Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İddianamenin İadesi

Özkan GÜLTEKİN

1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda bulunmayan “İddianamenin İadesi” kurumu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile ceza usul hukukumuzdaki yerini almıştır. İddianamenin iadesi kurumu ile, soruşturma evresinin iyi bir şekilde yapılması ve iyi hazırlanmış bir dosya ile kovuşturma evresinin kısa sürede sona ermesi sağlanmak istenilmiştir. Bunun sonucu olarak; kamu davasının tek, bu mümkün değilse zorunlu durumlarda birbirini izleyen oturumlarda ve bir günde sonuçlandırılmasını gerçekleştirebilmek amacıyla, iddianamenin, hukuken geçerli ve yeterli delillerin toplanmasından ve dava açma koşullarının gerçekleşmesinden sonra, tüm yönleriyle doğru ve eksiksiz olarak mahkemeye verilmesi gerekmektedir.

İddianame, İddianamenin İadesi, Yeterli Şüphe, Ceza Muhakemesi Kanunu, Cumhuriyet Savcısı, Hâkim, Delil, İtiraz, Önödeme, Uzlaşma

I- İddianamenin Düzenlenmesi

Ceza Muhakemesi Kanununun 170/1. maddesine göre; kamu davası açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir. Yine CMK’nın 170/2. maddesine göre de soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.

İddianame , isminin sonundaki “name” sözcüğünden de anlaşılacağı üzere, yazılıdır4. İddianame, Cumhuriyet savcısı tarafından şüphelinin veya şüphelilerin cezalandırılması istemi ile yetkili ve görevli mahkemeye hitaben düzenlenen ve kamu davasının açıldığını gösteren belgenin adıdır.

Suçun işlendiğine ilişkin ciddî belirtiler var ise, yeterli şüphe mevcut ve kanıtlar yeterli ise, Cumhuriyet savcısı dava açmak mecburiyetindedir. Buna “Kamu Davasının Mecburiliği İlkesi” denir. Delillerin yeterli olup olmadığını takdir yetkisi, Cumhuriyet savcısına aittir5. Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanunu, Cumhuriyet savcısına bazı hâllerde dava açma konusunda takdir yetkisi vermiştir. CMK’nın 171/1’inci maddesine göre, cezanın ortadan kaldırılmasını gerektiren şahsî sebep olarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektiren koşulların ya da şahsî cezasızlık sebebinin varlığı hâlinde Cumhuriyet savcısı kamu davasını açmayabilir. Cumhuriyet savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde, bu yöndeki kararına karşı, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlara karşı başvurulabilen itiraz yoluna da gidilemez (CMK m. 173/5).