Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Hukukunda Kişiye Sıkı Sıkıya Bağlı Haklar ve Hukuki Sonuçları

The Strictly Personal Right in Turkish Law and its Legal Conclusions

Ekrem KURT

Kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar, kişilik hakları konusuyla yakından ilgili bir konudur. Bu konu üzerinde çalışmak salt kuramsal bir gayret olmayıp, varılacak sonuçların uygulamaya dönük ciddi etkileri de bulunmaktadır. Kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar özü itibariyle bir Medeni Hukuk kavramıdır. Ancak Medeni Hukuk alanı dışında da başta Medeni Usul Hukuku, İş Hukuku, Ceza ve Ceza Usul Hukuku gibi alanlarda adından sıkça bahsedilen ve referans verilen bir başlık teşkil etmektedir. Kişiye sıkı sıkıya bağlı hakların özellikleri, sınırları, etkileri ve sınıflandırılması konuları net olmayan sınırlara sahip ve tartışmalıdır. Bununla birlikte genellikle mutlak anlamda ve nisbi anlamda kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar ayrımı yapılmaktadır. Mutlak anlamda kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarda yasal olsun, iradi olsun, herhangi bir temsil geçerli olmazken nisbi anlamda kişiye sıkı sıkı bağlı haklarda özellikle yasal temsilcinin rolü söz konusudur. Bu rol genellikle sınırlı ehliyetsiz kimsenin yaptığı hukuki işlemlere onay vermek şeklinde ortaya çıkmaktadır.

Kişiye Sıkı Sıkıya Bağlı Hak, Kişilik Hakları, Yasal Temsil, İzin, Ehliyet, İrade Hukuki İşlem, Ergin, Küçük.

The strictly personal rights are in close relation with the personality rights. Studying over this issue is much more thing than being only a theoritical based effort, but it has some serious conclusions in legal practice. The phrase of “strictly personal rights” is originated from civil law. However it is a commonly used heading in the other legal disciplines as well, such as Civil Procedure Law, Labor and Social Security Law, Criminal and Criminal Procedure Law, and is often refered. The characteristics of the strictly personal rights, its limits, effects and classification issues are not well defined and there is no concensus on these topics. However there is a common sense on dividing it into two parts: “Absolute strictly personal rights” and “relative strictly personal rights”. The absolute strictly personal rights exclude all kinds of representation whether or not they are guardian or a private reprentative. But in the execution of the relative strictly personal rights, the guardian has a role. This role is usually a ratification for the legal transactions made by the one under the guardianship.

Strictly Personal Words, Personality Rights, Legal Guardianship, Permission, Legal Capacity, Will, Legal Transaction, Adult, Minor.

Kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar, Kanunda bir kez adı geçmesine rağmen üzerinde hayli durulması gereken bir kavramdır. Medeni Hukuk alanındaki sınırları ve özellikleri en belirsiz kavramlardan birini teşkil etmekle birlikte kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar, uygulamaya dönük ciddi sonuçlar da taşımaktadır. Aslında hangi hakların kişiye sıkı sıkıya bağlı hak kapsamına girdiğini belirlemekten çok, bu hakkı sınırlı ehliyetsize, yasal temsilcisine başvurmadan kullanma yetkisi veren MK md. 16’daki ilkeye getirilen istisnaların rejimini belirlemek zorluk taşımaktadır. Aşağıda dört bölüm altında ele alacağımız bu çalışmada ilk bölümde kişiye sıkı sıkıya bağlı hak kavramı, nitelikleri, hakların sınıflandırılmalarındaki yeri, bu hakların kullanılması, bunları kullanma ehliyeti, özellikleri ele alınacaktır. İkinci bölümde ise kişiye sıkı sıkıya bağlı hakların türleri, özellikle mutlak anlamda ve nisbi anlamda kişiye sıkı sıkıya bağlı hak ayrımlarına yer verilerek bu iki küme hakkın birbirlerinden farkına vurgu yapılmıştır. Ayrıca bu bölümün sonunda bu ayrımlara uymayan ayrıksı ayrımların üzerinde kısaca durulmuştur. Üçüncü bölümde Medeni Hukuk alanı dışında, özellikle İş ve Ceza Muhakemesi Hukuku alanlarında yer alan münferit kişiye sıkı sıkıya bağlı hak kavramları üzerinde durulmuştur. Dördüncü bölümde ise tüzel kişilerin, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklara sahip olma durumları ve bunun gerçek kişilerdekinden farklı yönleri ele alınmıştır.

Medeni hukukta çoğu zaman ‘kişiye sıkı biçimde bağlı haklar’ veya ‘sıkı sıkıya kişiye bağlı haklar’ yahut ‘şahsen kullanılacak haklar’ şeklinde adlandırılan bu haklar, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu1 (MK) md. 16/I/1. cümlesinde, sınırlı ehliyetsiz kimsenin yasal temsilcisinin onayına ihtiyaç duymadan yapabileceği hukuki işlemler içinde anılırken, ‘kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar’ şeklinde ifade olunmuştur2. MK’nun çeşitli hükümlerinde farklı farklı kişiye sıkı biçimde bağlı haklar yer almakla birlikte, “kişiye sıkı sıkıya bağlı hak” şeklindeki adlandırma yalnızca yukarıda anılan MK md. 16/I hükmünde yer almaktadır. Bu hükmün, yürürlükten kaldırılan 743 sayılı eski MK’daki (eMK) karşılığı olan md. 16/II’de ise anılan kavram “münhasıran şahsa merbut haklar” şeklinde ifade olunmuş idi. Kaynak İsviçre Medeni Kanununun 19/II. maddesinde (ZGB/Art. 19/II) ise kavram tam olarak “... kendi kişilikleri için kullanacakları haklar...” şeklinde ifade olunmuştur. Ancak İsviçre öğretisinde bu kavram daha çok “höchstpersönliche Rechte” (en yüksek kişilik hakları) biçiminde ifade olunmaktadır3. MK md. 16/I’de yer alan “kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar” ifadesinin kaynak Kanunun Fransızca metninden alındığı anlaşılmaktadır. Fransızca metinde (CCS/19/II) “des droits strictement personnels” (kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar) şeklinde kullanılmıştır4. Kaynak Kanunun İtalyanca metninde de bu ifade, aynı anlama gelmek üzere “diritti inerenti alla loro personalità” şeklinde ifade olunmuştur.

Kavramın ifade olunuş tarzı, benzer kavramların kullanıldığı diğer haklarla karıştırılmasını önlemek bakımından önemlidir. Zira hakların sınıflandırılmalarında kullanılan ve nisbi hak kavramı yerine de (yahut mutlak hakların karşıtı olarak) kullanılan ‘kişisel haklar’ ile arzi irtifakların karşıtı olarak kullanılan ‘kişisel irtifaklar’, yine irtifak haklarından intifa ve oturma (sükna) hakları ile bağımsız olmayan kişisel irtifaklar için kullanılan ‘kişiye bağlı irtifak’ veya ‘kişiye bağlı hak’ kavramları ile –aradaki büyük farka rağmen- ‘kişiye sıkı biçimde bağlı haklar’ kavramlarının karıştırılması ihtimali bulunmaktadır5.