Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İşçinin E-maillerinin Kontrol Edilmesi ve Özel Hayatın Gizliliği ve Korunması Hakkı

Controlling the Employee's e-mail and the Right of Privacy and Protection of Private Life

Derya ALTINOK VILLEMIN

Çalışmamızda; özel hayatın gizliliği ve korunması hakkının ulusal ve uluslararası hukuki düzenlemelerdeki yeri kabaca incelenmiş olup işçinin çalışma hayatında bu korumanın nasıl sağlanması gerektiği ve müdahalelerin yasal sınırları Yargıtay ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi güncel içtihatları ışığında ele alınmıştır.

Özel Hayatın Gizliliği ve Korunması Hakkı, İşverenin İşçinin E-maillerini Okuması, İşverenin Kontrol Hakkının Sınırları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Barbulescu/Romanya Davası, Başvuru no: 61496/08.

This study briefly examines national and international regulations in terms of the right of privacy. It also discusses the protection and expression of this right in professional life on behalf of the labor as well as the limit of legal intervention within the light of recent precedent promulgated by the Supreme Court and the European Court.

The Right to Privacy and Protection of Private Life, Reading the Employee's E-mails by the Employer, The Employer's Right’s Border of Control, European Court of Human Rights Case of Barbulescu/Romania, Application no. 61496/08.

Teknolojide meydana gelen gelişmeler ve insanoğlunun bu gelişmelere ayak uydurma çabası, hayatlarımıza kattığı birçok kolaylığın yanında içinden çıkılamaz sorunları ve hak ihlallerini de beraberinde getirmiştir. Tüm teknolojik gelişmeleri açık kollarıyla bekleyen insan, zamanla bu gelişmelerin zararlarına da maruz kalan bireyler haline gelmiştir. Hızla değişen insan hayatında, özel hayatın gizliliği ve korunması konusu iş hukuku açısından da önem kazanmış ve bu hakkın ulusal ve uluslararası boyutlarda düzenlemelere konu edilmesi zarureti doğmuştur.

Özel hayatın gizliliği ve korunması Anayasa (AY.) madde (m.) 20 ve devamında (vd.) Özel hayatın gizliliği, konut dokunulmazlığı, haberleşme hürriyeti, yerleşme ve seyahat hürriyeti, din ve vicdan hürriyeti, düşünce ve kanaat hürriyeti, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti şeklinde düzenlenmiştir.

AY. m.20’de ‘Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.’ denilmek suretiyle devlete hem negatif hem de pozitif bir sorumluluk yüklenmiştir. Bu dokunulmazlığın sınırları yine AY. m.20/2’de şu şekilde çizilmiştir; ‘Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.’