Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Türk Hukukunda İşçilerin Temsili 
- Örnek: Metal Sanayii -

Tankut CENTEL

I. Giriş

İşçilerin topluluk olarak işyerinde temsili, ancak sendikalar yoluyla gerçekleşir. Almanya’daki gibi bir birlikte yönetim yasası (Mitbestimmungsgesetz) veya işyeri temel kuruluş yasası (Betriebsverfassungsgesetz) Türk iş mevzuatında kabul edilmediği için, Türkiye’de işçilerin temsili esas olarak işçi sendikaları tarafından gerçekleştirilir. Bu nedenle, işçilerin işyerinde temsil edilmesi, Türkiye’de herhangi bir yasaya dayanmaz. Nitekim, devlet işletmelerinin yönetim kurullarında birer işçi temsilcisi bulundurma zorunluluğunu içeren 440 sayılı Yasa, 1980 sonrasında yürürlükten kaldırılmıştır1.

Gerçekten, işçinin işyerinin (işletmenin) yönetimine katılması, Almanya’daki gibi, ayrı ve özel bir yasayla düzenlenmiş değildir. Bu nedenle, yönetime katılma ve işçilerin temsili, Türkiye’de ancak işçi sendikaları yoluyla ve bunların işverenle imzalayacakları toplu iş sözleşmesiyle gerçekleşmektedir. Buna göre, toplu olarak temsil edilmek isteyen işçi, fiilen en azından, kurulmuş bulunan işçi sendikalarından herhangi birine üye olmak durumundadır2.

Diğer yandan, Türk iş mevzuatında en az 50 veya 100 işçi çalıştıran işyerleri bakımından, bazı kurulların (sözgelimi, yıllık izin kurulu, iş sağlığı ve güvenliği kurulu, vb.) yasa uyarınca kurulmaları zorunludur. Yasa uyarınca işçilerin temsil edilmeleri, ancak anılan kurullar açısından söz konusudur. Buna karşın, söz konusu uygulamanın, Türk iş mevzuatı açısından, çok yaygın olduğu söylenemez. Buna göre, Türkiye uygulamasında genel olarak, işçi sendikası ve onun bağıtladığı toplu iş sözleşmesi yoluyla işçilerin temsili söz konusudur.