Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Milletlerarası Tahkim Hukukunda 
taraflara Eşit Davranılması Prensibine 
aykırılığın Hakem Kararına Etkisi

The Effect of Violation of the Equality Principle to the Final Award 
in Arbitration Law

Zelal NARÇİN

Milletlerarası tahkim yargılaması irade serbesti prensibine dayanmaktadır. Bu prensip uyarınca taraflar hakemi ya da hakem heyetini, uyuşmazlığın esasına uygulanacak olan maddi ve usul hukuku kurallarını seçebilmektedir. Bu prensibin dengeleyicisi ise adil yargılanma hakkı, iddia ve savunmada taraflara eşit davranılması prensibidir.

Delillerin toplanması ve değerlendirilmesinde, eşit temsil edilmede, dürüstlük kuralına uygun davranılması bu prensibin en önemli unsurudur. Tarafların mahkemeye sunacakları ve toplanmasını isteyebilecekleri delillere ilişkin olarak Anglo-Sakson ve Kıta Avrupası Hukuk Sistemi arasında çeşitli farklılıklar bulunmaktadır. Bu durum çeşitli sorunlara neden olabilmektedir. Uyuşmazlığa uygulanacak usul kurallarının her iki tarafça ve hakem heyetince benimsenmesi gerekmektedir. Hakemlerin bu şart sağlandıktan sonra bağımsızlıklarını ve tarafsızlıklarını yargılama boyunca korumaları gerekmektedir. Aksi halde tahkim yargılaması sonunda ortaya icra edilebilir nitelikte bir hakem kararı ortaya konamamış olacak, karar iptal ve tenfiz engeline takılabilecektir.

Çalışmamızda bu kuralların düzenlendiği Milletlerarası Tahkim Kanunu, İstanbul Tahkim Merkezi Kuralları, Milletlerarası Ticaret Odası Tahkim Kuralları ve Milletlerarası Barolar Birliği Delil Toplama Kuralları karşılaştırmalı olarak incelenecektir.

Milletlerarası Tahkim Kanunu (MTK), İstanbul Tahkim Merkezi (İSTAC), Milletlerarası Ticaret Odası (ICC), Milletlerarası Barolar Birliği (IBA), New York Sözleşmesi, Taraflara Eşit Davranılması Prensibi, Hakemlerin Tarafsızlığı ve Bağımsızlığı.

Freedom of will is the main principle of international arbitration. According to this principle parties can nominate the sole arbitrator or the arbitrators and also designate the applicable laws of the jurisdiction. The compensatory of this principle is the principle of equilibrium.

The main factor of this principle is behaving equal and truth in both parties while collecting and valuation of evidences. There are some differences in Anglo-Saxon and Continental European Law Systems about the collecting evidences that parties could demand from the court. Said differences may cause some serious problems during the jurisdiction. The parties and arbitrators both should sanctify and approve the procedural law. After satisfying it the arbitrators must sustain their impartiality and independency during the whole jurisdiction. Unless otherwise effectuating those factors it could not be possible to gain a binding and enforcing final award. Due to this disablement the executory process of the award shall not be done.

In this study the rules of evidences that regulated in International Arbitration Law Act. no. 4686, Istanbul Arbitration Centre, International Chamber of Commerce and International Bar Association is mentioned in a comparative approach.

International Arbitration Law Act No. 4686, Istanbul Arbitration Centre, International Chamber of Commerce, International Bar Association, The New York Convention, Principle of Equilibrium, Impartiality and Independency of Arbitrators.

I. Giriş

Milletlerarası tahkim hukukunda temel prensip olan irade serbestisinin1 dengeleyicisi taraflara eşit davranılması prensibidir. Bu prensip adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenilme hakkının etkin bir biçimde kullanılmasıyla etkin bir biçimde işletilebilir2. Tahkim yargılamasında tarafların usulüne uygun olarak davet edilmemesi, delillerini eşit bir biçimde sunma ve inceleme imkânının tanınmaması, taraflardan birine iddia ve savunma imkânının verilmemiş olması “taraflara eşit davranma ilkesi”nin ve aynı zamanda iddia ve savunma hakkının tanınması ilkesinin ihlalidir3.

Çalışmamızın birinci bölümünde, silahların eşitliğine ilişkin olarak tarafların mahkemeye sunacakları ve toplanmasını isteyebilecekleri delillerden belge, senet, bilirkişi, tanık, keşif ve yemin delil her iki hukuk sistemi açısından karşılaştırmalı olarak, Milletlerarası Tahkim Kanunu4, İstanbul Tahkim Merkezi Kuralları, Milletlerarası Ticaret Odası Tahkim Kuralları ve Milletlerarası Barolar Birliği Delil Toplama Kurallarında nasıl düzenlendiği incelenecektir.

Bu kurallardan birinin tercih edildiği5 bir tahkim yargılamasında, hakemlerin eşit davranma prensibini etkin bir biçimde uygulayabilmesi ve dava sürecini hakkaniyetli ve dürüstlük kuralına uygun bir biçimde yürütüp tamamlayabilmesi için, aynı zamanda hakemlerin tarafsızlığının ve bağımsızlığının sağlanması oldukça önemli ve gereklidir. Tarafsızlığın sağlanmasına ilişkin olarak denetim mekanizmalarının, incelediğimiz metinlerde nasıl düzenlenmiş olduğu da çalışmamızda yer almaktadır.