Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

800 Yıl Sonra Magna Carta’ya Bakmak, Anayasa ve Özgürlükler Hukukuna Etkilerini Keşfetmek

Looking back to Magna Carta after 800 years and 
Discovering its Effects on the Constitutional Law ans Liberties

Didem YILMAZ

Kısaca devleti kuran, iktidarın devrini belirleyen ve devlet-birey ilişkilerini düzenleyen üstün hukuk kuralları olarak ele alınan Anayasaların hukuki tanımlarını tamamlayan bir diğer özellikleri, siyasal iktidarı sınırlayan belgeler olmasıdır. Devlet teşkilatlanmasına ilişkin temel kuralların yer aldığı bu metinlerin siyasal özelliği zaman içinde gelişmiş ve 1789 İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’nin 16. maddesinde somut ifadesini bulmuştur. Bildirge, bu konuda bir sonuç belgesi ise, sürecin ne zaman başladığını bulabilmek için kıta Avrupasından ayrılmak ve bir britanya topraklarına adım atmak gerekmektedir. Bu bölgede bundan tam 800 yıl önce 1215 yılında imzalanan Magna Carta, anayasa hukukunda siyasal iktidarın ilk defa sınırlandırıldığı belge olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmada Magna Carta’nın maddi özellikleri ve bunun anayasa ve özgürlükler hukukuna kazandırdığı kurallar ele alınacaktır.

Magna Carta, Anayasa, Anayasacılık, Sınırlı İktidar, Özgürlükler.

The constitutions can be briefly described as the supreme rules which establish the state, define the transfer of power and regulate the relationship between individuals and the state. Beside this legal definition, there is another political one, which asserts that the constitution serves to the delimitation of the political power. The political characteristic of the constitutions have been developed in time and concretized in the 16th article of the Declaration of Human and Citizens Rights in 1789. If this Declaration can be considered as a final document, we must leave the continental Europe and take a tour to British land to find the beginning of the process. Magna Carta, signed in this area 800 years ago, is recognized as a document which have limited the political power for the first time. In this article it will be analyzed the substantial quality of this document with its effects on constitutional law and liberties.

Magna Carta, Constitution, Constitutionalism, Limited Government, Liberties.

Modern anayasalar, devlet birey ilişkilerini düzenleyen, devlet iktidarını kuran ve iktidarın devrini belirleyen üstün hukuk kuralları olarak tanımlanmaktadır1. Bu tanımın devlet-birey, başka bir ifadeyle özgürlük-otorite boyutu zaman içinde gelişmiş özellikle de ikinci dünya savaşından sonra güvenceli hale getirilmiştir. Anayasanın tanımında yer alan diğer boyut olan teşkilat düzeni ise en erken dönemlerden beri devlet düzenlerinin ana konusunu oluşturmuştur.

Ancak anayasaların bir de siyasi tanımı bulunmaktadır: siyasal iktidarın sınırlanması. 26 Ağustos 1789 tarihli İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi’nin2 16. maddesinde açık olarak ifadesini bulan özelliğin anlo-sakson hukukunda da bir karşılığı bulunmaktadır. Anglo-sakson hukukunda yaklaşık yarım asırlık bir dönemde rafineleşen bu düşüncenin ilk temelleri 15 Haziran 1215 günü imzalanan Magna Carta ile atılmıştır.

Ortaçağın ortasında imzalanan ve daha sonraları Magna Carta3 adıyla dünya siyasi tarihinde anılmaya başlayacak olan belge, siyasal iktidarın keyfilikten uzaklaşarak, hukuk kurallarına tabi olmaya başlayacağı sürecin miladı sayılabilir. Bu itibarla, 800 yıl önce Magna Carta ile atılan adımın anayasa hukukunu nasıl etkilediği çalışmanın temel sorununu oluşturmaktadır. Bu sorun aslında bir ön kabulü de dile getirmektedir. O da Magna Carta’nın imzalanmasıyla anayasa hukukunu etkileyen bir adım atılmış olduğudur. Bu ön kabul Magna Cartanın maddi içeriği ele alınarak açıklanmaya çalışılacaktır. Ama aynı zamanda da bu içeriğin tarihsel süreç içinde bıraktığı izlerine de değinilecektir.