Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesi Hakkında
 Kanun Hakkında Değerlendirmeler

Yener ÜNVER

I. GİRİŞ

Anayasa’nın bir taraftan 58. maddesi devlete gençlerin kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için tedbirleri almak yükümlülüğü yüklemekte, diğer taraftan 59. maddesi ise, devletin her yaştaki Türk vatandaşının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri almak ve sporun kitlelere yayılmasını teşvik etmek yükümlülüklerini yüklemektedir. Bu madde hükmüne göre ayrıca devlet, başarılı sporcuyu korumak zorundadır. Diğer taraftan, Anayasa’nın 90/5. maddesi uyarınca usulüne göre yürürlüğe konulduğu için kanun hükmündeki milletlerarası antlaşmalardan 19. 08. 1985 tarihinde Strasbourg’da imzalanan ve Türkiye tarafından 25 Eylül 1986 tarihinde Strasbourg’da imzalanan bu sözleşme, 18. 01. 1990 tarihinde 3608 sayılı Kanun’la uygun bulunmuş ve onaylanarak 01. 01. 1991 tarihinde Türkiye açısından yürürlüğe konulmuştur.1 ‘’Sportif Karşılaşmalarda ve Özellikle Futbol Maçlarında Seyircilerin Şiddet Gösterileri ve Taşkınlıklarına Dair Avrupa Sözleşmesi’’ hükümleri Türk iç hukuku bakımından en az aşağıda değinilecek kanun hükümleri kadar önemlidir. Bu Sözleşme sonrasında, Türkiye 28. 04. 2004 tarih ve 5149 sayılı Spor Müsabakalarında Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’u kabul ederek yürürlüğe koymuştur.2 Bu Kanun, 31. 03. 2011 tarih ve 6222 sayılı aşağıdaki incelenecek Kanun’la3 yürürlükten kaldırılmıştır. Bu 2011 tarihli yeni Kanun kısa bir süre sonra 24. 11. 2011 tarih ve 6250 sayılı Kanun’la değiştirilmek istenmiş ve fakat bu Kanun Cumhurbaşkanı tarafından bir kez daha görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne geri gönderilmiştir. Daha sonra 10. 12. 2011 tarih ve 6259 sayılı Kanun’la 6222 sayılı bu yeni Kanun bazı açılardan değişikliğe tabi tutulmuştur.

Sportif Karşılaşmalarda ve Özellikle Futbol Maçlarında Seyircilerin Şiddet Gösterileri ve Taşkınlıklarına Dair Avrupa Sözleşmesi”, taraf devletlere belirli konularda yükümlülükler yüklemiştir. Bu Sözleşme’de seyirciler arasındaki şiddet ve taşkınlıklara ve bunun sonuçlarına vurgu yapılarak Herkes İçin Spor Avrupa Şartı’na işaret edilerek sporun ulusal ve uluslararası yararlarına değinilmiş, spordaki şiddet olgusunun daha çok spor dışından kaynaklandığı belirtilerek uluslararası işbirliğine gidilmesinin önemi vurgulanmıştır. Her devlet, kendi anayasal sınırları çerçevesinde şiddet ve düzensizliğin önlenmesi için gerekli önlemleri almak, uluslararası koordinasyona yardımcı olmak, yeterli asayiş kuvveti, karşılıklı bilgi akışı, mevzuat ve uygulamada etkinlik, taraftar grupları ve potansiyel sorumlu kişilerin seyahatlerinin izlenmesi ve koordinasyonu, uygun stadyum inşası, farklı kulüp taraftarı seyircilerin alanlarda ayrı yerlerde tutulması, bilet satışlarının kontrolü, haberleşme olanaklarından yararlanmak, alkol ve uyuşturucu madde etkisindeki kişilerin kontrolü, patlayıcılar ve silahların kontrolü, koordinasyon toplantıları, basına yönelik fair-play eğitimi, özellikle güvenlik önlemleri bakımından uluslararası işbirliği ve bilgi paylaşımı, suç işleyen kişilerin teşhis, tespit ve yargılanmasının kolaylaştırılıp sağlanması, ilgili kişilerin sınır dışı edilmesi, soruşturma, kovuşturma ve hükümlünün nakli, stadyum güvenliğinin azami boyutta sağlanması, önlemler konusunda Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği’ne bilgi verilmesi ve mevzuatın geliştirilmesi açılarından ayrıntılı olarak Sözleşme’ye taraf devletlere yükümlülükler yüklemiştir.

Son yıllarda, batı ülkelerinde olduğu gibi, Türk sporunda da, özellikle futbol alanında şiddet eylemleri4 artmıştır. Aşağıda değinilecek 6222 sayılı Kanun’un kabul edilişine ilişkin diğer nedenlerden daha çok, şiddet eylemlerinin artışı, mülga 5149 sayılı Kanun hükümlerinin gerektiği gibi uygulanmayışı ve disiplin talimatı hükümlerinin mücadele etmede yetersiz oluşu etkili olmuştur.