Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Ticaret Kanunu’nda Düzenlenen 
Kötüleme Suçu

The Offence of Disparaging in Turkish Commercial Code

Rezzan İTİŞGEN

Modern kapitalist toplum ve serbest piyasa ekonomisinde katılımcıların serbestçe hareket ederek, en iyi ürünü arz etme ve piyasada kendine yer elde etme çabası ön plana çıkmaktadır. Bu rekabet ortamında öne geçme çabası, kimi zaman hak ihlallerine neden olmaktadır. Çalışmamız kapsamında haksız rekabet suçlarından biri olan ve Türk Ticaret Kanununda düzenlenen “kötüleme suçu” mahkeme kararları ve doktrindeki görüşler ışığında incelenecektir.

Rekabet Özgürlüğü, Haksız Rekabet, Kötüleme.

It has come to the forefront that efforts of participants acting freely to supply best products and obtaining a place in the market in modern capitalist society and free market economy. In this competition, the effort of taking the lead sometimes causes violations of rights. In our study, “the offense of disparaging” which is held in Turkish Commercial Code as an offense in the context of unfair competition will be examined according to judicial decisions and in the light of doctrines.

Freedom of Competition, Unfair Competition, Disparaging.

Giriş

Rekabet, katılımcılarından ancak bir kısmının kazanacağı diğerlerinin kaybedeceği bir yarışta, kazanmak kaygısıyla birden fazla kişinin gayret sarf etmesi olarak tanımlanabilir1. Aynı hedefe yönelen en az iki katılımcıdan oluşan bu sistem, katılımcıların faaliyette bulunduğu, rakibinin önüne geçmeyi hedeflediği ve kazanma/kaybetme esasına dayalı olmaktadır. Yani sistem aynı anda tüm katılımcılarının kazanmasına müsait değildir.

Hayatın neredeyse her alanında rekabet söz konusu olup, özellikle ticari alanda bu rekabet üst düzeye yükselmektedir. Rekabet alanı bir ölçüde serbestliği gerekli kılmaktadır2. Serbest piyasa ekonomisi ve kapitalizmin geçerli olduğu ekonomik sistemlerde faaliyette bulunan kişiler ve teşebbüsler tarafından kimi zaman bu serbestlik kötüye kullanılmakta, başta rakipler ve tüketiciler olmak üzere pazar katılımcıları zarar görmektedir. Bu nedenle, rekabet özgürlüğü korunmaya muhtaçtır3. Aksi takdirde, bu alandaki saldırılar karşısında diğer kişilerin rekabet özgürlükleri haksız olarak sınırlandırılmış olacaktır.

Rekabet özgürlüğü, belirli bir piyasaya serbest giriş ve bu piyasada serbest ticari faaliyette bulunmayı gerektirir4. Bu özgürlüğün ve iktisadi rekabetin dürüst işlerliği temel olarak rekabeti sınırlayıcı davranışlar ve haksız rekabet teşkil eden fiiller olmak üzere iki durumda bozulabilir5. Her iki durumu da önlemeye yönelik kurumlar iktisadi rekabeti düzenlemekte, bu alanı koruyarak iyi işlemesini hedeflemektedir6. İlk olarak zikredilen husus, kartelleşme ile ilgilidir. Anti-trust hukuku, piyasa katılımcılarının rekabeti bozmaya yönelik bu fiillerini engellemeye çalışmaktadır7 ve konumuzun dışında yer almaktadır. Haksız rekabet ifadesiyle asıl kastedilen husus, dürüstlük kuralına aykırılık arz eden ya da kanunkoyucu tarafından dürüstlük kuralına aykırılık arz ettiği varsayılan durumlardır. Böylece dürüstlüğe aykırı ya da hileli rekabetin ve ticaretin engellenmesi amaçlanır8.