Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Anayasa Hukuku Bakımından Toplanma Hürriyeti

Freedom of Meeting in Turkish Constitution Law

Mehmet Ali Zengin

Toplanma hürriyeti (TH) demokrasi bakımından önemli bir anlam taşımaktadır. Buna göre bazı temel hak ve hürriyetler TH ile birlikte bir anlam ifade etmektedir. Örneğin, ifade özgürlüğünün kullanılması genellikle TH’nin kullanımıyla gerçekleşmektedir. Bu nedenle TH diğer temel hak ve hürriyetlerle yakın ilişki içerisindedir. Diğer yandan TH yasal sınırlar için gerekli olan bazı unsurlardan oluşmaktadır. Bu unsurların ele alınası konuya yeni boyutlar açacaktır. Bununla birlikte TH’nin demokratik katılım kanallarının önemlilerinden biri olduğu da belirtilebilir. Böylece, TH’nin durumu siyasi rejimlerin rengini belirlemektedir.

Toplanma Hürriyeti, Demokrasi, İfade Hürriyeti, Anayasa.

1. Toplanma Kavramı

Türkçede toplanma kavramı “toplantı” olarak da kullanılmakla birlikte, eylemi vurgulama gereği, toplanma teriminin tercih edilmesine neden olmaktadır.1 Bu nedenle her iki kavramla ilgili tanımlamaların da aynı olduğu görülmektedir.2 Bu anlamda toplanma ve toplantı kavramları arasında anlam bakımından herhangi bir farklılık yoktur. Toplanma kavramı birden çok kimsenin türlü amaçlarla bir araya gelmesi, içtima ya da bir gündem üzerinde görüşmek amacıyla ilgililerin katılmasıyla yapılan birleşim şeklinde ifade edilebilir.3 Öte yandan toplanma birçok kişinin ortak menfaatlerini korumak veya belli görüş ve düşüncelerini yaymak amacıyla geçici bir süre için, genel yollar, parklar dışında bir araya gelmeleri şeklinde de açıklanabilmektedir.4 OZANALP ise toplantıyı “hakiki veya hükmi şahısların muhtelif maksat ve gayelerle geçici olarak toplanmaları” şeklinde ifade etmektedir.5 Tanımlamalar bu şekilde olmakla birlikte toplanma isteğinin insanlık tarihi kadar eski ve insan doğasının mirası olduğu dile getirilmektedir.6 Aslında günlük hayatta toplanma eylemi veya bir toplulukla karşılaşma ihtimalimiz hayli yüksektir. Bu anlamda insanlar pek çok neden ve amaçla bir araya gelip bir topluluk oluşturabilirler. Örneğin bir kazada merak duygusunu gidermek veya yardım etmek, bir futbol maçını, bir filmi yahut gösteriyi izlemek, ders dinlemek, havai fişek gösterisini izlemek gibi pek çok gruplaşmalar aslında topluluk olgusunun varlığını sergilemektedir.7 Ancak burada konu itibariyle bu toplanmaların toplanma hürriyetine esas oluşturacak toplanmalardan ayırt edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle bir konser için bir araya gelen toplulukla terör olaylarının sonuçlarını değerlendirmek veya seçim baraj hakkında değerlendirmeler yapmak üzere bir araya gelen topluluklar arasında fark olacaktır. Buna göre AİHM vermiş olduğu bir kararında aynı cezaevinde kalan mahkumların bir arada kalma isteğinin toplanma hürriyeti kapsamında değerlendirilemeyeceğine karar vermiştir.8 Yani burada hukuken değer atfedilen ve korunması gereken gruplaşma yahut toplanmalar hangi tür toplanmalardır bunların belirlenmesi gerekmektedir. Bu anlamda toplanma hürriyetine esas teşkil eden manada toplanma “düşünce değişiminde bulunmak veya belli ortak çıkarları savunmak amacıyla bir araya gelerek belli fikir ve kanaatler çerçevesinde kamuoyu oluşturma ya da siyasal karar organlarını etkileme ereği” olarak ifade edilebilir.9 Yine toplanma kavramı, düşünceyi açıklama veya başkalarına yayma ortak amacı doğrultusunda birden fazla kişinin bir araya gelmesi şeklinde de ifade edilebilmektedir.10 Aslında halkın gözünde toplanma denilince daha çok günlük dilde kullanılan anlamının akla geldiği, hak ve hürriyet anlamındaki toplanmalar için ise daha ziyade miting teriminin kullanıldığı belirtilmektedir.11 Öte yandan toplanma kavramının tanımı konusunda genel olarak ülkelerin yasal düzenlemelerinde herhangi bir belirlemenin yapılmadığı görülmektedir. Örneğin, başta Fransa, İsviçre, Amerika olmak üzere çoğu ülkenin hukuk sistemlerinde toplantı veya toplanmanın tanımı yapılmamıştır. Bu nedenle iş doktrin ve mahkeme içtihatlarına bırakılmıştır.12 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine göre toplanma, bireylerin bir fikir ya da amacı açıklamak için kapalı veya halka açık yerlerde toplantı gösteri ve yürüyüş vb. gibi hangi şekil altında olursa olsun, bir araya gelmeleri anlamına gelmektedir.13 Özetle toplanma kavramını bireylerin ortak çıkarlarını korumak ve savunmak ya da fikir alışverişinde bulunmak amacıyla önceden belli bir organizasyon dâhilinde geçici olarak bir araya gelmelerinden oluşan bir grup olgusu olarak ifade edebiliriz.14Diğer yandan mevzuatımızda 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasasına15 kadar toplantı kavramının tanımına yer verilmemekteydi.16 Yasaya göre toplantı kavramı “Toplantı; belirli konular üzerinde halkı aydınlatmak ve bir kamuoyu yaratmak suretiyle o konuyu benimsetmek için gerçek ve tüzelkişiler tarafından bu Kanun çerçevesinde düzenlenen açık ve kapalı yer toplantıları” şeklinde ifade edilmektedir.

