Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Anonim Şirkete TTK ve TMK Uyarınca Kayyım Atanması

Appointment of Trustee to a Joint-Stock Company in Accordance With the Turkish Commercial Code and Turkish Civil Code

Soner ALTAŞ

Uygulamada “kayyum” tabirinin de kullanıldığı kayyım, belirli bir malın, şirketin veya vakfın yönetilmesi veya belli bir işin görülmesi için tayin edilen kimse olarak tarif edilmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun sınırlı sayıda maddesinde kayyım ibaresine yer verilmiş, ancak anonim şirkete atanacak kayyıma dair ayrıntılı bir düzenlemeye gidilmemiştir. Pratikte ise, anonim şirketlere kayyım atanması ağırlıklı olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri çerçevesinde talep edilmekte ve karara bağlanmaktadır. Bu çalışmada, anonim şirkete 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri uyarınca kayyım atanması hususu ele alınmaktadır.

Anonim Şirket, Temsil Kayyımı, Yönetim Kayyımı, İradî Kayyım, Organ Yokluğu, Tazminat Davası.

A “trustee” is defined as a person appointed for administration of a certain good, company or a foundation or for negotiation of a certain business. Trustee word is mentioned in limited articles of Turkish Commercial Code no 6102 however there is no detailed regulation on a trustee who will be appointed to a joint-stock company. In practice, appointment of a trustee to joint-stock companies is mainly claimed and decreed in the frame of the Turkish Civil Code no 4721. In this paper appointment of trustee is discussed in accordance with the provisions of Turkish Commercial Code no 6102 and Turkish Civil Code no 4721.

Joint-Stock Company, Trustee For Representation, Trustee for Administration, Trustee for Revenue, Lack of an Organization, Action for Damages.

I. Giriş

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)2’nun sınırlı sayıda maddesinde kayyım ibaresine yer verilmiş; ancak anonim şirkete atanacak kayyıma dair ayrıntılı bir düzenlemeye gidilmemiştir. Bununla birlikte, TTK’nın 1’inci maddesinde “Türk Ticaret Kanunu, 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun ayrılmaz bir parçasıdır.” denilmiştir. Böylece, Yasakoyucu, TTK’da kayyım atanmasına dair ayrı hükümlere yer vermeyi gerek görmemiş, mükerrerlik ile karmaşa oluşturmamak için, genel bir yollama ile 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu (TMK)3’nun ilgili hükümlerinin ticaret şirketlerine, dolayısıyla bir ticaret şirketi türü olan anonim şirketlere de uygulanmasına imkân tanımıştır. Nitekim, pratikte de, anonim şirketlere kayyım atanması ağırlıklı olarak Türk Medenî Kanunu hükümleri çerçevesinde talep edilmekte ve karara bağlanmaktadır.

Uygulamada kayyım için “kayyum” tabirinin kullanıldığına da rastlamaktayız. Nitekim, Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlüğünde de, kayyum, “belli bir malın yönetilmesi veya belli bir işin yapılması için görevlendirilen kimse” olarak tarif edilmiştir4. Ancak, ilgili kanunlarda kayyım ibaresi yasal tabir olarak kullanılmaktadır. Arapça “kıyam” kelimesinden türemiş olan “kayyım”, “icra etmek, yürütmek, işini görmek, kaim olmak ve yerine geçmek” şeklinde anlamlar içermektedir. Hukuk terminolojisinde ise kayyım”, “belirli bir malın, şirketin veya vakfın yönetilmesi veya belli bir işin görülmesi için tayin edilen kimse”dir5. Başka bir anlatımla, belirli bir işin görülmesi veya malvarlığının yönetilmesi için, kanunlarda öngörülen durumlarda, vesayet makamınca, ilgilisinin isteği üzerine veya re’sen atanan kişidir6. İşte bu çalışmada, anonim şirkete 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümleri uyarınca kayyım atanması hususu üzerinde durulmaktadır.

II. Anonim Şirkete Atanacak Kayyım Türleri

4721 sayılı Türk Medenî Kanunu (TMK7)’nun 403’üncü maddesine göre, kayyım, belirli işleri görmek veya malvarlığını yönetmek için vesayet makamı tarafından atanan bir vesayet organıdır. Kayyım hangi iş nedeniyle atanmış ise, görevinin ve yetkisinin sınırları da bu işe göre belirlenmelidir. Çünkü kayyım genel temsil yetkisine sahip değildir. Kayyımın atandığı işlerin dışındaki işleri yapması mümkün değildir. Öğretide, kayyımlık türleri, Türk Medenî Kanunundaki düzenlemeler esas alınarak, temsil kayyımı (TMK m.426), yönetim kayyımı (TMK m.427) ve isteğe bağlı (iradî) kayyım (TMK m.428) olmak üzere üçlü bir ayrıma tabi tutulduğu gibi; temsil kayyımı ve yönetim kayyımı şeklinde de sınıflandırılmaktadır. İkili ayrımı benimseyen yazarlar; yönetim kayyımını da kendi içerisinde ikili bir ayrıma tabi tutmaktadır. Birincisi kanunda belirtilen hallere göre atanan kayyım, ikincisi ise, isteğe bağlı olarak atanan kayyım yöneticiliği şeklindedir. Görüldüğü gibi, yönetim kayyımı, getiriliş amacına göre bir ikiye ayrılmıştır8. TMK’nın 428’inci maddesi uyarınca da, isteğe bağlı kısıtlama sebeplerinden biri varsa, ergin bir kişiye kendi isteği üzerine bir kayyım atanabilir. İradi vesayet altına alınma hükümleri çerçevesinde kişi yaşlılığı, hastalığı, tecrübesizliği nedeniyle şahsına bir kayyım atanmasını talep edebilir9. Çalışmamızda, isteğe bağlı kayyım üzerinde durulmayacak, konumuz itibarıyla esas olarak temsil ve yönetim kayyımı ele alınacaktır.