Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Avukatın Meslekten Doğan Hukuki Sorumluluğu

Cüneyd ALTIPARMAK

ÖZET:

Kural olarak, meslek sahibi olan kimseler ve bu arada avukatlar, genellikle bilinen ve kabul edilen kuralları ve usulleri bilmedikleri takdirde sorumlu olurlar. Avukatın görevi, olayları mantıki şekilde değerlendirerek bütün öngörülmesi gerekli şeyleri dikkate almaktır. Vekil, üzerine aldığı işi doğruluk kurallarına uygun biçimde özenle yapmalıdır. Mesleğinin gerektirdiği uzmanlığın bütün gereklerini kullanmalıdır. Buna rağmen sonucu elde edemezse, ancak o takdirde sorumluluktan kurtulmuş olur.

Anahtar Kelimeler: Avukatın Sorumluluğu, Vekalet Sözleşmesi, Maddi Tazminat Miktarı, Manevi Tazminat Talebi, Fazlaya İlişkin Hakların Saklı Tutulması, Zamanaşımı, Davanın Yanlış Mahkemede Açılması.

I. Giriş

Hukuk Genel Kurulu’nun 11.04.2007 tarihli ve E. 2007/13-198, K. 2007/199 sayılı kararı avukatın, müvekkile karşı görevini en iyi şekilde ifa etmesi yükümlülüğünün üzerinde durmaktadır. Avukatın manevi tazminat istemediği, maddi tazminat miktarını tespit ettirmediği, konu ile ilgi mevzuatı araştırmadığı, zamanaşımı sürelerine dikkat etmediği, ek davayı zamanında açmadığı hallerde görevini yerine getirmede özensiz davrandığı, böylece kendi kusuru olup olmadığı hususuna ilişkindir.

Taraflar arasındaki bu "alacak" davasından dolayı Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılamada davacı, “1993 yılında iş kazası geçirdiğini, dava dışı idareye karşı idare mahkemesinde tam yargı (tazminat) davası açması için davalı avukatı vekil tayin ettiğini, davalının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 600.000.000 TL tutarında tazminat talep ettiğini, yapılan yargılama sonucunda talep edilebilecek tazminat miktarının 4.785.187.109 TL olarak belirlendiğini ve taleple bağlı kalınarak 600.000.000 TL'ye hükmedildiğini, davalı avukatın bakiye tazminata ilişkin olarak açtığı ek davasının süresinden sonra açılması nedeniyle reddedildiğini ve bu ek davanın Danıştay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, davalının yürürlükteki yasa hükümlerini bilmek durumunda bulunduğunu ve zararına neden olduğunu ileri sürerek 4.185.187.809 TL maddi ve 5.000.000.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir”; ancak yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiştir. Verilen bu karara karşı davacı vekili itirazda bulunmuş, karar Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nce bozulmuştur. Yerel Mahkemenin kararında direnmesi ile dosya Hukuk Genel Kurulunun önüne gelmiştir.