Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Spor Hukuku ile İlgili Bazı Düşünceler

Ünal SOMUNCUOĞLU

Sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanun 15 Aralık 2011 tarihinde 6259 sayılı değişiklik yasası ile değişikliğe uğratılmıştır. Buna her ne kadar değişiklik yasası denmiş ise de, aslında bunu kaleme alan hukukçunun, spor, sporcu ve sporun amaç ve felsefesi hakkında en ufak bir fikri olmadığı için, değişiklik, şikeye ilişkin hapis cezalarında evvelce öngörülen sürelerin azaltılmasına münhasır kalmıştır.

Oysa, spor hukukuna ilişkin mevzuatın, sporun gerçeklerine uygun olabilmesi için, sporu çok iyi bilen ve kendileri de bizzat sporun içinden gelen spor bilimcisi ve hukukçular tarafından hazırlanması ve T.B.M.M. genel kuruluna sunulması gerekir. Bizim ülkemizde ise, hukuk kapasiteleri de tartışılabilir bir takım kimselerin, sporcu ve spor bilimcileri ile işbirliğine girmeden ve yine sporun felsefesinden habersiz bir takım spor kulübü yöneticilerine danışarak hazırladıkları bir spor mevzuatı yürürlüğe konmaktadır. Maalesef, spor yorumcusu bazı kimseler de, bir kısmı sporun içinden gelmekle beraber, hukuk kurallarından bihaber bulundukları için, mesnetsiz hukuki yorumlarla, meseleyi büsbütün çapraşık hale sokmakta ve televizyon kanallarındaki spor programlarını, bir spor komedisine dönüştürmektedirler.

Yukarıda sözünü ettiğimiz değişiklik yasası, temel yasa olan 6222 sayılı yasanın bazı maddelerin değiştirilmesine ilişkin olup, anılan yasanın 11., 13., 14., 15., 16., ve 23.maddelerine ilişkin olarak, tüm değişiklik bu maddelerde evvelce yer alan hapis cezalarının azaltılmasına ve yargı merciinin de değiştirilmesine dairdir.Oysa, mesele, hapis cezalarının azaltılması değil, evvelemirde bu cezaların bu mevzuatın ilişkin olduğu faaliyetin mahiyetine uygun düşüp, düşmediğinin irdelenmesidir.Kişisel kanıma göre, spor faaliyeti, eğlence sektörü ile ilgili ve show business niteliği taşıyan bir faaliyet türüdür.Eğlence faaliyeti, kamu düzenine ilişkin bir faaliyet değildir.Kamu düzenine ilişkin bulunmayan bir faaliyete ilişkin mevzuatın ihlali, hapis cezasını gerektirecek bir ihlal olarak kabul edilemez. Ülkemizde, Türk Parasının Kıymetini Koruma Yasası gibi, kamu düzenine ilişkin bir mevzuatın ihlali halinde dahi, para cezası ile yetinilirken, eğlence mevzuatının ihlaline hapis cezası vermek, evvelemirde, ceza hukukunun evrensel bir kuralı olan, fiille müeyyide arasındaki denge kuralının ihlal edilmiş olması demektir.