Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Güvenli Araç Sürme Yeteneğinin Kaybının Tespiti Bağlamında Kan Örneği Alınması – CMK md. 75’e Alman Hukuku 
açısından Eleştirel Bir Yaklaşım

Sibel KILIÇARSLAN

A. Giriş

Trafik suçu işlediği şüphesi altında olan bir sürücünün kanındaki alkol oranının tespiti konusu1, anayasal düzeyde iki önemli noktaya temas etmektedir. Bunlar, vücut dokunulmazlığına müdahale ve kendi kendini suçlamama özgürlüğüdür.

Alman Anayasası m. 2/2’de vücut dokunulmazlığı hakkı düzenlenmekte ve bu hakka sadece kanunî bir dayanak çerçevesinde müdahale edilebileceği belirtilmektedir. Buna mukabil, Türk Anayasası da m. 17/2’de vücut dokunulmazlığını geniş kapsamda koruma altına almakta ve muhtemel bir müdahaleyi sadece tıbbî zorunluluk ve kanunda yazılı hâllerde mümkün kılmaktadır.

Diğer yandan Alman hukukundaki “nemo tenatur se ipsum accusare” ilkesinden kaynaklanan insanın kendi kendini suçlamama özgürlüğü, insan haysiyetinin (AlmAY m. 1), genel kişilik hakkının (AlmAY m. 2/1) ve hukuk devleti ilkesinin (AlmAY m. 20/3) bir sonucu olarak görülmektedir.2 Türk Anayasası m. 38/5’te, “Hiç kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamaz.” denilerek nemo tenetur ilkesine açıkça yer verilmektedir.