele alınmış ve aile hukukundan doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkemelerin üzerinde durulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Aile, Dar Anlamda Aile, Geniş Anlamda Aile, Evlilik, Velayet, Vesayet, Birlikte Yaşama.

I. Genel Olarak

Anayasamızın ikinci kısmının, üçüncü bölümü “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler” başlığında düzenlenmiştir. Bu bölümün ilk maddesi “Ailenin Korunması” ile ilgilidir. Bu maddenin ilk fıkrasına göre “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır”. Anayasamız aileyi, toplumun temeline koymuştur ve Devlete de ailenin korunması ile ilgili görevler vermiştir. “Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulamasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır; teşkilatı kurar.” (md. 41/2). Ancak Anayasamız, korunması için Devlete ödevler yüklediği aileyi tanımlamamıştır.

Hukukumuzda aile kavramını en geniş düzenleyen Kanun; hiç şüphesiz ki Türk Medeni Kanunudur. Türk Medeni Kanununun ikinci kitabı “Aile Hukuku”dur. Ancak “aile ” kavramı, ne “Türk Medeni Kanunu”nda ne “İsviçre Medeni Kanunu”nda ve ne de “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi”nde tanımlanmamıştır. Öztan’a göre; bu tanımlanmamanın nedeni kanunkoyucunun, aileyi, sosyal bir gerçeklik olarak bulması ve onu kabullenmesidir.1 Karınca’ya göre ise, Medeni Kanunun bir aile tanımı vermemesinin nedeni, ele alınan konuya göre, aile ilişkisini dar ya da geniş olarak belirleyebilmek ve aileyi resmi evlilikle sınırlamamaktır. Ona göre ailenin süreç içindeki değişimini sezen kanunkoyucunun tanım getirmemesi uzak görüşlülüğündendir.2 “Aile”nin tanımlanması gerçekten de imkânsızdır; zira ailenin içeriği ve kapsamı zamana, ülkeye hatta aynı ülkedeki kanunlara göre değişiklik gösterir. Öztan’ın da belirttiği gibi kanunkoyucu, aileyi yaratmamış; bilakis bulmuştur. Zira bilindiği gibi aile, insanların oluşturduğu en eski topluluktur. Koçhisarlıoğlu’na göre de aileyi tanımlamak güç gözükmektedir. Zira bu kavram, zaman ve zemine göre değiştiği gibi aileden aileye de değişen, yaşayan bir canlı gibidir ve bu canlının evrimi de bitecek gibi gözükmemektedir.3