Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Yoksulluk Nafakasının Fiili Birliktelik ve Haysiyetsiz Yaşam Sürme Sebebiyle Sona Ermesi

To End of Alimony Due to Leading a Life With Another Without Marriage and Living Dishonourably

İsmail DEDE

Evlilik birliğinin sona ermesinin önemli sonuçlarından birisi de yoksulluk nafakasının hükmedilmiş olmasıdır. Yoksulluğa düşmüş eş için önem taşıyan yoksulluk nafakasının sona ermesi ise boşanan her iki eski eşi de etkileyecektir. İşte bu nedenle, yoksulluk nafakasının sona erme halleri titiz bir şekilde incelenmelidir. Yoksulluk nafakası lehtarı eski eşin bir başkasıyla fiilen birlikte yaşaması ve haysiyetsiz yaşam sürmesi durumu kanuni anlamda ele alınacak buna ek olarak, başkaca olasılıkların yoksulluk nafakasının sona ermesi başlığı altında devreye girip giremeyeceği de incelenmeye değer bir merak oluşturmaktadır.

Yoksulluk Nafakası, Yoksulluk Nafakasının Sona Ermesi, Fiili Birliktelik, Haysiyetsiz Yaşam Sürme, Bağışlama Sözleşmesi.

One of the major results of the divorse is the alimony. The ending of alimony with court decision affects both of the estrangeds; consequently the reasons which end should be discussed intentively. The case of former spouse’s living with another person without marriage or living dishonourably while being the beneficiary of aliminy are discussed in rest of the article. Wheter other possibilities can occur following the ending of alimony is also studied.

Alimony, The Ending of Alimony, Living Another Person Without Marriage, Living Dishonourably, Donation Agreement.

Sona ermiş olan evlilik birliğine ilişkin temel sorunlardan birisi her daim yoksulluk nafakasının miktarı, ödenme şekli olagelmiş madalyonun diğer tarafında bulunan nafaka yükümlüsü eski eş ise bu yükümlülükten nasıl kurtulabileceğinin yollarını aramıştır. Bu durum her ne kadar kanun koyucunun ahlaki kaygılarını örselese de realitedir. Dolayısıyla, söz konusu yoksulluk nafakasının sona erme sebeplerinin tahlil edilmesi, realiteye hizmet edecek bilimsel bir gerekliliktir. Ancak dikkat edilmelidir ki, bu bakımdan ele alınması gereken irat biçiminde ödenmesi hükmedilen yoksulluk nafakalarıdır. Zira toptan şekilde ödenmesi kararlaştırılan yoksulluk nafakaları kural olarak bir kez ödenme ile sona erer. Bu bakımdan çalışmamız kapsamında, irat biçiminde hükmedilen yoksulluk nafakasının, nafaka lehtarı eşin bir başkası ile fiili birliktelik kurması ve haysiyetsiz yaşam sürmesi sebebiyle sona erebileceği durumlar üzerinde durulacaktır. Fiili birliktelik hususunda özellikle Hollanda Hukuku göz önüne alınmak suretiyle aynı cinsten kimselerin birlikteliklerinin Türk Medeni Kanunu kapsamında yoksulluk nafakasını sona erdirmeye elverişli olup olmayacağı tartışılacaktır. Haysiyetsiz yaşam sürme bakımından ise evlilik birliği sona erdikten sonra seks işçiliği veya genelev işletmeciliği yapan eski eş ile cinsiyet değiştiren eski eşin yoksulluk nafakası lehtarı olup olamayacağı genel koşulların incelenmesinin ardından özel olarak ele alınacaktır.

Belki de bu çalışmayı özel kılabilecek bir düşünce ise kıyas metodu kullanılmak suretiyle ortaya konmaya çalışılacaktır. Şöyle ki; haysiyetsiz yaşam sürme, yoksulluk nafakasını sona erdirebilen bir hal olmakla beraber aynı zamanda bir özel boşanma sebebidir. O halde, diğer boşanma sebeplerinin vakıa olarak evlilik birliği sona erdikten sonra meydana gelmesi ihtimali; bu vakıaların yoksulluk nafakasını sona erdirme erkine sahip olabileceği sorunsalını akla getirmektedir. Bu bakımdan çalışmanın son kısmında gerekçelendirileceği üzere, hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış vakıasının bağışlama sözleşmesini sona erdirebilen bir sebep olmasından hareketle kıyas yapılarak yoksulluk nafakasını sona erdirmeye elverişli bir hayat olayı olabileceği fikri ortaya konmaya çalışılacaktır.

Yoksulluk nafakasının sona ermesine ilişkin olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK), ikili bir ayrım öngörmektedir. Bu ayrım uyarınca, irat biçiminde hükmedilen yoksulluk nafakası kendiliğinden kalkabileceği gibi mahkeme kararı ile kaldırılabilir. Bu ayrımın esası ise yasada bir takım koşul vakıa sebeplerine dayandırılmış bulunmaktadır. Şöyle ki, eğer nafaka lehtarı eski eş evlenirse veyahut aralarında yoksulluk nafakası ilişkisi bulunan eski eşlerden herhangi birisi ölürse yoksulluk nafakası kendiliğinden (ipso iure) kalkar1. Bunun yanı sıra nafaka lehtarı eşin yoksulluk durumu sona ererse veya bu eş bir başkası ile fiilen evli gibi yaşarsa ya da haysiyetsiz yaşam sürerse mahkeme kararıyla yoksulluk nafakası sona erdirilebilir. Şüphesiz ki, mahkeme kararının oluşumu için nafaka yükümlüsü eşin talepte bulunması gerekecektir2.