Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Anayasa’ya Aykırı Bir Vergi Örneği: Bina Vergisi

Building Tax: An Example of Unconstitutionality in Taxation Law

Yasemin CANGÜLOĞLU

Servet vergisinin bir alt türü olan emlak vergisinde, bina vergisinin matrahının tespit edilebilmesi, Türk Vergi Sistemi’ndeki pek çok vergiden farklı olarak, beyana dayalı değildir. Bu çalışmamızda bina vergisi matrahının belirlenmesinde bir kıstas olan bina metrekare normal inşaat maliyet bedellerinin, Maliye, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından belirlenmesi ve ilgili bakanlıklar tarafından belirlenen bu bedellere karşı da yalnızca Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği tarafından dava açılabileceğini kabul eden, Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 49 maddesinin (a) fıkrası, Anayasa’nın 73. maddesinde düzenlenen yasallık ilkesi ile yine Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen hak arama hürriyeti açısından değerlendirilerek ele alınmaya çalışılacaktır.

Bina Vergisi, Yasallık İlkesi, Hak Arama Hürriyeti, Bina Vergisinde Matrah Tespiti, Bina Vergisinde Matrah Tespitine Karşı Dava Açma.

In the concept of property tax, which is a subtype of wealth tax, the determination of building tax assessment does not depend on declaration. What will be examined first in this study is the fact that the cost values of building square meter regular construction, which is a criterion in determining the building tax assessment, are determined by the Ministry of Finance and the Ministry of Environment and Urbanization. Next, the study will analyze article (a) of the repeating forty ninth clause of the Text Procedure Law (TPL), which accepts that only Turkish Chamber of Trade, Chamber of Industry, Chamber of Shipping, and the Union of Stock Exchanges of Trade can file a court case against these costs determined by the aforementioned ministries. These two issues will be evaluated in terms of the principle of legality, issued in the seventy third clause of the Constitution, and the principle of right of legal remedies, issued in the thirty sixth clause of the Constitution.

Building Tax, Principle of Legality, Right of Legal Remedies, The Determination of Building Tax Assessment, Filing a Court Case Against the Determination of Building Tax Assessment.

Servet vergileri, devletin kamu giderlerini karşılamaya yönelik ciddi bir gelir kaynağı olmaktan öte, daha çok sosyal adaletin gerçekleştirilmesine hizmet eden ve mükelleflerin ödeme gücünü gösteren vergi türleridir. Bunlar daha ziyade, geliri yeniden dağıtmak veya gelir dağılımındaki adaletsizliği giderebilmek amacıyla uygulanırlar1. Ülkemizde, üç tane servet vergisi bulunmaktadır: Emlak Vergisi, Motorlu Taşıtlar Vergisi, Veraset ve İntikal Vergisi.

Bu makalede ele alınmakta olan bina vergisi, bunlardan, emlak vergisinin kapsamı içinde yer almaktadır. Bina vergisinin konusunu Türkiye sınırları içerisindeki binalar oluşturur. Bina kavramı kanunda, yapıldığı madde ne olursa olsun, gerek karada gerek su üzerindeki sabit inşaat olarak tanımlanmaktadır (EVK md.2/f.1). Bina vergisinin mükellefi ise binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenler ile bir binaya paylı mülkiyet halinde malik olanlar, hisseleri oranında; elbirliği mülkiyette malikler ise vergiden müteselsilen sorumlu olurlar şeklinde tanımlanmıştır (EVK md.3).

Türk Vergi Sistemi’ndeki pek çok vergiden farklı olarak, bina vergisi beyana dayalı bir vergi değildir. Bina vergisini, tarh ve tahsile yetkili olan belediyeler (EVK md.11), yasada ve Emlak Vergisine Matrah Olacak Vergi Değerlerinin Takdirine İlişkin Tüzük2 de belirtilen şekilde belirlenen matraha, EVK md.8’de yazılı olan oranı uygulayarak vergiyi tarh ederler. Tarh edilen vergi, tarh edildiği tarihte tahakkuk etmiş sayılır (EVK md.11). Vergi mükellefleri, tarh ve tahakkuk etmiş olan verginin ilk taksidini Mart, Nisan ve Mayıs, ikinci taksidini ise Kasım ayında ödeyerek (EVK md.30, f.1), asli ödevlerini yerine getirmiş olurlar.