Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Miras Hukuku Bakımından Ceninin Durumunun Değerlendirilmesi

Assessment of the Legal Status of Fetus in Terms of Law of Inheritance

Gamze TURAN BAŞARA

Ceninin, tam ve sağ doğmak şartıyla ana rahmine düştüğü andan itibaren hak ehliyetini kazanacağını öngören TMK’nın 28. maddesine paralel olarak, 582/I. maddesinde sağ doğmak şartıyla mirasçı olacağı düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde yasal ve iradi mirasçı ayrımına gidilmediğinden, cenin yasal mirasçı olabileceği gibi, onun, ölüme bağlı tasarruf yoluyla mirasçı atanmasına da bir engel bulunmamaktadır. Ayrıca mirasbırakanın ölümü anında ana rahminde bulunan cenin, sağ doğduğu takdirde, belirli mal vasiyeti alacaklısı da olabilir.

TMK’nın 583/I. maddesi uyarınca, mirasbırakan mirasın açıldığı anda henüz var olmayan bir kimseye, artmirasçı veya artvasiyet alacaklısı olarak, tereke veya terekeye ait belirli bir malı bırakılabilir. Söz konusu düzenlemeye göre, ileride doğacak çocuğun artmirasçı veya artvasiyet alacaklısı olabilmesi için, mirasbırakanın ölümü anında cenin durumunda bulunması şart değildir. Mirasın açıldığı anda henüz cenin olarak bile ana rahmine düşmüş olmayan nondum conceptus bir varlık, mirasbırakan tarafından artmirasçı olarak atanabilecek veya artvasiyet alacaklısı olabilecektir.

Cenin, Embriyo, Hak Ehliyeti, Mirasçı, Belirli Mal Vasiyeti Alacaklısı.

In parallel with the Article No.: 28 of the Turkish Civil Code, which envisages that a fetus shall have the capacity to Rights a legal right as soon as conception takes place, provided that the fetus gets born alive and without any damage, it is stipulated, under Article No.: 582/I, that a fetus shall be deemed as a heir only if he/she gets born alive. Since there is no distinction between legal and voluntary heir in the aforementioned provision, a fetus may be the legal heir, and there is no obstacle that prevents appointment of a heir by making a decision on the basis of death. Also, if the fetus in uterus gets born alive at the time when the devisor is dead, such fetus may also be in the status of the creditor of bequest of a certain property.

In accordance with the Article No.: 583/I of Turkish Civil Code, devisor may bequeath any property, which is inherited, to anybody, who is not even alive at that specific time, as reversionary heir or reversionary creditor of will. According to the aforementioned regulation, for a child, who shall be born in the future, to be a reversionary heir or reversionary creditor of will, it is not obligatory for such child to be in status of a fetus at the time when the devisor is dead. A nondum conceptus being, who is not even in the womb at the time when the will is opened, may be assigned as reversionary heir by the devisor or may be in the status of reversionary creditor of will.

Fetus, Embryo, Capacity to Rights, Heir, Creditor of Bequest of a Certain Property.

GİRİŞ

Kişiliğin kazanılmasını düzenleyen Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 28. maddesinde tam ve sağ doğan çocuğa, ana rahmine düştüğü andan itibaren hak ehliyeti tanınmış ve böylece cenin hukuki bir statüye kavuşturularak; onun kişiye tanınan haklardan yararlanması sağlanmıştır. Söz konusu düzenlemede kişiliğin geçmişe etkili olarak kazanılmasında sadece “ana rahmine düşme” anından bahsedilmiş ise de, tıp bilimindeki gelişmeler neticesinde, günümüzde insan embriyosunun oluşumu artık sadece ana rahminde meydana gelmemekte; in vitro fertilizasyon (tüp bebek) yönteminde yumurta ile spermin ana rahmi dışında tıbbi bir müdahaleyle döllenmesi neticesinde de embriyo oluşumu mümkündür. Bu durumda, tüpte (in vitro) döllenme neticesinde tam ve sağ doğan çocuğun, hak ehliyetini hangi andan itibaren kazanmış sayılacağı meselesi gündeme gelmektedir.

TMK’nın 28/II. maddesinde ceninin hak ehliyetini geçmişe etkili olarak kazanacağını öngören kuralın, miras hukukuna ilişkin hükümlerde yansımalarına rastlanmaktadır. Bunlar, ceninin sağ doğmak koşuluyla mirasçı olacağını düzenleyen TMK’nın 582/I. maddesi ile mirasın açıldığı tarihte mirasçı olabilecek bir ceninin bulunması halinde mirasın paylaşılmasının doğuma kadar erteleneceğini öngören 643/I. maddesidir.

Kişiliğin başlangıç anı hakkındaki tartışmaya paralel bir tartışma ceninin mirasçılığına ilişkin olarak, TMK’nın 582/I. maddesi bakımından gündeme gelmektedir. Burada TMK’nın 582/I. maddesi gereğince yalnızca mirasbırakanın ölümü anında ana rahmine düşmüş olan cenin mi sağ olarak doğduğunda mirasçı olacaktır, yoksa mirasbırakanın ölümü anında tüpte döllenmiş bulunan ancak henüz ana rahmine transfer edilmemiş olan veya dondurularak saklanan embriyo da, yasal olarak mümkün olmasa bile, bir şekilde mirasbırakanın ölümünden sonra ana rahmine transfer edildiğinde ve ileride sağ olarak doğduğunda mirasçı sıfatını kazanabilecek mi sorusu karşımıza çıkmaktadır.