Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İmza İnkârında İspat ve Delil İkame Yükü, Re’sen Araştırılacak Konular

Mehmet Akif TUTUMLU

I. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2008 Tarihli ve 12-77/90 Sayılı Kararı(**)

Taraflar arasındaki “imzaya itiraz” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bursa 5. İcra Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 05.03.2007 günlü ve 2004/74-2007/106 sayılı kararın incelenmesi davacı/borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 27.04.2007 günlü ve 2007/7322-8419 sayılı ilamı ile; “... İİK’nın 170/3. maddesinde, inkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu “anlaşılırsa” itirazın reddine karar verileceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda bilirkişi tarafından düzenlenen raporda inkâr edilen imzanın borçluya ait olup olmadığının tespit edilemediğinin açıklandığı görülmektedir. Bu durumda yasada öngörülen (inkâr edilen imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılması) koşulu gerçekleşmemiştir. Senette yer alan imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir.

İİK’nın 170/3. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanunun 68-a/4 maddesinde incelemenin nasıl yapılacağı HUMK’un 309/2, 3, 4 ve 310, 311 ve 312 maddelerine atıf yapılarak açıklanmıştır. Yargılama sırasında borçlunun örnek imzası alınmış, ancak, bilirkişi mevcut dosya kapsamına göre sonuca ulaşamamıştır. Başkaca örnek imza bulunamadığına göre itirazın kabulü ile takibin durdurulması gerekirken yazılı şekilde hükmün tesisi isabetsizdir...” gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davacı/ borçlu vekili