Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Bir Olgu Nedeniyle Tıp Uygulamalarında Mahremiyet İlkesi, Özel Yaşamın Gizliliği ve Kişisel Verilerin Kaydedilmesi

Confidentiality, Right of Privacy and Recording of Personal Data in Medical Practice Because of a Case

Ahmet Nezih KÖK

Tıp etiği meslek ilkelerinin belki de en eskisi olan hasta mahremiyetine saygı, Hipokrat’a atfedilen “Hekimlik Yemini’nde yer almıştır. Günümüzde ulusal ve uluslararası hukuki metinlerde de yer alan mahremiyet ilkesi, aynı zamanda insan hakları bağlamında özel yaşamın gizliliği ve kişisel verilerin saklanması ile de ilişkilidir. Bu nedenle tıp uygulamalarında bu hakların özüne yönelik ihlallerin olduğu gerekçesi ile büyük tartışmalar yaşanmaktadır. Bu makalede; özel yaşamında cinsel tercihi ile ilgili bir uygulama esnasında yaşadığı sağlık sorunu nedeni ile kaldırıldığı bir hastanede cerrahi müdahale geçiren bir din görevlisi hasta ile ilgili bilgilerin basılı ve sosyal medyaya yansıması sonucunda ortaya çıkan sorunlar hasta ve insan hakları bağlamında değerlendirilmiştir.

Mahremiyet İlkesi, Özel Yaşamın Gizliliği, Kişisel Verilerin Kaydedilmesi, Vekalet Sözleşmesi, İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesi, Cinsel Tercih.

Confidentiality as the oldest medical ethical principle was in Hippocratic Oath. While it is in national and international legal papers, it is also directly associated with right of privacy and recording personal data. There are some conflicts in medical practice because of violation against these rights. In this article, the issues originating from the leakage of personal data to the press about the ecclesiastics injured in self- sexual experience will be discussed in terms of patient rights and human rights.

Confidentiality, Right to Privacy, Recording of Personal Data, Attorney Agreement, Convention on Human Rights and Biomedicine, Sexual Preference.

I. Giriş

M.Ö. 5. yüzyılda tarih sahnesine çıkan Hipokrat, tıp etkinlik alanını yalnızca bilimsel niteliğe kavuşturmamış aynı zamanda tıp mesleğini etik ilkeler üzerine inşa etmiştir1. Yararlılık ilkesi (Primumutilis esse) ile zarar vermeme ilkesi (Primumnonnocere) ile birlikte mahremiyet ilkesi, Hipokratik etik anlayışın bir sonucu olarak yüzyıllarca tıp uygulamasında önemsenerek uygulanmıştır. Gelişen süreçte ise bu etik ilkeler hukuki metinlerde yer alarak ihlal edilmeleri halinde yaptırımlarla güvence altına alınmıştır.

Hekim başta olmak üzere farklı isimlere (hemşire, teknisyen vb) sahip sağlık personeli, mesleklerini icra ederken hasta ile ilgili özel ve mahrem bilgilere sahip olmaktadırlar. Hastaya ait bu bilgiler aslında emanet niteliğinde olup gerekli sağlık personeli haricinde hiç kimsenin bilmesi gerekmeyen, kişisel bilgilerdir. Bu nedenle, kişisel bilgilerin istisnalar haricinde açıklanması, yayımlanması ya da bir şekilde paylaşılması sorumluluk doğurur.

II. Olgu

Büyükşehir kapsamında bir ilimizde yaşayan erkek erişkin hasta, gece yarısı 112 Acil Hizmetlerini arayarak rahatsızlandığını beyan etmiştir. Çağrı üzerine gelen ambulansla il merkezinde donanımlı bir kamu hastanesine kaldırılan hasta, burada “Rektumda kanama ve yabancı cisim” tanısıyla, cerrahi müdahale geçirmiş ve yabancı cisim (salatalık parçası) çıkarılmıştır. Söz konusu bu tıbbi kişisel bilgiler, bir şekilde, o ilin yerel basınında yer almış; bunun sonucunda da din görevlisi olarak görev yapmakta olan hasta hakkında disiplin soruşturması başlatılarak şahıs açığa alınmıştır2.