Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Hukuki Kalkınma Yardımından Hukuk Diyaloguna Hukukun Dış Bilim Politikasına Giriş

Eric HILGENDORF

I. Giriş

Claus Roxin bugün dünyanın en tanınmış hukuk bilimcilerinden biridir. Uzak doğuda, Türkiye´de, Güney Amerika´da ve birçok diğer bölgede adı Feuerbach, Binding, von Liszt, Radbruch ve Jescheck ile birlikte anılır. Yazıları birçok dile çevrilmiş ve teorik yaklaşımları, örneğin “objektif isnadiyet” öğretisi Japonya´da, Kore´de ve Çin´de tartışıldığı gibi, Türkiye´de ve İspanyolca konuşulan ülkelerde de tartışılmaktadır.

Bu devasa etki saygı ve hayranlık uyandırmaktadır. Bunun da üstünde Alman Ceza Hukuku öğretisinin uluslararası etkisine ilgi duyan kişilerde şükran duygusu uyandırmaktadır. Doğum günü kutlanan kişi bugün Alman Ceza Hukuku biliminin en etkili uluslararası elçisidir. Bu yüzden, ona ithaf edilen bir armağanda şu ana kadar ihmal edilen bir konuyu ele almak uygun görünmektedir: Bilim sisteminin çoktan ele aldɪğɪ globalleşme koşullarında Alman Ceza Hukuku modelinin gelecekteki bir uluslararası uyum fonksiyonu koşulları ve şansı.1

Küreselleşen bir dünyada sadece milli hukuku içeren çözüm yaklaşımları gittikçe sorgulanmaya başlanmaktadır. Çok sıkı uluslarararası işbirliği yapan bir hukuk bilimin yardımıyla ve hazırlıklarıyla ortaya çıkan doğrudan doğruya devletler üstü geçerli hukuki kurallar yaratmak istenmiyorsa, uluslararası mukayese, karşılıklı eşgüdüm ve hukukun dikkatli bir yakınlaştırılması artık zamanın talepleri olmaktadır. Kuşkusuz, Alman Hukuk Bilimi’nin ve yargısının bu anlayışların ve postulatların hayata geçirilmesi konusunda herhangi bir acelesi yok gibi görünmektedir. Özellikle Ceza Hukuku Bilimi eskiden olduğu gibi şimdi de esas itibarıyla milli yönelişlere sahiptir, bu saplanma “hukukta Batlamyus dünya görüşüne”2 saplanma olarak gittikçe artan bir biçimde eleştirilse de bu böyledir. Mukayeseli hukuk özel hukukta bu çok yüksek bir düzeyde iken, kamu hukukunda ve özel hukukta hala daha çok gölgede kalmaktadır. Fakat Mukayeseli Ceza Hukuku’nda metot tartışmalarına ilişkin olanlar gibi yeni girişimler, mevcut durumun değişmeye başladığını göstermektedir.3