Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Eğitimde Müzakere ve Arabuluculuk Becerilerinin Kazanılması

Acquiring Negotiation and Mediation Skills in Education

Mustafa Serdar ÖZBEK

Müzakere ve arabuluculuk hünerleri eğitimi, gençlerin sorun çözücü bir yaklaşım kazanması için tasarlanmıştır. Uygulamada arabuluculuk yaklaşımı, barışçıl sınıf yaklaşımı ve barışçıl okul yaklaşımı gibi farklı anlaşmazlık çözüm eğitimi yaklaşımları vardır. Gençler, sorun çözücü bir karakter kazanmak için müzakere hünerlerini öğrenmelidirler. Müzakere ve arabuluculuk becerileri eğitimi ilkeli müzakerenin unsurlarından oluşur. Sadece gençler değil fakat arabuluculuk yapmak isteyen kişiler de bu faaliyete başlamadan önce eğitim almalı ve bu işi yaptıkları sürece meslek içi eğitim almayı sürdürmelidirler. Bu tür bir eğitim alternatif uyuşmazlık çözümü ve müzakere hünerleri yanında arabuluculuğun uygulandığı alanlar, iletişim teknikleri, soru sorma ve müzakere teknikleri, müzakere yönetimi, uyuşmazlık analizi ve etik kurallarına ilişkin hünerleri kazandırmayı amaçlamalıdır.

Anlaşmazlık Çözüm Eğitimi, Müzakere, Arabuluculuk, İşbirliğine Dayalı Orun Çözme.

Negotiation and mediation skillstraining should designed for youths to gain structured problem solving approach. There are different approaches to conflict resolution education in practice such as the mediation approach, the peaceable classroom approach or the peaceable school approach. It is necessary to teach negotiation skills to youths to acquiring problem solving processes. Negotiation and mediation skillstraining encompass the principled negotiation elements. Not only youths but also persons to act as mediators should receive training prior to such a mission and continue to receive in-service training as long as they do such jobs. Such training should aim to provide competency skills on alternative dispute resolution and negotiation skills as well as exercise areas of mediation, communication principles, question and negotiation techniques, negotiation management, dispute analysis and ethical rules.

Conflict Resolution Education, Negotiation, Mediation, Collaborative Problem Solving.

Günümüzün bilgi teknolojilerine dayalı çağdaş toplum hayatında, sosyal ve hukukî ilişkiler giderek karmaşıklaşmış, buna bağlı olarak uyuşmazlıklar çeşitlenmiş ve artmış ve adalet sisteminden olan beklentiler yükselmiştir. Toplumsal değişim ve gelişimin hızına yetişmekte çoğu zaman zorlanan adalet sisteminin, değişen ve gelişen ihtiyaçlara uyum sağlama zorunluluğu, hukuk eğitimi ve tatbikatında da gerekli uyarlamaların yapılmasını kaçınılmaz kılmıştır1. Bu gelişim ve değişim sürecinin doğal sonucu olarak da, adalet sisteminin hak arayanlara sunduğu pahalı, uzun süren, yıpratıcı ve karmaşık uyuşmazlık çözüm usûlü, yerini alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına terk etmeye başlamıştır. 21. yüzyılın çağdaş hukuk doktrinleri ile adalet reformlarının düşünsel temelini teşkil eden adalete erişim akımının2 en önemli kazanımlarından biri de, hiç kuşkusuz alternatif uyuşmazlık çözümünün (Alternative Dispute Resolution, ADR) yaygınlaştırılması olmuştur3.

Çağdaş hukuk sistemlerinde, mücadeleci anlaşmazlık çözüm yollarının daima son çare olması gerektiği kabul edilmektedir. Çünkü mücadeleci anlaşmazlık çözüm yolları, çekişmeli bir süreçte hak temelli bir tahlil yapılması esasına dayanır, sürece katılan tarafları yıpratır, masraflıdır, sonuçta kazanan tarafı bile nadiren tam olarak tatmin eder ve bu süreçte daima kaybeden bir taraf vardır4. Hâlbuki eğitimli bireylerden müteşekkil, bilgi teknolojilerine dayalı toplumlarda, işbirliğine dayalı ve menfaat temelli müzakerelerin egemen olduğu anlaşmazlık çözüm yolları tercih edilir. Bu sayede sorun çözücü yaklaşım ve müşterek karar verme süreci, hukuk sektöründe yaygın bir kullanım alanı kazanmıştır. Günümüzde sâdece hukuk ve ceza uyuşmazlıklarında değil, idareyle birey arasında doğan, idarenin taraf olduğu, adlî yargı ve idarî yargının görevine giren uyuşmazlıkların çözümünde bile bireyler, uzlaşmaya dayalı karar verme yollarının arayışına girmişlerdir. Artık daha talepkâr olan bireyler, devletten, idarî uyuşmazlıkların mahkemeler eliyle değil, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarıyla çözülmesi için gereken hukukî ve fiilî ortamı sağlamasını istemektedirler5.

Alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının, mahkemelerin yerine ikame edilen yollar topluluğu olmadığı ve olmaması gerektiğinde tereddüt yoktur6. ADR, her türlü meseleye uygulanacak yegâne hukuk reçetesi de değildir kuşkusuz. Nitekim günümüzde ADR kısaltmasını “alternatif uyuşmazlık çözümü” yerine “uygun uyuşmazlık çözümü” (Appropriate Dispute Resolution) olarak kullanan görüşlerin sayısı az değildir7.