Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Eşlerden Yalnız Birinin Kişisel Kullanımına Yarayan Eşyanın Edinilmiş Mallara Katılma Rejiminin Tasfiyesindeki Rolü

The Role of Personal Belongings Allocated to Exclusive 
Use of One Spouse in Liquidation of the Statutory Matrimonial Regime

Nil KARABAĞ BULUT

Türk Medeni Kanunu tarafından yasal mal rejimi olarak kabul edilen mal rejimi, edinilmiş mallara katılma rejimidir. Söz konusu yasal mal rejiminde her bir eşin malvarlığı edinilmiş mallar ve kişisel mallar olarak ayrılmaktadır. Edinilmiş mallar yasal mal rejiminin tasfiyesine dahil edilmekte iken kişisel mallar tasfiyenin dışında tutulmaktadır. Bu nedenle bir malvarlığı değerinin hangi gruba dahil olduğunun tespiti son derece önemlidir. Kanun koyucu MK. m. 220 hükmü ile kişisel malları sınırlayıcı bir şekilde belirlemiştir. Hükmün ilk bendinde bir eşin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşyanın kişisel mal olarak kabul edilmesi söz konusudur. Bu çalışma ile güdülen amaç, Medeni Kanun m. 220, b. 1 hükmünün kapsamına giren malvarlığı değerlerinin tespiti ile bu malvarlığı değerlerinin tasfiyeye hangi yollardan dahil edilebileceğinin incelenmesidir.

Aile Hukuku, Mal Rejimi, Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi, Edinilmiş Mal, Kişisel Mal, Eşlerden yalnız birinin Kişisel Kullanımına Yarayan Eşya.

The legal marital property regime under the Turkish Civil Code is the regime of participation in community property. In this legal maritall property regime, the assets of each spouse are assorted as either common property or individual property. The distinction between the two types of properties is important when it comes to the dissolution of the property since properties acquired during marriage and the individual properties of each spouse are separated at the time of the dissolution of the marital property regime. The remaining total value of the common property, including the assets added in and the claims for compensation, and after deduction of the debts encumbering the common property, constitutes the surplus. The individual properties of personal use are not taken into account in the calculationtherefore the differentiation of common and individual property is of great importance. The forms of individual properties are restrictively regulated under Art. 220 of the Turkish Civil Code Items for the exclusive personal use of a spouse constitute individual property as per Art. 220/I of Turkish Civil Code. In this study, the content of the items for the exclusive personal use of a spouse and the means of including these individual items to the liquiditation of the common property will be examined.

Family Law, Matrimonial Regime, Statutory Matrimonial Regime, Belonging to be Liquated within Matrimonial Regime, Belongings to be Excluded from Liquidation, Belonging Allocated to Exclusive Use of One Spouse.