2. Toplanma Hürriyeti Kavramı

Temel hürriyetlerden birisi olarak görülen toplanma hürriyeti gerçek özgür toplumun temelidir. Bununla birlikte bu hürriyet toplanmama hürriyeti anlamını da bünyesinde barındırmaktadır.17 Toplanma hürriyeti kolektif özgürlükler içerisinde yer alan, birden çok kişinin birlikte kullanabildiği, bireylerin yalnız başlarına gerçekleştiremedikleri amaçları hedefleyen bir yapıdadır. Buna göre toplanma hürriyeti kolektif özgürlüklerin örgütlü olmayan bölümünü oluşturmaktadır. Kolektif özgürlüklerin örgütlü olan kısmını ise dernek kurma özgürlüğü oluşturmaktadır.18 Öte yandan toplanma hürriyeti toplum içerisinde bireylerin belli ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Buna göre toplum içerisinde bireyler, zaman zaman kendi güçlerini iktidarlara karşı hissettirmek, zaman zaman rakip gruplarla mücadele etmek, zaman zaman da ahlaki, bilimsel, dini açılardan tam bir kaynaşma ihtiyacı içerisinde olmak için toplanma hürriyetinden istifade ederler.19 Bununla birlikte toplanma özgürlüğü hakkı kapsamına, gerçekleştirilme biçimine bakılmaksızın her türlü toplantının girdiği söylenebilir. Buna göre hakkın konusunu oluşturan “toplantı” olgusu çok çeşitli biçimlerde gerçekleşebilir. Örneğin toplantılar kapalı mekânlarda ya da açık havada; özel mekânlarda ya da kamusal yerlerde (bina, alan, sokak, vb.); tek bir yerde ya da yürüyüşlerde olduğu gibi hareket halinde; karada ya da Greenpeace'in eylemlerinde olduğu gibi denizde; yaya olarak ya da araçlarla (bisiklet, traktör, paten, vb veya taksi şoförlerinin eylemlerinde olduğu gibi araç konvoyu halinde), ayakta ya da oturma eylemlerinde olduğu gibi oturarak, sınırlı sayıda katılımcıya ya da herkese açık biçimde yapılabilir.20 Yine toplanma dini, ticari veya sportif amaçlar taşıyabilir.21 Bu anlamda toplantının gerçekleştiriliş biçimi bakımından bireylerin bu haktan yararlanmaları konusunda herhangi bir ayrıma gidilemeyeceğini ifade edebiliriz. Bunun yanı sıra askeriye, okul gibi ortak alanlarda meydana gelen toplanmalar yasal ve günlük hayat açısından kaçınılmaz olarak nitelendirilmektedirler.22 Öte yandan Avrupa İnsan Hakları Komisyonu vermiş olduğu bir kararında barışçı toplanma hakkının demokratik toplumda temel bir hak olduğuna ve ifade özgürlüğü gibi bu hakkın da demokratik toplumun temellerinden biri olduğuna vurgu yaparak,23 toplanma özgürlüğünü demokratik bir toplumdaki vazgeçilmez yapı taşlarından biri olarak nitelendirmiştir.24 Bununla birlikte toplanma, dernek ve sendika özgürlükleri olarak isimlendirilen ve kolektif eylem özgürlükleri grubu içerisinde yer verilen bu hak ve özgürlükler25 özellikle de demokrasinin sürdürülebilirliği bakımından ayrı bir öneme sahiptir. Bu noktada toplanma hürriyetinin eylem ve kişi bakımından kapsamının belirlenmesi de ayrı bir önem taşımaktadır. AİHK’nin bir kararına göre barışçı toplanma hakkı sadece belirli bir noktada bir araya gelerek yapılan toplantıları değil, aynı zamanda yürüyüşleri de kapsamaktadır. Buna göre sadece bu tür gösterilere katılan katılımcılar değil aynı zamanda komisyona başvuruda bulunan söz konusu dernek gibi bir bu tür bir toplantıyı düzenleyenlerin de bu haktan yararlanacağı belirtilmektedir.26 Yine toplantıyı düzenleme, katılım ve serbest ifade gibi konularda toplanma hürriyeti kapsamında yer almaktadır. Ayrıca toplanma hürriyeti bireylerin doğrudan girişimleriyle kullanılabileceği gibi dernek, sendika ve partilerin örgütlü toplu hürriyet özneleri vasıtasıyla da kullanabilirler. Özetle her gerçek veya tüzel kişi toplantı düzenleme, bu toplanmaya katılma ve toplu eylem çerçevesinde serbestçe ifade hakkına sahiptir.27 Toplanma özgürlüğü demokratik bir hukuk devletinde siyasal-toplumsal yaşamın vazgeçilmez bir koşulu ve unsurudur. Çünkü bu hak hukuksal güvenceye alınmadan demokrasiden söz edilemez ve bu hak kullanılmıyorsa demokratik yaşam kuşkuludur. Bu noktada toplantı ve gösteriler düşünceyi ifade etmenin tek biçimi olmamakla birlikte bunlar, kolektif bir ifadenin en dolaysız görünümü olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Kolektif olanın giderek silindiği bir ortamda, toplanma özgürlüğü daha da önem kazanmaktadır.28 Yine bireylerin tek tek kullanmaları sonucu ortaya çıkan toplu eylem özgürlükleri aynı zamanda bireysel hakların ilerletilmesi, geliştirilmesi ve derinleştirilmesi amacına da yönelmektedirler.29

