Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

6356 Sayılı Kanun Çerçevesinde İşletme Toplu İş Sözleşmesi

Collective Employment Contract at The Enterprise Level Within the Scope of Code nr.6356

Yeliz BOZKURT GÜMRÜKÇÜOĞLU

İşletme toplu iş sözleşmesi, hukukumuzda kabul edilen toplu iş sözleşmesi türlerinden biridir. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nda toplu iş sözleşmesinin üç farklı türde yapılabileceği kabul edilmiştir. Bunlar, işyeri, işletme ve grup toplu iş sözleşmeleridir. 6356 sayılı Kanun’un 34. maddesinin 2. fıkrasına göre, ‘Böylece kanun koyucu tarafından bir zorunluluk olarak öngörülmüş olan işletme toplu iş sözleşmesinin koşulları varken, taraflarca başka bir sözleşme türünün seçilebilmesi mümkün değildir. Bu çalışmada 6356 sayılı Kanun kapsamında işletme toplu iş sözleşmesinin yapılması, işletme niteliğinin tespiti ve işletme toplu iş sözleşmelerinde ortaya çıkabilecek hukuki sorunlar incelenmeye çalışılacaktır.

Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu, Toplu İş Sözleşmesi.

Collective employment contract at the enterprise level is one kind of the collective employment contracts acknowledged in Turkish law. The Code on Unions and Collective Employment Contract Law (code nr.6356) enables three kinds of collective employment contract: place of business, enterprise, and group. The article 34 paragraph 2 of the mentioned code states that: ‘’ The parties are not allowed to agree on different terms or a different type of contract because the conditions stated in the code are mandatory. In this study, we will examine the drafting of collective employment contract, the determination of the enterprise qualification and the legal issues that may arise from enterprise collective employment contracts.

The Code on Unions and Collective Employment Contract Law, Collective Employment Contract.

Toplu iş sözleşmesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 2. maddesinde yer alan tanıma göre, iş sözleşmesinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hususları düzenlemek üzere işçi sendikası ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında yapılan bir sözleşmedir1. Hukukumuzda üç farklı türde toplu iş sözleşmesi yapılabileceği kabul edilmiştir. Bunlar; işyeri, işletme ve grup toplu iş sözleşmesidir2. Araştırmamızın konusu, bu türlerden işletme toplu iş sözleşmeleridir. Öncelikle, toplu iş sözleşmesinin düzeyi ve türleri üzerinde durularak, diğer toplu iş sözleşmesi türleri ile işletme toplu iş sözleşmesi arasındaki benzerlik ve farklılıklar incelenmeye çalışılacaktır. Ardından işletme toplu iş sözleşmesine ilişkin temel kavramlar açıklanarak, öğreti görüşleri ve Yargıtay kararları ışığında 6356 sayılı Kanun ile düzenlenen işletme toplu iş sözleşmeleri ve işletme niteliğinin tespiti üzerinde durulacaktır.

Belirtmek gerekir ki, işletme toplu iş sözleşmesi 6356 sayılı Kanun’da da önceki dönemde olduğu gibi bir zorunluluk olarak öngörülmüştür. İşletme toplu iş sözleşmesi yapma zorunluluğundan söz edebilmek için ise öncelikle, işletme niteliğinin bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. 6356 sayılı Kanun’un kabulü ile toplu iş hukuku açısından işletme niteliğinin bulunup bulunmadığı hususu daha da büyük önem arz etmeye başlamıştır. Çünkü kanun koyucu eskisinden farklı olarak, işletme toplu iş sözleşmesinde yetkiye ilişkin özel bir düzenleme getirmiştir. Bilindiği gibi, işkolu üyelik barajını sağlamış bulunan işçi sendikası, toplu iş sözleşmesi akdedebilmek için işyeri veya işletmede belirli bir üye oranına da ulaşmak durumundadır3. Buna göre, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, ilgili işçi sendikasının üyesi bulunması gerekir (STİSK m.41/1). İşletme toplu iş sözleşmesi yetkisinin kazanılabilmesi için ise işletmede çalışan işçilerin yüzde kırkının ilgili sendikanın üyesi olması aranacaktır (STİSK m.41/1). İşletmede birden çok sendikanın yüzde kırk veya fazla üyesinin olması durumunda, başvuru tarihinde en çok üyeye sahip olan sendika, toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olacaktır (STİSK m.41/3). Böylece yetki bakımından değerlendirildiğinde, işletme toplu iş sözleşmesi yetkisinin işyeri toplu iş sözleşmesine nazaran daha düşük bir çoğunluk aranarak belirlendiği ve böylece işletme toplu iş sözleşmesi yapılmasının önceki kanun dönemine nazaran kolaylaştırıldığı anlaşılmaktadır. Bu da işçi sendikası bakımından işletme toplu iş sözleşmesini işyeri toplu iş sözleşmesinden daha avantajlı bir hale getirmektedir.

Ayrıca belirtelim ki, 6356 sayılı Kanun ile önceki kanun döneminde tartışmalara yol açan işyeri devrine ilişkin bazı durumların işletme toplu iş sözleşmesinde yaratacağı etkiye ilişkin olarak da özel düzenleme getirilmiştir. Bu çalışmada, işletme toplu iş sözleşmeleri, 6356 sayılı Kanun’da getirilen değişiklikler ve uygulama sorunları dikkate alınarak incelenmeye çalışılacaktır.