Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Fransız Hukukunda Vasiyeti Yerine Getirme Görevlisinin Yetkilerinin Yeniden Düzenlenmesi

Restatement of the Authorities of the Testamentory Executor Under French Law

Cem AKBIYIK

Fransız Hukukunda, 2006 yılında kabul edilen miras hukukuna ilişkin bir reform kanunu kapsamında vasiyeti yerine getirme görevlisinin görev ve yetkileri yeni baştan ele alınmıştır. Yapılan yeni düzenlemenin temel nedeni, vasiyeti yerine getirme görevlisi atamaya Fransız uygulamasında daha fazla yer verilmesini sağlamaktır. Bu çalışmada da, karşılaştırmalı hukuk bakımından, yalnızca Fransız Hukukunda yapılan değişikliklerin ortaya konması ve değerlendirilmesiyle yetinilmiştir.

Vasiyeti Yerine Getirme Görevlisi, Fransız Miras Hukuku Reformu, Tereke Yönetimi, Vasiyet Yoluyla Yetkilendirme.

Under French Law, the powers and authorities of the testamentary executor have been restated as per a reforming law in relation to the law of inheritance adopted in 2006. The main reason for such restatement is to enhance the appointment of executors’ mechanism in French implementation and practices. This article provides an overview, from a comparative law perspective, on the amendments made to French Law and assessments in this respect.

Testamentary Executor, French Inheritance Law Reform, Administration of Heritage, Appointment by Means of Inheritance.

Fransız Medeni Kanunu’nda (Code Civil) , 1 Ocak 2007 tarihinde yürürlüğe giren bir reform kanunu1 kapsamında, terekenin yönetiminde etkili olan aktörlerden bir tanesi olan vasiyeti yerine getirme görevlilerine (des exécuteurs testamentaires) ilişkin hükümler, bütünüyle gözden geçirilerek yeni baştan düzenlenmiştir. Bu bağlamda, Fransız Medeni Kanunu’nun yeniden düzenlenen 1025 ila 1034. maddelerinin, özellikle vasiyeti yerine getirme görevlisinin misyonunu, görev ve yetkilerini ve nihayet sorumluluğunu daha belirgin kılarak modern bir yasal rejim haline getirmeyi amaçladığı, buna ilişkin gerekçede de açıkça vurgulanmıştır2. Nitekim uzun zamandan beri, Fransız öğretisinin ve noterlik uygulamasının hayata geçirilmesini arzu ettiği bu reform kanunu sayesinde, söz konusu müessesenin de adeta küllerinden yeniden doğduğu söylenmiştir3. Bununla kastedilenin, yapılan yeniliklerin bir neticesi olarak artık uygulamada da, vasiyeti yerine getirme görevlisi atanmasına daha fazla başvurulacak olmasındaki temenniler olduğu söylenebilir4.

Gerçekten de, Fransız Medeni Kanunu’nda adı geçen reform yapılmadan evvel, vasiyeti yerine getirme görevlisine ilişkin hükümlerin, bu kurumun gelişmesine katkıda bulunmaktan uzak ve oldukça yetersiz düzenlemeler oldukları söylenmiştir. Bu söylemde, Code Napoléon’u düzenleyen yasa koyucunun çekingen tutumu sonucu, eski teamül hukukunun aksine, vasiyeti yerine getirme görevlisinin misyonunu gerçekleştirmek üzere kendisine tanınmış olan yetkilerdeki kısıtlamaların ve belirsizliklerin etkin rol oynadığı anlaşılmaktadır5. İşte söz konusu reformun da bu yetersizliklere bir karşılık olmak üzere gerçekleştirildiği ve vasiyeti yerine getirme görevlisinin yararlılığı konusundaki yeni anlayışı, uygulayıcıların kullanımına sunduğu ifade edilmektedir6. Nitekim misyonunun daha anlaşılır hale getirilmesi, görevliye tanınan yetkilerdeki artış da bunu desteklemektedir.

Böyle olmakla birlikte, vasiyeti yerine getirme görevlisinin varlığının önceden de herkes tarafından bilinmesine rağmen ona başvurmaktan kaçınılmasının altında yatan bir başka önemli sebep daha göze çarpmaktadır: Bu da, Fransız hukukunun prensip olarak, geride kalan mirasçıları, “mirasbırakanın kişiliğini devam ettiren güvenilen kimseler” olarak kabul etmesi ve bunun doğal bir sonucu olarak mirasçıların, mirasbırakanın varsayılan ya da açıklanan iradesini ölümünden sonra yerine getirmek durumunda olmalarıdır. Diğer bir anlatımla, vasiyeti yerine getirme görevlisi tayin etme isteği, gerçekte mirasçılara duyulan güvensizliğin bir neticesi olarak ortaya çıkmaktadır7.