Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Manevi Tazminatta Kusurun ve Zararın İşlevi

The Functions of Fault and Loss within the Context of Non-Pecuniary Damages

Fulya ERLÜLE

İsviçre hukuk öğreti ve uygulamasına göre manevi tazminatın tespitinde asıl belirleyici koşul manevi zararın ağırlığı olup; kusur koşuluna manevi zararın ağırlığı karşısında ikincil bir fonksiyon yüklenmektedir. Aynı çözüm Türk hukuku bakımından da benimsenmelidir. Bu çalışma, manevi tazminatın belirlenmesinde asıl önemli rolü kusurun değil de zararın üstlenmesinin gerekçelerini değerlendirmektedir. Bu kapsamda ilk olarak 818 sayılı Borçlar Kanunu'muzun mehazı olan İsviçre Borçlar Kanunu'nun 49. maddesinde kusura ve zarara ilişkin olarak gerçekleştirilen değişiklik ele alınmış, ardından mehaz kanundaki bu değişiklik hukukumuz bakımından manevi tazminatın koşulları çerçevesinde değerlendirilmiş, son olarak bu değişikliğin manevi tazminatın belirlenmesi üzerindeki etkisine ilişkin açıklamalar yapılmıştır.

Haksız Fiil, Manevi Tazminat, Kusur, Zarar

The principal determinant for the amount of non-pecuniary damages is accepted to be the magnitude of non-pecuniary loss under Swiss legal literature and practice. The fault is given only a secondary function vis-à-vis the magnitude of non-pecuniary loss. Such analysis should be embraced under Turkish law as well. This study examines the arguments of the position alleging that the principal determinant for the amount of non-pecuniary damages is non-pecuniary loss but not fault. Thereby, it firstly examines the modification of Art. 49 in the Swiss Code of Obligations with regard to fault and loss. Secondly, the modification in the Swiss Civil Code is analysed within the context of conditions necessary for a non-pecuniary damages claim under our law. Thirdly, the effects of the modification on the determination of non-pecuniary damages is explained.

Torts, Non-Pecuniary Damages, Fault, Loss.

Türk Medeni Kanunu1 ve Türk Borçlar Kanunu’nun çeşitli maddelerinde manevi tazminat talebine ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Bu hükümlerden herhangi birinin bulunması durumunda söz konusu özel hüküm, bunun dışında kalan hallerde ise manevi tazminatı genel olarak düzenleyen TBK m.58 hükmü uygulama alanı bulur.

Manevi Tazminatın Türk Borçlar Kanunu’ndaki yasal dayanağını oluşturan TBK m.58 - TBK m.56’nın Türk Borçlar Kanunu’ndaki sistematik yerine baktığımızda, 56. ve 58. maddelerin haksız fiil sorumluluğunu düzenleyen 49. maddeden sonra gelen hükümler arasında düzenlenmiş olduğunu görürüz. Bu nedenle Türk Borçlar Kanunu’nun 56 ve 58. maddelerinde başka koşullar aranmadığı sürece, Türk Borçlar Kanunu’nun 49 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler uygulama alanı bulur.

Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi, kişilik hakkı ihlal edilen kişiye, Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu’nda özel bir düzenleme ile korunmakta olan kişisel değerler dışında kalan değerlerin ihlal edilmesi durumunda manevi tazminat davası açma olanağı tanıyan genel bir hükümdür. Başka bir deyişle, Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi, duygusal kişilik değerlerinin ve sosyal kişilik değerlerinin ihlalinden doğan manevi zararların tazmin edilmesini amaçlayan bir genel sorumluluk hükmüdür2. Buna karşılık Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi özel nitelikte bir hüküm olup, fiziki kişilik değerlerin ihlalinden doğan manevi zararların tazminini düzenlemektedir. Genel nitelikte bir hüküm olan TBK m.58’in uygulanması özel hüküm niteliğinde olan ve sadece bedensel bütünlüğün ihlali ve ölüm halinde manevi tazminatı düzenleyen TBK m.56 gibi özel bir hükmün bulunmadığı hallerde söz konusu olur. TBK m.56 ve TBK m.58 arasındaki ilişki, özel hüküm genel hüküm ilişkisinden ibarettir ve şartları mevcut olduğu takdirde TBK m.56, TBK m.58’e nazaran öncelikle uygulanır3.