Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Eşitlik İlkesi ve Pozitif Ayrımcılık Üzerine Kavramsal Bir İnceleme

A Conseptual Investigation of Equality Principle and Positive Discrimination

Tuğba BAYRAKTAR

Eşitlik, sosyal hayatta bireyler arasında haklar ve imkânlar bakımından ayrım gözetilmemesi ve var olan ayrımların kaldırılmasını isteyen temel bir ilkedir. Ancak, insan sosyal bir varlıktır ve insanlığın var olup gelişiminden bu yana toplum yaşamında meydana gelen bir takım ayrımcılıklar vardır.Eşitlik politikalarının nihai amacı, çeşitli gruplara karşı, farklı oldukları gerekçesiyle uygulanan ayrımcılığı ortadan kaldırmaktır. Ayrımcılık uygulamalarını ortadan kaldırmaya hizmet eden düzenlemeler “olumlu eylemler” ya da “pozitif ayrımcılık” olarak tanımlanmaktadır.

Eşitlik, Adalet, Pozitif Ayrımcılık, Cinsiyet Eşitliği Politikaları, Fırsat Eşitliği Politikaları.

Equality is a principle that wants not to make distinction between people about rights and opportunity and wants to remove the distinctions which are existed. But, human is a social existence and in social life there are a certain number of discriminations between them since their being and development.The ultimate aim of equality policy is to eliminate discrimination against various groups on the grounds they are different. Arrangements that serve to eliminate discrimination defined as “affirmative action” or “positive discrimination”.

Equality, Justice, Positive Discrimination, Gender Equality Policies, Equal Opportunities Policies.

GİRİŞ

Eşitlik ilkesi, herkesin, dil, renk, cinsiyet, siyasi, düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri nedenlerle ayrım gözetmeksizin kanun önünde eşit olduğu ve hiçbir kişiye, aileye, zümreye ya da sınıfa ayrıcalık tanınamayacağı ifade eder. Çoğulcu demokrasilerde eşitlik, kanun önünde eşitlik olarak gelişmiştir. Ancak buradaki eşitlik mutlak bir eşitlik anlayışı değildir. Haklı bir neden varsa, benzer kişiler için farklı kurallar öngörülebilir ya da uygulama yapılabilir. Özellikler, nitelikler, hukuksal durumlardaki farklılıklar ya da kamu yararı, ayrı kuralların öngörülmesi ya da uygulanması için haklı neden oluşturur. Eşitliği gözetmek ise, yasama, yürütme ve yargı organının görevi içindedir. Yalnız kanun koyucunun kanunu çıkarırken eşitlik ilkesini gözetmesi yetmez. Yürütme ve yönetimde olanların da kanunu uygularken bu ilkeye uygun davranması gerekir.

Bazı durumlarda, toplumsal hayatın ortaya çıkardığı olumsuz koşullar, kişiler arasında sosyal adaletsizlikler meydana getirebilir. Bu adaletsizliği gidermek her zaman eşit muamele ile sağlanamayabilir. Bu durumda adaletsizlikleri gidermek amacıyla, belli bir süre, kişiler arasında haklardan yararlanma bakımından, mağdur durumda olanlar lehine farklı muamele gerçekleştirilebilir. Bu durum günümüzde “pozitif edim” ya da daha yaygın kullanımı ile “pozitif ayrımcılık” olarak nitelendirilmekte ve eşitliğe aykırı görülmemektedir. Artık gerek uluslararası belgelerde, gerekse ulusal hukukta hukuksal eşitliğin yanı sıra fiili eşitliğin de sağlanması amacıyla, korunmaya muhtaç kesimler lehine özel düzenlemeler yer almaktadır. Pozitif ayrımcılık olarak anılan bu düzenlemelerin, demokratik eşitlik anlayışına aykırı değil, bilakis eşitliği gerçekleştirici önlemler olduğu savunulmaktadır.

Bu bağlamda çalışmamızda eşitlik ve pozitif ayrımcılık kavramsal olarak incelenecek, pozitif ayrımcılığın gerekliliği üzerinde durulacaktır.