Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Şer’iyye Mahkemeleri, Adliye’ye Nasıl Bağlandı?

Remzi ÖZMEN

Dergimizin Ocak sayısındaki yazımız, Osmanlı’nın son döneminde yapılmaya çalışılan düzeltim girişimlerinden birini anlatan “Şûrây-ı Devlet’e Nasıl Çeki Düzen Verildi?” başlığını taşıyordu. Ve bu yazı, İttihat ve Terakki’nin ilk dört kişisinden biri (Mecliste İttihat ve Terakki’nin Grup Başkanı) olan, Said Halim Paşa hükümetinde Şûrây-ı Devlet Reisliği ve Hariciye Nâzırlığı, Talat Paşa hükümetinde Adliye Nâzırlığı, Osmanlı Mebusan Meclisi Reisliği ve Cumhuriyet döneminde de dört dönem milletvekilliği yapan Halil Beyin anılarının1 “Said Halim Paşa Hükûmeti’ne Şûrâ-yı Devlet Reisi olarak Girdim” başlıklı bölümünü kapsıyordu.

Bu sayımızda, Halil Menteşe’nin anılarının “Şer’iyye Mahkemeleri’ni Adliye’ye Raptettim” başlıklı bölümüne yer veriyorum. Ancak, olayın daha iyi anlaşılabilmesi için önce, anıların “İlâve Olarak Adliye Nezareti’ni de Deruhte Ettim” başlıklı bölümüyle başlıyorum:

“Mahâkim-i Şer’iyye’nin Meşihat’tan alınarak Adliye’ye raptı meselesi parti kongresinde kabul edilerek programa ithal edilmişti. Adliye Nâzırı İbrahim Bey icrasını uzatıyordu. Şeyhülislâm Hayri Efendi merhum da kendi zamanında bu işin yapılmasını arzu etmiyordu. İbrahim Bey ve Mollazade Hayri Bey esasen Medreseli idiler. Bir gün Talât Bey: “Halil Bey görüyorsun, Mahâkim-i Şer”iyye’nin Adliye’ye raptı meselesi uzayıp gidiyor. Esasen bu fikri sen ortaya atmıştın, tahakkuku da sana mukaddermiş. Adliye Nezareti’ni de deruhte edip bu işi bitirmelisin. İbrahim Bey Şûrây-ı Devlet Reisi kalsın” dedi.