Diğer yandan toplanma özgürlüğü kapsamına giren toplantıların taşıması gereken unsurlar farklı şekillerde ifade edilmektedir. Örneğin bir görüşe göre toplantıların kamusallık, demokratik fonksiyon, düşünce ve ifade özgürlüğüyle bağlantı gibi unsurları taşıması gerekirken,30 diğer bir görüşe göre toplantılar teşkilatlı bir topluluk, geçicilik ve amaç gibi unsurları içermelidir.31 Bu noktada unsur olarak belirtilen başlıkların bir arada ele alınması daha uygun bir yaklaşım olacaktır. Zira bunların hepsi hakkın kullanımı bakından ayrı ayrı anlamalar ifade etmekte ve buna katkı sağlamaktadır. Bu noktada aslında sayılan tüm bu unsurlar toplanma hakkını kuşatıcı ve bu hakkın hedeflerine ulaşmasında ona destek olan ve bu yönüyle de hakkın gerçekleşmesini sağlayıcı özelliktedir. Bununla birlikte toplanma hürriyetinin gerçekleştirilmesi devlete bazı yükümlülükler yüklemektedir. Buna göre devletler barışçı toplanma özgürlüğü hakkının kullanılmasına müdahale etmemekle yükümlüdürler. Bu noktada devletin haksız yere müdahale etmeme ve müdahale eden kamu görevlileri hakkında işlem yapma yükümlülüğünün yanı sıra barışçıl bir toplanmanın zor kullanılarak dağıtılmaması ve devlet görevlileri tarafından manipülasyonu ile provokasyon edilmemesi gibi yükümlülükleri de bulunmaktadır. Yine devletler toplanma özgürlüğünün kullanılması konusunda ayrımcılık yapmama yükümlülüğü altındadırlar. Bu durumda insan hakları sözleşmelerinde genel olarak yasaklanan ayrımcılık türleri, toplanma özgürlüğü bakımından da geçerlidir.32 Öte yandan toplanmanın gerçekleştirilebilmesi bakımından uygun fiziki şartların temini de devlet açısından bir yükümlülüktür. Özetle devletin toplanma hürriyetine müdahale etmeme yönünde negatif bir yükümlülüğü söz konusu ise de; bu hürriyet aynı zamanda devlet için pozitif bir yükümlülük de getirmekte olup, devlet bu hürriyetin uygulamada kullanılabilmesi için gerekli tedbirleri33 almak zorundadır. Örneğin bireyler karşıt görüştekilerin saldırısına uğrama korkusu olmadan toplantılara katılabilmelidirler.34 Devlete yükümlülük yükleyen hakların çoğunluğunun bir kamu hizmetini, bir örgütün kurulmasını ve buna bağlı olarak mali kaynak kullanımını gerektirdiği buna karşın bazı hakların gerçekleşmesi için yalnızca yasal bir düzenlemenin yapılması yeterlidir.35 İşte toplanma hürriyeti de bir kurumun kurulmasını ve buna bağlı olarak mali kaynak kullanımını gerektirmemektedir. Bu konuda yalnızca yasal düzenleme yapılması yeterlidir. Zaten Anayasamızın 34/2. maddesinde “Toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunda gösterilir.” denmek suretiyle yasama organına gerekli düzenlemeleri yapması hususunda görev yüklenmektedir.