Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İcra ve İflas Hukukunda Canlı Haczi

Distraint of Living Things in Enforcement and Bankruptcy Law

M. Serhat SARISÖZEN

İcra ve İflas Kanunu’muzda tüm canlılar, taşınır mallar gibi ele alınarak düzenlenmiştir. Bu çalışmada, kanun koyucunun bu bakış açısına eleştirel bir gözle bakılarak, hayvanların haczi ve muhafazasındaki eksiklere; çocuk teslimine, çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hükümlere değinilmiştir.

Canlı Haczi, Hayvan Haczi, Çocuk Teslimi.

In Enforcement and Bankruptcy Law, all living things are taken into account just like movable goods. In this article, from a criticizing point of view to the legislator's perspective, the gaps in the distraint and preservation of animals, items on delivery of a child and making a personal relationship with a child are considered.

Distraint of Living Things, Distraint of Animal, Delivery of Child.

GİRİŞ

Maddi hukuk, menkul ve gayrimenkul mal ayrımı yaptıktan sonra, taşınmazlar dışında kalan her şeyi menkul kavramına dahil etmiştir. Bu bağlamda hayvanlar da menkul mal başlığı altında değerlendirilmiştir. İcra ve İflas Hukuku sistemimiz hayvanların haczine imkan tanımış, bu haczin sınırlarını İcra İflas Kanunu ve Hayvanları Koruma Kanunu’yla çizmiştir. İcra İflas Hukuku sistemimiz hayvanları bir eşya olarak değerlendirerek masa, sandalye gibi aynı şekilde hacze konu etmiştir. İlginç olan ise “çocuk” açısından da İcra İflas Kanunumuzun neredeyse aynı kuralları benimsemesidir. Çalışmamızın ilk kısmında hayvan haczini, ve hayvanların muhafazasında nelere dikkat edilmesi gerektiğini İcra ve İflas Kanunu ve Hayvanları Koruma Kanunu’nu göz önüne alarak anlatacağız. Çalışmamızın ikinci kısmında ise İcra ve İflas Kanunumuzun içeriğine uygun şekilde “çocuk haczi”ni inceleyeceğiz. Bu çalışmamızda iki farklı unsuru aynı çalışmada ele alarak, eleştirel bir bakış açısıyla İcra ve İflas Kanunu’nun bu sistematiğinin değişmesine olan arzumuzu da en güçlü seviyede dile getirmeyi amaçladık.

I. İCRA VE İFLAS KANUNU AÇISINDAN HAYVAN HACZİ

Alacaklının gerek menkul gerekse gayrimenkul tüm malvarlığı hacze konudur. Bu bağlamda hayvanlar da haczin konusunu oluşturur. Bu kuralın istisnasını “haczedilmezlik” oluşturur. Kanun koyucu sosyal düşünceleri dikkate alarak ve özellikle borçlunun ve ailesinin varlığını devam ettirmesi, topluma muhtaç hale gelip toplumsal dengenin bozulmaması için, borçlunun bazı mal ve haklarının haczedilemeyeceğini veya kısmen haczedilemeyeceğini kabul etmiştir1. Bu bağlamda hacze kabil olmayan hayvanlara ilişkin kurallar hem cüzi hem de külli icrada söz konusudur2.

Ana kural doğrultusunda hayvanların haczin konusunu oluşturduğunu ifade ettikten sonra bu kuralın sınırlarını belirleyebilme ve hangi hayvanların haczedilemeyeceğini saptama adına İcra ve İflas Kanunu ve Hayvanları Koruma Kanunu’na bakmak gerekmektedir. İcra ve İflas Kanunu hayvanların haczini düzenlemiş, muhafaza altına alınmasına yönelik hiçbir düzenlemeye yer vermemiştir. Oysa hayvanların muhafazası özellikle hayvanların sağlık koşulları açısından önem arz etmekte olup, muhafaza işleminin diğer menkul malvarlığından ayrı bir şekilde değerlendirilmesi, menkuller gibi hareket edilmemesi gerekmektedir. Hayvanların muhafaza koşullarının nasıl olması gerektiği hakkındaki sınırlı bilgiye –muhafazaya ilişkin doğrudan bir hüküm olmadığından- genel açıklamalardan yola çıkarak, 1.7.2004’ten sonra yürürlüğe giren Hayvanları Koruma Kanunu’nu inceleyerek ulaşabiliyoruz.