Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Bireysel Başvuru Süresinin Başlangıcının Tespitinde Başvurucuların Özen Yükümlülüğü

Akif YILDIRIM

I. Başvuru Süresine İlişkin Kural

Bireysel başvurunun ön şartlarından biri de otuz günlük süre kuralıdır. Sürenin, başvurunun her aşamasında dikkate alınması gerekir1. Bireysel başvurunun süre şartına bağlanmasıyla, başvuruculara bireysel başvuruda bulunmak için imkân tanımanın yanında hukuki belirlilik de sağlanmaktadır. Dolayısıyla dava açma ya da kanun yollarına başvuru için belli sürelerin öngörülmesi -bu süreler dava açmayı imkânsız kılacak ölçüde kısa olmadıkça- hukuki belirlilik ilkesinin bir gereğidir ve mahkemeye erişim hakkına aykırı değildir2.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (Sözleşme) 35’inci maddesinin (1) numaralı fıkrasında bu kural, “Uluslararası Hukukun genel olarak kabul edilen prensiplerine göre, ancak iç hukuk yollarının tüketilmesinden sonra ve kesin karardan itibaren altı aylık süre içinde Mahkeme'ye başvurulabilir” biçiminde ifade edilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) bu kuralın amacının, hukuk güvenliğini sağlamak olduğunu ifade etmiştir3. AİHM’e göre altı ay kuralı, Sözleşme organlarının yerine getirdiği denetimin sınırlarını belirlemekte ve bunun ötesinde böyle bir denetimin artık mümkün olmayacağı zaman dilimini, hem bireylere hem de Devlet görevlilerine işaret etmektedir4.

Anayasa’nın 148’inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, herkes, Anayasa’da güvence altına alınmış temel haklarından ve özgürlüklerinden, Sözleşme kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.