Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Birleşmiş Milletler Barışgücü Harekatları ve Harekatlarda Görev Alan Personelin Cezai Sorumluluğu

United Nations Peacekeeping Operations and on the Criminal Accountability of United Nations Officials on Mission

Mustafa DOĞAN

Birleşmiş Milletler sisteminde, devletlerin egemenlik haklarına saygı, içişlerine karışmama ve müdahale etmeme temel ilkelerdir. Birleşmiş Milletler Antlaşmasında, devletler insanların temel hak ve özgürlüklerini sağlayacaklarını ve koruyacaklarını taahhüt etmektedirler. Devletlerin yaşadıkları iç sorunları, kendilerinin çözmesi de bir diğer temel kuraldır. Öte yandan, kimi zaman ülkelerin kendi içlerinde veya ülkeler arasında yaşanan sıcak çatışmalar nedeniyle masum insanlar, sistematik öldürme, işkence, tecavüz, yer değiştirmeye zorlanma gibi ağır insan hakları ihlallerine maruz kalabilmektedir.

Birleşmiş Milletler sıcak çatışmaların sukunete ermesinden sonra, barışın tamamen hakim kılınması sürecine kadar insan hakları ihlallerini önlemek ve masum insanları korumak amacıyla güvenli bölgeler oluşturmaktadır. Bu bölgelerin güvenliğinin sağlanması amacıyla barışgücü harekaatları organize etmektedir. Bu operasyonların temel amacı insanlığın ortak değerlerine hizmettir. Ne var ki harekatların uzaması, herakata katılan unsurların nitelikleri ve harekatın yapıldığı bölgelerde yaşanan sosyal ve ekonomik problemler, harekat görevlilerinin de dahil olduğu kimi suçların ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır. Barışgücü görevlilerinin işlediği suçlar -özellikle cinsel istismar- o kadar çok gündeme gelmiştir ki, barışgücü operasyonlarının meşruiyeti dahi konuşulur olmuştur.

Çalışmamızda barışgücü harekatlarının hukuki meşruiyeti ve harekatlarda görev alan personel tarafından işlenen suçların soruşturulmasına ilişkin hukuki süreç, yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerine yer verilmiştir.

Birleşmiş Milletler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Birleşmiş Milletler Barışgücü Harekatı.

The sovereign right of a state, non-interfere and non-intervention in the internal affairs are basic principles in United Nations (UN) system. Member states undertake that they protect and provide fundamental rights and freedoms under The United Nations Convention. Another basic principles of UN system is that internal problems faced by states should be solved themselves. For instance, innocent people may be exposed to serious human rights violations such as systematic murder, torture, rape, displacement during conflicts or wars.

UN constitutes safe zone after the conflicts in the process of establishing peace. Its purpose is to prevent human rights violations and protect innocent people. UN organizes a peacekeeping force in order to ensure the secure area. The main aim of peacekeeping force is to serve the fundamental rights. However, officers peacekeeping troops can commit crimes based upon various reasons, such as, prolongation of operations, insufficient qualification of personals, social and economical problems. The legitimacy of peacekeeping operations become highly questionable because of these crimes, especially sexual abuse.

In this study, legitimacy of peacekeeping forces, the legal process for investigation of crimes committed by soldiers and other officers are examined. The faced problems of these operations and possible solutions are discussed.

United Nations, United Nations Security Council, General Assembly United Nations, United Nations Peacekeeping Force.

GİRİŞ

Birleşmiş Milletler sisteminde devletlerarası ilişkilerde egemenlik haklarına saygı, içişlerine karışmama ve müdahale etmeme asıldır. Birleşmiş Milletler Antlaşmasında, devletler insanların temel hak ve özgürlüklerini sağlayacaklarını ve koruyacaklarını taahhüt etmektedirler. Devletler yaşadıkları iç sorunları da kendilerinin çözmesi de bir diğer temel kuraldır. Kimi zaman devletleri oluşturan halklar arasında yaşanan içsavaşlar veya yönetimi elinde tutanların ideolojik, inanç, siyasal görüş ırksal ayrılıklar nedeniyle, yönetilenler üzerinde sistematik öldürme, işkence, tecavüzler, yer değiştirmeye zorlama gibi ağır insan hakları ihlalleri hallerinde savunmasız masum halkların korunma ihtiyacı uluslararası örgütler tarafından yerine getirilmektedir. Birleşmiş Milletler barışgücü harekatları, barışın korunması ve sağlanması amacıyla yapılırken masum halkların başta yaşam hakları olmak üzere, temel hak ve özgürlüklerinin muhafazası amacına hizmet eden en önemli uluslararası yardım operasyonlarıdır.

Bu operasyonların hukuki meşruiyetine ilişkin konular Birleşmiş Milletler Antlaşmaları, kararları ve Genel Sekreterlik bültenleri ile büyük ölçüde netleşmiştir. Barışı koruma operasyonlarının sayısının artması, görev sürelerinin uzaması gibi nedenlere paralel olarak bu operasyonlarda görev alan asker ve sivil personelin de içinde bulunduğu sorunların sayısı da gün geçtikte artmıştır. Barış koruma operasyonu görevlileri ile ilgili en önemli ve dikkat çekici sorun cezai sorumluluk konularında gündeme gelmiştir. Maalesef 1990'lardan itibaren, işkence, kötü muamele, öldürme ve çocukların cinsel istismarı iddialarının gündeme gelmesi, basın yayın organlarının ve uluslararası sivil toplum örgütlerinin konunun üzerine gitmeleri, operasyonların meşruiyetinin dahi tartışılır hale gelmesine sebebiyet vermiştir. Bu konularda ençok yakınılan husus ise Birleşmiş Milletlerin ve asker gönderen devletlerin konuya yeterince hassasiyet göstermemeleri ve suçların cezasız kaldığı yönündeki algıdır.

Bu çalışmada barışı koruma operasyonlarının hukuki meşruiyeti ve operasyonlarda görev alan personelin cezai sorumluluğu ele alınmıştır.