Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İşyerinde İnternetin Özel Amaçla Kullanımı ve İşverence Gözetlenmesi

Internet Use For Special Purpose in the Work Place and Supervision by the Employer

Artür KARADEMİR

İş sözleşmesi işverene işçinin kişiliğini koruma borcu yükler. Bu açıdan işveren, işçinin özel hayatının gizliliği veya haberleşme hürriyeti gibi temel haklarını gözetmek durumundadır. İşçi de kural olarak işverence tahsis edilen interneti özel amaçları için kullanamaz. İşyerindeki internetin işverence gözetlenmesi halinde ise hukuka uygunluk nedenlerinin varlığı araştırılacaktır. Bu yapılırken uzaktan çalışma modellerinin kendine özgü yapısı dikkate alınmalıdır.

İş Sözleşmesi, Internet, Elektronik Gözetleme, Özel Hayatın Gizliliği, Uzaktan Çalışma.

Labor contract gives the employer the liability to protect the employee’s personality. From this point of view, employer should look after his employee’s basic rights such as privacy and communication liberty. On the other hand the employee is not allowed to use the internet which is allocated by the employer for his private purposes. In case the internet at the work place is spied on, the existence of the reasons of compliance with law shall be researched. While doing this, specific structure of remote wok models should be considered.

Labor Contract, Internet, Electronic Spy on, Privacy, Remote Working.

I. Giriş

Bilindiği üzere; iş sözleşmesi, bir taraftan işçinin bağımlı olarak iş görmeyi, diğer taraftan da işverenin ücret ödemeyi yüklendiği karşılıklı borç doğuran bir sözleşmedir. Bağımlılık unsuru, iş sözleşmesinin zorunlu ve esaslı unsurlarından olup, bundan kasıt; işçinin hukuki ve kişisel anlamda işverene bağlılığıdır1. Bu bağlılık kendisini işçinin, işverenin yönetim, gözetim ve denetimi altında iş görmesi ve gerektiğinde hakkında disiplin cezası uygulanabilmesi şeklinde gösterdiği gibi; aynı zamanda işçinin işverenin haklı menfaatinin korunmasında sadakatle davranması şeklinde ortaya çıkar. İşte, işçinin işverene karşı yüklendiği bu sadakat borcunun karşılığı olarak işverenin de işçiyi koruma ve gözetme borcu altında olduğunu belirtmek gerekir2.

Yasal düzenlemeler ve Yüksek Mahkeme içtihatları incelendiğinde, “işçinin korunması” prensibinin çok geniş bir perspektiften ele alındığını görmek mümkündür3. İşçinin yalnızca ekonomik yahut vücut bütünlüğü itibarıyla değil; manevi varlığı, yani kişiliği itibarıyla da çeşitli düzenleme ve içtihatlar uyarınca korunmaya çalışıldığı da bir gerçektir.

Esasında işçinin kişiliğinin korunması işçiyi bir bütün olarak ele almayı, beden bütünlüğü yanında, onun kişisel ve mesleki saygınlığının, onurunun, ruh sağlığının, özel yaşamının, cinsel bütünlüğünün ve diğer manevi değerlerinin korunmasını ifade eder4. İşte bu sebeple, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 417’nci ve 419’uncu maddesiyle getirilen ve yukarıda yapılan açıklamaları pekiştiren yasal düzenlemelerin isabetli olduğunu söylemek işten bile değildir.