I. GENEL OLARAK

Medeni Kanun’da yasal mal rejimi olarak kabul edilmiş olan edinilmiş mallara katılma rejimi, eşlerin malvarlıklarını edinilmiş mallar ve kişisel mallar olmak üzere ikili bir ayrıma tabi tutmaktadır. Edinilmiş mallara katılma rejiminin edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsayacağı MK. m. 218 hükmünde ifade edilmiştir. Bu ayrım, önemini mal rejiminin tasfiyesi aşamasında göstermektedir. Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinin amacı her bir eşin katılma alacağının hesaplanmasıdır. Bu amaçla eşlerin malvarlıkları mal rejiminin sona ermiş olduğu ana göre edinilmiş mallar ve kişisel mallar olmak üzere kategorize edilmektedir (MK. m. 228/I). Her bir eşin mal varlığı bu şekilde ayrıma tabi tutulduktan sonra, edinilmiş mallar tasfiye edilmekte ve diğer eşin katılma alacağı hesaplanmaktadır. Kanun koyucu tarafından öngörülen sistem çerçevesinde kişisel mallar tasfiyenin kapsamına girmemektedir1. Bir diğer ifadeyle, edinilmiş mal-kişisel mal ayrımı, katılma alacağının hesaplanmasında hangi malvarlığı değerlerinin dikkate alınacağını belirlemeye yöneliktir2. Kanun koyucunun tasfiye aşamasında edinilmiş malları dikkate almasının sebebi, edinilmiş malların edinilmesinde evlilik birliğinde var olduğu kabul edilen işbölümü ve işbirliği esaslarının etkili olması nedeniyle, edinilmiş malların edinilmesinde diğer eşin de katkısı olduğu varsayımına dayanmaktadır3. Kişisel malların edinilmesinde evlilik birliğinin rolü olmadığı gerekçesiyle söz konusu mallar tasfiyede dikkate alınmamaktadır. O nedenle, eşlerin malvarlıklarında yer alan bir değerin edinilmiş mal mı yoksa kişisel mal mı olduğu hususu son derece önem arz eden bir konudur. Önemleri itibariyle, Medeni Kanun’un edinilmiş mallar ile kişisel malları belirlemek amacıyla öngörmüş olduğu düzenlemeler kısaca aktarılacaktır. Söz konusu düzenlemeler emredici niteliktedir. Dolayısıyla edinilmiş mal kişisel mal ayrımının sınırları kanun koyucu tarafından emredici şekilde düzenlenmiş olup, kanun koyucunun izin vermiş olduğu istisna haller dışında eşlerin edinilmiş mal-kişisel mal ayrımına ilişkin farklı esaslar benimseyen bir hukuki işlem kurmaları mümkün değildir4. Kanun koyucu, MK. m. 221 hükmü ile tarafların sözleşme yapmak suretiyle edinilmiş mallara dahil olması gereken bir takım değerleri kişisel mal olarak kabul etmelerine izin vermiştir. Buna göre eşler, mal rejimi sözleşmesiyle, bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle doğan ve esasen edinilmiş mallara dâhil olması gereken malvarlığı değerlerini kişisel mal olarak kabul edebileceklerdir (MK. m. 221/I). Hükmün ikinci fıkrasında ise eşlere, mal rejimi sözleşmesiyle kişisel malların gelirlerinin edinilmiş mallara dâhil olmaması yönünde anlaşma yapılması imkanı tanınmıştır. Dolayısıyla MK. m. 219 ve 220 hükümlerinin, MK. m. 221 hükmünde sayılanlar dışında emredici olduğunun kabulü gerekir5. Bunun dışında ayrıca, gerek edinilmiş malların gerekse kişisel malların eşlerin malvarlıklarının aktif kısımlarının yanı sıra pasif kısımlarını da kapsadığı hususunun hatırlatılması gerekir6.

 

Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi sürecinde malvarlığı değerleri mutlaka edinilmiş mal veya kişisel mal olarak kategorize edilecektir. Bu süreçte malvarlığı değerlerinin başka bir türde ele alınmaları söz konusu olamayacağı gibi7, herhangi bir malvarlığı değerinin kısmen edinilmiş mal, kısmen kişisel mal olarak dikkate alınması da söz konusu olamayacaktır8. Şayet bir malvarlığı değerinin karşılığı hem kişisel mallardan hem de edinilmiş mallardan karşılanmış ise, o takdirde söz konusu malvarlığı değerinin elde edinilmesinde hangi mal grubunun ağırlıklı olarak etken olduğu dikkate alınacaktır9. Şayet bir malın edinilmesinde edinilmiş malların katkısı kişisel malların katkısına eşit ise, o takdirde söz konusu malın “tercih ilkesi” gereği edinilmiş mal olarak kabul edilmesi gerekmektedir10. Ancak aleyhine nitelendirme yapılmış olan mal grubu bakımından kural olarak MK. m. 230 hükmü esasları çerçevesinde denkleştirme yapılması gerekecektir11.