Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Tüzel Kişilerin Ceza Sorumluluğunun İş Kazaları ile Mücadeledeki Olası Etkisine İlişkin Bir Değerlendirme

An Assessment on The Possible Effect of The Criminal Liability of Legal Persons With Fighting Against Occupational Accidents

Çağla ERDOĞAN

İş kazaları Türkiye’nin en önemli ve güncel sorunlarından biridir. İş kazaları sonucunda ortaya çıkan öldürme ve yaralama suçlarında ceza yaptırımları yalnızca gerçek kişilere uygulanabilmektedir. Türk Ceza Kanununda tüzel kişilere ceza yaptırımlarının uygulanamayacağı kabul edildiğinden iş kazası sonucu ölen veya yaralanan işçinin tüzel kişi işverenine ceza yaptırımı uygulanması mümkün değildir. Tüzel kişi işverenin sorumluluğu hukuki ve idari yaptırımlarla sınırlı kalmaktadır. Öğretide tüzel kişilerin ceza sorumluluğunun lehinde de aleyhinde de görüş bildirilmektedir. Dünyada da kimi ülkelerde tüzel kişilerin ceza sorumluluğu kabul edilirken kimilerinde edilmemiştir. Tüzel kişilerin ceza sorumluluğunun kabul edildiği kimi ülkelerde, tüzel kişilere iş kazalarıyla mücadelede fayda sağlayabilecek yaptırımlar uygulanmaktadır. Türkiye’de de tüzel kişilere uygulanabilecek kimi cezai yaptırımların olumlu etkisi olabilecektir.

İş Kazaları, Cezai Sorumluluk, Cezai Yaptırımlar, Türk Ceza Kanunu.

Occupational accidents are one of Turkey’s most important current problems. The criminal sanctions resulting from occupational accidents are only applicable to natural persons. According to Turkish Criminal Code criminal sanctions are not applicable to legal persons, therefore when an occupational accident occurs, criminal sanctions cannot be imposed on the legal person employer of the worker who died or was injured. The responsibility of the legal person is limited to civil and administrative sanctions. In the law doctrine there are both for and against ideas on criminal responsibility of legal persons. In the world, some countries accept the criminal responsibility of legal persons, while some do not. In some countries where criminal responsibility of legal persons is accepted, the sanctions that are applicable to these persons might be effective in preventing occupational accidents. In Turkey as well, applying criminal sanctions to legal persons might also have a positive effect in preventing occupational accidents.

Occupational Accidents, Criminal Responsibility, Criminal Sanctions, Turkish Criminal Code.

İş sağlığı ve güvenliğinin gereğince sağlanamaması ülkemizin güncel ve son derece ciddi sorunlarından biridir. Her yıl iş kazalarında yaşamını yitiren işçilerin sayısı sorunun boyutlarının ve bununla birlikte bu sorunu çözmedeki başarısızlığı ortaya koymaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre 2009 yılında 1171, 2010 yılında 1454, 2011 yılında 1710, 2012 yılında 745 işçi, 2013 yılında 1360, 2014 yılında 1626 işçi yaşamını iş kazalarında yitirmiştir.1 Ülkemizdeki kayıt dışı istihdam olgusu da göz önünde bulundurulduğunda gerçek sayıların daha da yüksek olduğu düşünülebilir.2 Ayrıca aktarılan veriler sadece ölümlü iş kazalarına ilişkin olup yaralamalı iş kazalarını ve meslek hastalıklarını içermediğinden iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin vahim tablonun tamamını da yansıtmamaktadır.

Türkiye’nin iş sağlığı ve güvenliğini sağlamaktaki eksiklikleri 2015 yılında gerçekleştirilen 104. Uluslararası Çalışma Konferansında da gündeme gelmiştir. Konferansta, Türkiye’nin taraf olduğu 155 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çalışma Ortamına İlişkin ILO Sözleşmesinin uygulanmasının Aplikasyon Komitesinde tartışılmıştır. Komite, Türkiye’nin 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununu, 155 sayılı ILO Sözleşmesiyle uyumlu hâle getirmesini, iş güvenliğini geliştirmeyi amaçlayan ulusal eylem planını ve bu çerçevede alınan önlemlerin etkililiğini değerlendirmesini, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin kayıt ve izleme sistemlerini geliştirmesini, iş teftişlerinin sayısını artırmasını, yasa ve yönetmeliklere aykırılık hâlinde caydırıcı yaptırımlar uygulamasını, iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin barışçıl ve hukuka uygun sendika faaliyetlerine müdahale etmekten kaçınmasını, tüm sosyal taraflarla gerçek bir diyalog kurmasını talep etmiştir.3

Uluslararası Çalışma Örgütü Aplikasyon Komitesi tarafından da talep edildiği gibi iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine aykırılık hâlinde caydırıcı yaptırımların uygulanması sorunun çözümünün bir parçasını oluşturmaktadır. İş kazaları sebebiyle ölüm ve yaralanmalar meydana geldiğinde işverenin hukuki, idari ve cezai sorumlulukları ortaya çıkacaktır. İş kazası sonucunda işçilerin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmaması sebebiyle yaşamlarını yitirmeleri veya yaralanmaları aynı zamanda öldürme ve yaralama suçlarını oluşturmaktadır Cezai sorumluluk, işverenler ve işveren vekilleri bakımından ciddi sonuçlar doğurabilecektir.4 Ceza hukuku sistemi, demokratik bir hukuk devletinde maddi eşitliğin sağlanması işlevini de üstlenmelidir. Bunun bir gereği olarak ceza hukuku sistemi, işçinin yaşamının korunması bakımından sosyal eşitliğin gerçekleşmesinin, yani yaşam hakkının herkes bakımından korunmasının bir aracı olabilmelidir. İşveren karşısında güçsüz ve bağımlı konumda bulunan işçinin ceza hukuku aracılığıyla da korunmasının sağlanması gerekir.5