Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Özel Hukuk Tüzel Kişilerinin İdari İşlemlerine İlişkin Bir Değerlendirme

An Assessment Relating to Private Legal Entities’ Administrative Acts

Ebru KARAMAN

İdari işlem, idarenin kamu gücünü kullanarak yaptığı tek taraflı bir işlemdir. Bunun yanı sıra, kanunların icrasının ve kamusal amaçların gerçekleştirilmesinin de bir aracıdır. İdari işlem yapma ehliyetine ise, idari makamlar sahiptir. İdari işlemin kimin tarafından yapılabileceği sorunu, işlemin niteliğinin onu yapan organa göre belirlenmesi demek olan “organik kriter” ile işlemin idare hukuku alanında yürütülen bir faaliyete ilişkin olması demek olan “maddi kriter” ayrımı yapılarak incelenmelidir. İdari işlemin ayırt edici özelliği, kamu gücünün kullanılmasıdır. Dolayısıyla yargı organı ve yasama organının kendi faaliyetleri dışındaki idari nitelikli işlemleri de idari işlem olarak kabul edilmektedir. Bu organların işlemlerinin Anayasal dayanağı mevcuttur. Türk Hukuku’nda kamu hukuku tüzel kişileri gibi özel hukuk tüzel kişileri tarafından yapılan hukuki işlemler de, kamu gücü ayrıcalığı içermesi halinde, idari işlem olarak kabul edilmektedir. Ancak, özel hukuk tüzel kişilerinin kamu gücünü kullanarak idari işlem yapabileceğine ilişkin Yüksek Mahkemelerin kararları, doktrinde bu işlemlerin Anayasal dayanağının olmaması nedeniyle eleştirilmektedir.

Özel Hukuk Tüzel Kişisi, İdari İşlem, Kamu gücü, İdari Yargı, Anayasa.

Administrative act is an unilateral act of administration by using the public power. Besides, administrative act is an instrument to enforce the laws and execute the public aims as well. Administrative authority has the competency of taking administrative actions. The problematic of “Who will take the administrative action?” should be analysed by organic criteria which means; defining the qualification of the action according to the organ taking this action and material criteria which defines that the action pertains to an activity conducting under the administrative law. Using the public power is a distinctive characteristic of administrative act. Hence, legislative and judical organs’ actions having administrative quality, other than their own activities, are also considered as an administrative acts. The actions of these organs have a constitutional basis. According to Turkish Law, just as public legal entities, the administrative actions taking by private legal entities are considered as an administrative act only if they contain the privilege of public power. However, Supreme Courts’ verdicts about capacity of private legal entities’ taking administartive actions by using public power, are doctrinally criticized due to not having a constitutional basis.

Private Legal Entities, Administrative Act/Action, Public Power, Administrative Jurisdiction, Constitution.

GİRİŞ

Günlük yaşamın gerçekleri göz önüne alındığında, hukuk düzenleri, gerçek kişiler dışında tüzel kişileri de hak sahibi olarak kabul etmektedir1. Belli bir amacı gerçekleştirmek üzere, bağımsız bir kişilik ve varlığa sahip olan “tüzel kişinin” kendisini oluşturan insanlardan bağımsız bir iradesi vardır. Tüzel kişi, bu iradesini kullanarak doğrudan doğruya kendi adına haklar ve borçlar doğurucu işlem ve eylemlerde bulunabilmektedir2.

Tüzel kişiler bağlı oldukları hukuk kurallarına göre “özel hukuk tüzel kişileri” ve “kamu hukuku tüzel kişileri” olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Özel hukuk tüzel kişileri, özel hukuk alanında bir hukuki işlem ile kurulmuş olan tüzel kişilerdir. Hangi tüzel kişilerin bu şekilde kurulabileceği kanunla belirlenmiştir3. Bu tüzel kişiler kamu otoritesini temsil etmez; çünkü kamu otoritesine bağlı ve kamu görevi yapan tüzel kişiler, kamu hukuku tüzel kişileridir. Kamu hukuku tüzel kişileri, kuruluş, çalışma ve sona erme yönünden özel hukuk tüzel kişilerinden farklıdır. Kamu hukuku tüzel kişileri, Anayasa’nın 123. maddesi uyarınca; ancak kanunla veya kanunun verdiği yetkiye dayanılarak kurulabilmektedir. Bunların ortadan kaldırılması da yine bir kanunla gerçekleşebilmektedir4.

İdari işlem, idarenin, tek taraflı olarak kişiler hakkında hukuki sonuç doğuran işlemidir5. İdarenin, kişilerin rızasına bakmaksızın yaptığı tek taraflı işlemler, onun sahip olduğu kamu gücünü kullanmasının sonucudur. Bu kamu gücünü, kimlerin kullanıp kullanamayacağının, dolayısıyla da idari işlemi kimlerin yapıp yapamayacağının tespit edilmesi gerekmektedir. Kamu gücünü kullanma ayrıcalığına sahip olan kişilerin bu yetkileri, Anayasal dayanağa sahip olmalıdır. Bu dayanak da, Anayasa’nın “egemenliğe” ilişkin olan 6. maddesidir6. Söz konusu maddenin 4. fıkrası uyarınca; “Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasa’dan almayan devlet yetkisi kullanamaz.” Anayasa’da da, özel hukuk tüzel kişileri tarafından kullanılabilecek devlet yetkileri öngörülmediğinden; kamu gücü, sadece kamu hukuku tüzel kişileri tarafından kullanılabilir. Aksi bir uygulamayla, özel hukuk tüzel kişilerinin kamu gücünü kullanarak idari işlem yapmaları, Anayasal bir dayanak olmadığından mümkün değildir7.